14 şubat denince aklıma gelen maçlardan birisi. çok formda olan galatasaray ile formda olan benfica arasında oynanan uefa avrupa ligi son 32 turu maçıdır. galatasaray maça çok iyi başlamış adeta abluka altına almıştır. ama maçın 25. dakikasında portekizlilere her zaman yakınlığıyla bilinen ispanyollar ve o milliyetten olan hakem saçma sapan marcaonun göğsüne gelen topa el kararı vermiş ve penaltı çalmıştır. var uygulanmıyordu avrupa liginde o sene. gerçekten yazık oldu. 1-0 yenik kapatmıştık ilk yarıyı. daha sonra 52. dakika da luyindamanın golüyle müthiş bir momentum yakalamıştık. 52 den 65 e kadar saha da müthiş bir ıslık vardı top benficaya geçince. oyun hızı inanılmaz arttı galatasaray çok acayip gaza gelmiş adeta atak üstüne atak yapıyordu. 65. dakika da talihsiz bir uzun top sonucu benfica nın forveti seferoviç şans golüyle 2-1 öne geçirdi takımını. bu portekiz takımları tam anlamıyla ballı takımlar. %65 topla oynama ve yaklaşık 15 şut çektiğimiz maçta benficaya 2-1 yenilmiştik. deplasmanda ise gol atmamıza rağmen ofsayt demişlerdi. ofsaytta yoktu. hakem hataları sebebiyle turu benfica geçmişti. şansızdık. hakkımız helal değildir.
Tek tek isimlerin tartışılmasını doğru bulmuyorum. Galatasaray 4-3-3 oynayamaz. 4-3-3 çok özel oyunculara ihtiyaç duyan özel bir oyun. Günümüzde 4-3-3' ün en iyi örneklerini sergileyen Manchester City ve Liverpool, bu oyunu oynamak için 1 milyar euro harcadı arkadaşlar. Yani yaklaşık 6 milyar lira. Senin böyle bir para harcayacak durumun var mı? Elbette yok. E ne diye 4-3-3' te bu kadar ısrar edersin. Galatasaray, merkezden baskı yediği her maçta dağılıyor ve oyunu orta saha boşaldığı için stoperler kurmak zorunda kalıyor. Resmen intihar. Moda 4-3-3 diye 4-3-3 oynamak zorunda değiliz. Kendi sistemimizi oluşturmamız ve aslında geçmişte yarattığımız ekolden sapmamamız gerekir. Biz ekol ile ayakta kalabiliriz ancak. 4-3-3 sevdasından vazgeçip özümüze dönmeliyiz. 4-4-2 olur, 4-4-1-1 olur ama özümüze dönmemiz şart.
cim bom bom ve im para tor 'un; paf takımıyla çıkan benfica karşısında şansına balına çok ucuz kurtulduğu maç. porto'dan da bizim abuş'un sakatlığından oynamaması nedeniyle şansına balına çok ucuz kurtulmuşlardı. kim yenecek bahsine zaten girmiyoruz, hakem kayırması yapılmadı mı cin con'a, karşısındaki her rakip favoridir hatta çoğu zaman açık ara favoridir, rahat handikap oynanır. aşırı şanslı kuralar ile en kolay gruplara düşüp, tarihinin en kötüsünü yaşayan takımlarla karşılaşmalarına rağmen avrupa'da misliyle boylarının ölçüsünü alıyorlar da artık sıra süperlig'de hak ettikleri sonuçları ve seri mağlubiyetleri almada. yılların en büyük balonu sönüyor is loading ...
Benfica maçı zor maç. Adamlar iki sezondur performanslarının zirvesindeler.
Zaten ilk yarıda da gördüğümüz gibi, Fatih hocanın taktiğini de çözmüşler.( Gerçi hangi Avrupa takımı olsa çözerdi, konu o değil de...) savunma hattındaki tandemi ileriye çıkartmıyorlar ki oyun kurulmasın. Oysa nedir hocanın taktiği? Sahanın %30 luk diliminde yani ön hatta oyunu kurmak. Ama Marcao ve Luyindama öne çıkamadığı için bir türlü istenilen oyun kurulamıyor.
Bir de bu tip Avrupa maçlarında yeni kurulan bir takımda özellikle kiralık oyuncuların kendilerini gösterme çabası içine girdiklerini görüyorum. Galatasaray'da da aynı durum var. Umarım bu tip şahsi hatalar tekrarlanmaz.
Diagne'yi bu maç gördük, büyük takımda target man olup, kadro onun üstüne kurulamayacağından dolayı çok zor. Al ver yok, sırtı dönük top tutma yok, ilerde top tutup takımı ileriye çıkarma yok, hava topu zayıf. 1.5 sene sonra Konyaspora hayırlı olsun.
Benfica nın maçın bitiminde taçtan 4 dakika yediği maç olmuştur. Söyleyecek bişeye gerek yok. Zaten maça penaltı yüzünden önde başladılar. Tebrikler hakem bey.
Benfica maçı zor maç. Adamlar iki sezondur performanslarının zirvesindeler.
Zaten ilk yarıda da gördüğümüz gibi, Fatih hocanın taktiğini de çözmüşler.( Gerçi hangi Avrupa takımı olsa çözerdi, konu o değil de...) savunma hattındaki tandemi ileriye çıkartmıyorlar ki oyun kurulmasın. Oysa nedir hocanın taktiği? Sahanın %30 luk diliminde yani ön hatta oyunu kurmak. Ama Marcao ve Luyindama öne çıkamadığı için bir türlü istenilen oyun kurulamıyor.
Bir de bu tip Avrupa maçlarında yeni kurulan bir takımda özellikle kiralık oyuncuların kendilerini gösterme çabası içine girdiklerini görüyorum. Galatasaray'da da aynı durum var. Umarım bu tip şahsi hatalar tekrarlanmaz.