ilk sevgilimden öğrendiğim bir şey varsa, o da kız arkadaşınız size "Ben de sevgililer gününü sevmiyorum yaaaaa.s.s" diyorsa kesinlikle oltaya gelmeyin. Türk kızlarının yaptığı yemlemelerden biri. O gün çalışıyordum ve o da çalışıyordu. Mağazasına sürekli çiçekler geldiği için diğer kızların fiseklemelerine geldi ve akşamına tartıştık tabi.
Gelelim bu günün anlam ve önemine. Bu günün hiç bir önemi yoktur a dostlar. Sen zaten seviyorsan her gün size özeldir. Ne zaman istersen hediyeler alırsın ve onu mutlu edersin zaten. Bunu bir güne indirgeyip kızları beklenti içine sokmak yanlış. O gün belki de ne kavgalar oluyordu çiftler arasında. O yüzden kızlar size sesleniyorum: kapitalizmin oyununa gelmeyin. Böyle diyorum da yine aynı terane oluyo amk.
yadsınamaz gerçek. her gün kavga edip birbiriyle didişen ergen ruhlu aşıkların, bir günlüğüne sevgiliyiz, mutluluktan ölüyoruz tribini yaşadıkları gün. çiçekci, kuyumcu ve züccaciyeci, tekstilciler filan 3-5 kuruş fazla kazanır. yoksa 13 şubattan hiç bir farkı olmayan, sevgi yoksunu bünyeleri mutlu eden bir gündür.
Mesela kapitalizmi eleştirdiğiniz bu internet ve akıllı telefonlar da kapitalizmin oyunu.
Hadi iphone kıran eblehler gibi akıllı telefonunuzu kırın, modeminizi camdan atin. Hatta daha ileri gidip kapitalizmin ürünü olan tüm araç gereç ve hizmetleri protesto edip mağaraya yerlesin.
Bir şeylere zorunda bırakılmaktan ömrüm boyunca nefret ettim, buna sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, yarrak günü, kürek günü de dahil. Birine hediye almak için belirli bir gün belirlemek samimiyetsiz geliyor. Hediye almak insanın içinden ne zaman gelirse o zaman alınmalı, bir kıyafet görürsün ona yakışacağını düşünür alırsın ya da ne bileyim muhattabınızın çok istediği bir şey vardır, sizin o an onun istediğini alacak durumunuz vardır alırsınız. Anneme, sevgililerime, kardeşime, arkadaşlarıma çok hediye aldım ama hiç biri özelikle belirlenmiş bir günde değildi, bundan sonra da olmayacak.