çiftler ellerinde kırmızı poşetlerle otel ve evlerine ilerlerken, biz kafe penceresinden onlara bakarak satranç oynuyorduk; sefalet ve yalnızlığın gölgesinde sap sapa. Burnumuzda tütüyordu o çiftlik kokoreçleri, kumpirleri; onları da yedik. birkaç shot tekila attık, böyle sıcak bir akşamın dondurulmuş duygularla gezinen zombileri olmamak için. ve yürüdük... eğri büğrü sokaklarda gökyüzünde aradık kaybettiklerimizi. sonuç? bulamadık amk.
Bu da böyle bir yazımdır.
Geçmiş sevgililer gününüz kutlu olsun. Sevmekten hiç vazgeçmeyin. Yabancı bile olsa sevin. insanı sevin. Paraya çok düşkün olmayın, paranın olduğu her yerde tezgah olur; tezgahtar kimi zaman bir yabancı, kimi zaman bir ahbap, kimi zamansa dostun olur. Sevgiyle yaklaşın. Sevgiyle koklaşın. Yeter amk.