geçen yıl ne yazık ki kız arkadaş vesilesiyle kaçırmış olduğum maç. bak gene sinirlerim tepeme çıktı. bi sevgililer günü bokuna tümer'in süper gollerini kaçırdım ya! ah salak kafa ah!!!
maalesef yoneticiler bu tur pislik herifleri besledikleri surece bu tur olayların sonu gelmeyecektir.fenerbahcelilikle ,sporla,sporun ruhuyla uzaktan yakından alakası olmayan insanların(!) maddi cıkarlar ugruna birbirlerinin canlarını hice saymaları, bu tur olayların cıkmasında etkendir.
oyle berbat bir sistem var ki maalesef bu tur insanlar bu sistemden besleniyorlar.once yonetimlerin mantalitesinin daha dogrusu bizzat yonetimlerin degismesi ii bir baslangıc olabilir.
tumer metin in gercek dısı bir golle beraberligi getirerek rovans macına bir nebze olsun umutla gitmemize sebep olan mac oldu.
mac sonrası zico nun alex sakat olmadıkca oynayacak lafına ise yorum dahi
yapamıyorum.umarım hollandadaki macta kendine gelir ve takıma katkı yapar alex.
tuncay her zamanki gibi inanılmaz hırslı idi.takıma muthis bir dinamizm getiriyor.biraz da ince isleri yapsa super olacak.
rovans macı icin biraz defansif bir takımla cıkmak ii bir tercih bana gore.malum defans follosa donmus durumda .en azından gol yemeden atılacak bir golle turu elde ederiz.umarım sakatlar cezalıların donusuyle ii futbol ve turla doneriz.
-gol yediklerinde: amına koyım bensizin gibi defansın, amına kodumun volkanı zıpla bari
-tümer gollerinde: ya amına kodumun nasıl attı piç kurusu ya
-tuncayda: ya götten bacaklı ya gene yaptı yapacağını...
hollanda ekibinin topu hiç havaya kaldırmadan, ayağa paslarla oynadığı, kaleye doğru çok rahat gittikleri karşılaşma. fenerbahçe ise durmadan topu havalandırdı kim alacaksa o topları. rovanşta işi zor fenerin, belki daha sağlam kadroyla gidecekler ama adamlarda sağlam olacak bu sefer.
Fenerbahçe'nin, bilinen eksiklerine saha içi arızaları da eklenince * kazanamadığı uefa kupası birinci eleme turu karşılaşması.
Deivid ve Alex, saha içinde en büyük arızayı yaratan isimlerdi. Alex bu işi ısrarla ve aksatmadan her avrupa maçında yaptığından buna pek şaşıran olmadı ama Deivid'in kaleci yerde debelenirken bomboş topu direğe nişanlaması gerçekten şaşırtıcıydı, bir forvet oyuncusu bundan basit daha nasıl gol atabilirdi ki? Deivid, ikinci yarıda birisi penaltı pozisyonu olmak üzere iki pozisyona daha girdi, en azından gayret gösteriyordu. Buna karşılık sevgili vatandaşı Alex ise sadece ve sadece arkadaşlarının kazandığı duran topları * kullanıyor ve bu topları ısrarla rakip oyuncuların kafasına atıyordu. Her topu rakibe atmak için çalışsa bile başamazdı bunu, kendisini tebrik etmek lazım ama kendisinin de utanması lazım; kazanılmasında hiç katkısı olmadığı duran topları sürekli heba ettiği için, oyun içinde topu aldığında 2 metre yanındaki arkadaşına verip saklanmaya devam ettiği için ve oynadığı bu oyuna karşılık * aldığı paralar için...
Bu iki oyuncunun neden olduğu olumsuz tabloya, Deniz, Uğur, Volkan gibi isimlerin de vasatın son derece altındaki performansları eklenince Fenerbahçe'nin 3-1 geri düştüğü maçta 3-3'ü yakalaması bile başarıdır, zira takım sahada 11 kişi değil 8-9 kişi oynamak zorunda kalmıştır. Elbette Az Alkmaar'ın da önemli eksikleri vardı dün ama Az Alkmaar kollektif oyun yapısıyla bu eksiklerinin çok fazla sırıtmasına izin vermedi.
Maçı sürükleyen isimler; Tuncay, Tümer, Appiah ve biraz da Olcan'dı. Özellikle Tuncay, 2 kişilik oynadı, yüreğini ortaya koydu, her yere koştu, takımını ayağa kaldıran golü attı. Tek hatası, devam etse gole gidebileceği bir pozisyonda verdiği * topuk pasıydı. Tümer, geldiğinden beri ilk kez Fenerbahçe için iyi şeyler yaptı, mükemmel goller attı. Appiah, Aurelio'nun yokluğunda her boşluğa yetişmeye çalıştı. Olcan ise 20 dakikalık oyununda olumlu işler yaptı, en azından Alex'ten daha yürekliydi. Kezman ve Semih ise bu oyunda fena şekilde aranan kişiler oldular.
Rövanşta işler zor olacak tabii ki ama Hollanda'ya daha sağlam bir takımla gidecek olan Fenerbahçe'nin, "tamam veya devam" niteliğindeki maçı kazanması elbette mümkün. Takımımızın bu maçın rövanşına, olayın ciddiyetine vakıf olan 11 yürekli adamla çıkmasını umut ediyoruz. Gerisi sahada belli olur.
alkmaar ın fener ceza sahası önünde iki oyuncuyla 3 metre de iki verkaçı üst üste yapabildiği resmen sahada pes oynadığı maçtır. fenerbahççenin defansı bu oynu oynarsa fenerbahçe lig de 3. bile zor görür. defansın göbeği hanım göbeği maşallah yumuşacık topu alan hiç zorlanmadan içeri giriyor. ben beşiktaşlıyım ama gerçekten tüm samimiyetimle söylüyorum fener tek kelime ile rezaletti, seyirci ondan rezaletti. ayrıca stadın içinde 6 kişinin bıçaklanması olayına federasyon ne yapacak merak içindeyiz. inönü için gelen cezayı türkiye biliyor.
insanlıktan nasibini almamış bazı taraftarların birbirlerine girdiği ve havaya ateş ettikleri maç. eğer ki o kurşunlardan birisi bir taraftara gelse ve hatta bu taraftarda az alkmaar taraftarı olsa ne olacaktı acaba?
tümer metin'in beşiktaş'ta olduğu gibi, iyi oynadığı tek maç sayesinde, takımda kalma garantisini sağladığı maç. daha düne kadar tümer gitsin diyenler, bugün tümer'in iyi oynadığını görüp, takımda kalması için can atmaya başlamıştır.
tamda beklediğim gibi fenerin aziz taraftarının kaosa uğradığı maç olmuştur.
bunları taraftar stajı için beşiktaş taraftarının yanına vermek lazım aziz taraftarlıktan kurtulup belki asil taraftar olurlar.taraftar kalitesini yükseltmek adına .
tribünlerde 6 kişinin bıçaklandığı maç olmuştur... cihat aktaş olayından sonra ölüm stadı diye manşet atan medyayı ve beşiktaş' a 3 maç saha kapatma cezası veren federasyonun adil olması bekliyor ve göreve çağırıyoruz...
defansta lugano ve önder in eksikligi hissedilmiştir. iddia ediyorum ikisi oynasaydı bu gollerin hiç biri yenmezdi! neyse olan oldu ama şansımız devam ediyor. ayrıca tümer gercekten de iki süper gole imza attı özellikle ikinci gol hagi kokuyordu!
aynı zamanda oyuna yön verdi ve cokta iyiydi. ve de tabiki tuncay! bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve iyi futboluyla 3-1 den sonra takımı atesleyen isim oldu hiç süphesiz... artık rövanşı bekleyecegiz! sakat ve cezalıların iyileşmesiyle turu atlayacagımızı umuyorum. tabi alex artık oynamasın diyerek...
fenerbahçe nin gol yememeyi öğrenemediği bir maç daha. kim ne derse desin bu takım bir şekilde gol atıyor lakin, ne bileyim bu takım gol yiyor hemde son 4 maçtan beri attığından çok yiyor..
öncelikle fenerbahçe'nin rövanş için pek avantajlı olmayan bir skorla ayrıldığı maçtır. deivid de souza, volkan demirel ve alex de souza'nın ise kredilerinin son demlerini kullanmaya başladıkları maç olmuştur. tümer metin'in tekrar kendine geldiği maçtır bir de.
maç öncesinde yapılan "az alkmaar mutlaka gol atar" tahminleri beklendiği gibi tutmuştur. ancak, alkmaar olayı biraz abartmış, biz 1 gol beklerken 3 gol atmıştır. tabi bunda, kale sahasını podyumla karıştırıp, her golde adeta fotoğraf çektirir gibi duran volkan demirel'in de payı yadsınamaz elbette. buna karşın, sahada basmadık yer bırakmayan tuncay şanlı, fenerbahçe formasıyla oynayıp oynayabileceği en iyi oyunu ortaya koyan tümer metin ve orta sahada her ikili mücadelede adeta tek başına savaşan, orta alanın yükünü çeken appiah, fenerbahçe'nin bugün sahadan mağlup ayrılmasını engellediler.
rövanşta ne olur bilinmez. görülen o ki, iki takım birbirlerinden çok da farklı değiller. tek fark, alkmaar hücum yönünden çok daha yetenekli bir takım. ama aynı kolaylıkla da gol yediklerini gördük. ikinci maçta, fenerbahçe'nin ilk önceliği gol yememek olmalıdır, bunun yanında oyun kontrolünü sürekli elinde tutarak gol aramak da tur için gerekli galibiyete reçete olarak sunulabilir.
değinmeden geçemeyeceğim, hep atılır tutulur.."25 milyonuz, cumhuriyetiz, en büyük taraftar biziz" diye..taraftarlık, takım 1-0 mağlupken takımı ıslıklayarak, maçtan sonra kanlı bıçaklı birbirine girerek olmaz arkadaşlar..önce bunu öğrenmek lazım. gerçek taraftar dediğin takımını 90 dakika boyunca destekleyip, yapılacak bir protesto varsa da bunu maç sonuna saklayan taraftardır. yoksa, böyle takımı ıslıklayıp, motivasyonu bozmak iş değildir. sonuç hüsran olur..