dünya çapında sevgililer günü olarak ilan edilen gün. lakin bence gereksizdir. bir deyiş vardır, deliye hergün bayram diye bu da ona benzer bir durumdur bana göre. seven ve sevilene her gün zaten anlamlıdır. dolayısıyla sadece bir güne boş yere anlam yükleyip, aşkın ve sevginin bir tür sektör malzemesi haline getirilmesine katkıda bulunmak gereksizdir.
sevdiğine yılın hiçbir günü hatırlanmamış, küçükücük bir papatya bile vermemiş olan bünyelerin kendini attığı bir mesaj ya da alınan bir kırmızı gül* ile affettirmeye çalıştığı gereksiz gündür.
kimisi için olmazsa olmazdır, 14 şubata sevgili ile girmek. yanında dolaştırmaya adam arar gibi, hani bende de var bak bu özel bir gün ve yalnız değilim der gibi.
oysa kendini kandırmaktadır hikayedeki insanımız. yılın sadece bir günü seni seviyorum diyecekse biri ya da sadece o gün bir çiçeği elinize tutuşturacaksa herkes yapıyor diye ne anlamı vardır.
yüreğinden geçmişse başka bir gün, sabah başucunuzda bir çiçekle uyanmışsanız ya da uzaktan kızarmış ekmek kokusu geliyorsa sizin için hazırlanmış güzel kahvaltının işte o zaman aşk var demektir.
herkes yapıyor diye yapıyorsa ne anlamı vardır hatırlanmanın. önemli olan sıradan bir günü özel yapabilmektir.. ki her gün özeldir.
alexander graham bell'in telefonu icad ettigi tarih. bu sene 132. yilini coskuyla kutluyoruz. ayrica bu ozel gunde telefonlarina sarilip sevgililerine "alo" diyenler, bir yandan en anlamlı sekilde anmış olurlar graham bell'i ruhunu.
fazla beklentilerin olmaması gereken gün... şubatın günü en nihayetinde...
hatta gereksizdir de, birçok kötü şeyin yıldönümü ise hele...
3 saat çeken bir şehre, günübirlik gidip... bir sürü yalanla karşılaşmanız olasıdır... oysa sizin amacınız her şeyi bitirmek değil, sadece sürpriz yapmaktır...
hayatınızı anlamlandırabilmeyi başarabilen birini kaybetmeniz olasıdır... oysa sizin amacınız, ortak istenilen bir şeyi yapmaktır...
borç batağındayken, birinin gönlü olsun diye, bir sürü para döküp üstüne kargoya da iyi bir para domalıp hediye gönderip; karşılığında bir teşekkür bile alamamanız olasıdır...
sonra... bu şerefsiz günün sizinle geçirilmek istendiği söylenir... beklersiniz terminalde, ne gelen vardır ne giden... giden vardır aslında o sözün gelişidir... söz gelir zaten sadece... o da batar gururunuza...
14 şubat...
fazla anlam yüklememeli... taşıyamayabilirsiniz sonra...
her dükkanda, markette, mağazada "i love you" ve "seni seviyorum" yazılarını görebileceğiniz tarih. yani; seni seviyorum cümlesi üzerinden ticaret yapılan, bir "seni seviyorum" cümlesinin bile parayla satıldığı gündür. zavallı seni seviyorum'un daha bir içi boşaldığı gündür.
sevgilisi olmayanı hiç de ilgilendirmemesi gereken bir gündür.
ne yani ben anne değilim diye anneler günü geldiğinde üzülüp büzülüp depresyona mı girmeliyiim?
sevgilin yoksa sevgililer günün de yoktur bu kadar basit.
hem sevgilisi olan adam için de zor bir gündür 1on dört şubat. "hediye mi alsam? çiçek mi ister? yemeğe mi götürsem?" diye kazınır durursun. önüne atlayan çiçekçiler yüzünden düz yolda yürüyemezsin.
neden bu kara büyütülüyor anlamak imkansız doğrusu...
herkes sevgilisiyle buluşmaya giderken;
şahsımın timindeki silah arkadaşlarıyla birlikte ilk operasyonuna çıktığı pek romantik geçmeyen gündür.
(bkz: 14 şubat 2008)
özellikle büyük alışveriş merkezlerinde şubatın başında asılmış olan kalpler, pembe yazılar, özel indirimlerden yaklaştığını anladığım, sevgililerin o günlerde pek el ele kol kola gezip tozduğu, "ne bu yaaa, olan var olmayan var, ayıptır gözümüze sokar gibi" yorum yaptığım hadise.
1-13 şubat arası bunlar yaşanırken, 14 şubatta bu olay tavana vurur, elinde çiçek olan kızlar mı görürsünüz, kafeterya da öpüşenler mi, asılı duran kalpler, romentik yazılar gözünüze daha da büyük gözükür, sevgilisi olmayan için(örneğin; ben) işkence günüdür. Sevgilisi olmayanların çok çok mecbur kalmadıkça, o gün dışarıya çıkmamaları, hatta cep telefonlarını kapatmaları, yani dış dünya ile bağlantılarını kesmeleri gerekmektedir. aksi taktirde depresyon sebebidir, ve bu da tehlikelidir.
15 şubat tan sonra sevgilisi olmayanlar "oh beee, işkence bitti, gün bizim günümüz" diye dışarı çıktıklarında, işkencenin tam da bitmediğini görürler, hala orada, burada büyük büyük kalpler, yazılar, indirimler devam etmektedir. 14 şubat'ı kendilerine yetiremeyen sevgililer, 15 şubat ve ilerleyen günlerde de el ele, göz göze, sevgililer gününü kutlar gibi dolaşmaya sevgilisiz insanları delirtmeye bayılırlar.
Hükümet tarafından sevgililer günü kutlamasının sadace 14 Şubat'ta saat: 00:00:01 ile saat: 23:59:59 arasında sınırlandırılmasını ve 15 Şubat sabah erkenden her yerdeki sevgililer günü ile ilgili materyallerin (kalpler, afişler, duyurular, indirimler vs.) kaldırılması hakkında kanun teklifi çıkarmasını istedidiğim gündür.
sokaklarda,erkeklerin elinde saklamaya çalıştıkları kırmızı güllerle koşuşturduğu tek gündür. çiçeklere de ,kadınlara da , 14 şubat geyiğini başlatana da lanet edersin.protesto edilesi, yasaklanası , vıcık vıcık iğrenç ötesi bir gündür.