çok iyide oldu çok güzel iyi oldu tamam mı? zirveden sonra içmemin verdiği kafa güzelliğiyle dün pek birşey çaktıramamışım entarimde. işin özeti, system error gibi bir adamı tanımış olmam benim içimi çürük çilek kokusuyla kaplamıştır. yani o kadar boktan bir durumdayım.* bu adamı güldürün, gülmesini izleyin ve gülün olom, benden demesi. ayrıca tsira ile 2 yıl sonra sürpriz bir şekilde karşılaşmam benim için zirvenin en güzel hadisesiydi. aposevmezsolsever'e bir kaç kelam etmeden duramiyciğim. o karıları kaçırmayacaktın! ayrıca zirve bitimi istiklal'de yaptığımız cıvıkları videoya çeken bir dosta rastladım, kayıtlar bende. kopyası da yok, yakacağım birazdan. moonlight sonata ile çiş kardeşi oluşumuz, kugu golu canavari ile ettiğimiz adult muhabbet, 41inci karakter ile hayatı sorgulamamız, funkymonarch'ın insanların göynünü eylemek için masa masa gezmesi, satanist kesen psikopat kedi'nin genişliği zirveye damgasını vurmuştur. çok sürpriz bir ismin zirve düzenleyeceğini burdan sözlük ahalisine bildirmek istiyorum.
yakın zaman da ayrıntılı bir yazının geleceğini baştan haber etmek gerekir. yani bu entarinin yeri reserve koç.
yağmurun azizliği altında ve feleğin sillesi eşliğinde geçirdiğim cidden iyi zirvelerin ilk sıralarına yerleşmiş durumda.
her gelenin, selam verenin, nanik çekip kapıdan kaçanın ayaklarına, ellerine, şemsiyelerine sağlık olsun.
yaşadığımız sıkıntılar yüzünden gelen nadide, numune yazarlarımızı sıkıntıya düşürdüğümüzü düşünerek çektiğim çilenin haddi hesabı yoktur. fakat mikail ile görüşecek değildim hava durumu için. aramız şuan pek yok kendisi ile.
ya bir iki elimizde olmayan sıkıntıyı göz ardı ettiğimde ve benim kafamın bir iki muhasebesinin yorgunluğunu çıkardığımda cidden yarıla yarıla geçirdiğim zirve oldu. bir ara gülerken koluma girip kaldırdılar ayağa.
gördüm biri 112'yi arıyordu benim için. korktular zaar öleceğimden çünkü sağlam bir şekilde nefesim kesildi. lan sqilaci! ölümüme sebebiyetten merkeze götürüp herkese öptürmeliler seni olm. adamın über ilginç fantezilerinden kurtuldum.
o kadar uzun oturduk ki 2 kere yemek yemeğe çıktık. birinde funkymonarch ve kirikbirkaybeden ile kaşarlı dürüme yürüdük. ikincide tekrar kirikbirkaybeden ile bira üzerine giden en güzel şey olan midye çukuruna düştük. arkadaş adam güzel yapmış midyeyi.
midem içki çeşidi yüzünden kolbastı oynuyordu. içilen biranın üzerine önce mekanın bize söz verdiği tekila shotlar ardından king of kings'in bana ikram ettiği ve içinde 59 çeşit bitki özünün olduğu shot ve peşinden kirikbirkaybeden'in benimle paylaştığı votkası yordu midemi. neyi ne kadar içtim şaşırdım bunlar yüzünden.
milleti çok yer değiştirttim çünkü herkes birbiri ile muhabbet etsin isteğimden. bende biliyorum tanıdıkların yanına gidip taşak muhabbeti yapmayı. sağlam ve etrafına muhabbet yayacak yazarları suskunların arasına atıp kaçtım.
teşekkür etmem gereken iki insan var;
seyyar motto: ulan adama bir kere gel dedim adam atlayıp geldi. desteğini hiç eksik etmedi. adamın dibi değimi bu adam için az kalandır.
ismini soranlar bilsinler ki adı bende saklıdır.
funkymonarch: benim bir iki kafa karışıklığım yüzünden yaptığım eksiklikleri affetti. bilmesinden ötürü üstelemedi. eli ağır lan bu hatunun. üstüne gitmeyin muşta ile tokat atıyor. ama sağolsun yanağımı sıktı. kolunun altına aldı. o beni bilir, neden ne halde olduğumuda anlar. o yüzden gıdımı bile kaşıdı. mırıl mırıl uyudum mahlasım gereği. cansın lan sen!
bu arada zirve bittikten ve yazarlarımızın hepsini yataklarına yatırıp birer öpücük kondurduktan sonra üzerlerini kapattık ancak bir iki ismini vermek istemediğim yazar taksimin ortasında elele vererek "se - le - na selena selena" diye bağırarak döndüler. hayır ismi tutan biri efendim dese heralde ben bu sefer gülmekten canımı verecektim. kimsiniz olm siz istiklal'in düzenini bozuyorsunuz?
ajdaaaaaaaaaaaaaarrrrrrrr diye bağıran ve şah şah şah - dar dar dar - mar mar mar şahdamaaar şahdamaaar diye bağırarak gezen iki yazarımız vardır ki allah onların bin bir türlü iyiliğini versindir. istiklal istiklal olalı böyle zulm görmedi.
vıre bısmıllah.
oncelıkle ıstanbul zırvesı ıcın bekaretını verdıgım zırve oldu. ilk kez ıstanbul zırvesıne katılmıs oldum.
sehır dısından gelmemden oturu; zırveden bı kac gun once tanıdıklarıma her ne kadar yarın yagmus yagacak demıs olsam da zırvedekıler ıslak geldıler. o kadar erken uyarı yaptık bı de *
ılerleyen saatlerde zırve kadrosu gelmeye basladı. artan sağanak yağış mekanı biraz hırpaladi. yara bandini imzalatan adam duvarlardan su aktığını söylese de onların dekor olduğuna onu ikna etmiş gibiydim *
artan yağmur beşiktaş galatasaray maçını iptal ettirebılmıs ıse de kararlılıgımız zırvenın tanıdı cıkartmak yonunde ıdı.
yagmur muhalaefetı ıle gelecegını beyan edıp gelmeyen yazarlara zaten laf etmek bıle gereksız gıbı. zaten yagmuru bahane edıp kıcını kaldırmayan adamla ne agız tadıyla muhabet edılır ne de baska bır sey yapılır. kaldı kı 3gun oncesınden bellı yagmurun yağacağı.
benım zaten zırveye gıtme sebebım daha onceden tanıdıgım 4 yazar ıle gorusmek ıdı. zaten zirveye ya tanışmak için ya da tanıdıklarla görüşmek için gidilir.
e halıyle gorusmek ıcın yazarın yanına oturmanız gerekıyor. ama gel gor kı satanist kesen psikopat kedi nin ıkıde bır yerımı degıstırmesı ıle zırve heyecanımı pıc etmesı bır oldu.
bu arada yenı yazarlarla tanıstım. ilerleyen saatlerde uzun bır suredır gorusmedıgım moonlight ıle gorustum. uskudarda acılacak olan ve aynı zamanda ortagı oldugu avm den bahsettı. *
haliyle uzunca lafladık.. umarım izmir zirvesinde görüşürüz tekrar.
yanında bir başka mod olan tearsofcold da vardı. sanırım oturma pozisyonlarından ötürü merhaba faslından öte bir muhabetimiz olamadı.
aslında zirveboxa bakıldığında modlar yetkililer yazarlar zirvesi olacaktı ama yağmurdan kaçtılar ya da elektrikler kesik olduğu için gelemediler (!)
zirvede canlarbenimicincaliyor ve latina ile tanıştım. gayet hoş sohbetleri ve sözlük hakkında bilgileri olan yazarlar.
anengineer ıle de ılk kez karsılasmıs olsam da muhabetın devamında hıc zorlanmadık. zaten ekibin bir parçası *
gecenin ilerleyen saatlerinde beklediğim bir başka yazar tsira gelince sabaha kadar deyim yerindeyse muhabetin amına koyduk.
fotoğrafa az çok merakım vardı makinesini gösterdi ama karanlıktan ötürü pek inceleme fırsatı bulamadım.
makinenin flaşını açıp fotoğraf çektiğinde, yer yer flaş atma oç sesleri duyuldu. bir kaç saniyeliğine görüntü gitti bende.
organizatörlere teşekkür ederim.
yağmur bahane eğlenmek şahane.
funki ilgisiz bırakmadı hiçbir masayı sağolsun.
zaten mini bir uludağ modern zirvesi de yapmış bulunduk hem.
sabah ezanına müteakip evlerin yolunu tuttuk.
onca yolu teptiğime değdi gerçekten.
tanışma fırsatı bulamadığım ama kuple kuple sohbetlerine ortak olduğum geri kalan bütün yazarlara teşekkr ederim.
gerçekten "güzel" ve samimi insanlarla tanışmama sebep olmuş ve katılmaktan büyük mutluluk duyduğum olduğum zirve. başka bir programın olması nedeniyle istemeye istemeye erken kalkmak zorunda kaldım, arkamdan konuşmadınız dimi?
buradan yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve başka zirvelerde hepinizle tekrardan görüşmek üzere diyorum.
bir takım aksiliklere rağmen güzel bir zirve olmuştur. * birkaç gündür tişörtümü giyerek gittiğim bir zirve hayal ediyordum. sabah kalktığımda ise inanılmaz bir yağmur ile karşılaştım ve ister istemez moralim bozuldu. ben de montu giydim, aldım elime şemsiyemi ve yola çıktım. önce metroya, sonra da otobüse bindim. unkapanı civarında acayip bir trafik vardı. normalde 5 dakikada gidebileceğim bir yolda 30 dakika kadar kalınca otobüsten inip eve dönmeyi düşünmedim değil. ama yine de o kadar yolu gitmişken dönmek de pek mantıklı olmayacaktı. bir süre sonra yollar açıldı ve taksim'e ulaştım. orada bir süre moonlight sonata'yı bekledim. o zaman da "keşke otobüs daha fazla trafikte kalsaymış" dedim. zira o yağmur altında beklemek tam bir eziyetti benim için.
moonlight sonata ile birlikte adidas mağazasına gittik. o boston celtics formalarına, şapkalarına baktı. ben ise umutsuz bir şekilde philadelphia 76ers ile ilgili en ufak bir şey bulmanın umudu içindeydim ama tabii ki ne forma ne de şapka vardı. zaman zaman iki takımın tarihi ile ilgili konuşmalarımız oldu ama genelde boynu bükülen taraf ben oldum. boston celtics tarihine kafa tutmak da benim haddime değildi zaten. sonra bir mekanda yemek yedik, sohbet ettik ve zirve mekanına gittik.
yağmurun ve 14 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçı'nın da etkisiyle biz gittiğimizde pek kalabalık yoktu. daha sonra maçın ertelenmesiyle birlikte de yazarların sayısı artmaya başladı. başlarda pek de eğlenceli olacağına dair bir izlenimim yoktu açıkçası. ama yazar sayısının artmasıyla birlikte herkes yavaş yavaş birbirine kaynaştı ve tam anlamıyla bir zirve havasına girdi. bazı aksilikler olmadı değil. çadırın bazı yerlerinden su damlıyordu, milletin montları ıslandı. satanist kesen psikopat kedi ısrarla ışıkların açılmasını söyledi ama kimse takmadı. ama bu konuda organizatörler funkymonarch ve satanist kesen psikopat kedi'nin yapacağı bir şey yoktu. sonuçta güzel bir zirveyi geride bıraktık.
daha önce uludağ sözlük beş yaşında zirvesi'ne katılmıştım. o zirvede çok az yazarla tanışmıştım. zaten o zirvenin de havası farklıydı. daha sonra da 10 mart 2012 taksim alkol mikrobu kırar zirvesi'ne gittim. o zirvede de karakterimden dolayı insanlarla kaynaşmakta, samimiyet kurmakta sıkıntı yaşamıştım. o yüzden de 10 mart 2012 taksim alkol mikrobu kırar zirvesi benim için bir basamak oldu ve ortamı gözlemleme fırsatı buldum. ondan dolayı da bu zirvede daha rahattım sanırım. daha fazla insan tanıdım, daha çok konuştum. önceki zirvede oluşturduğum "konuşmayan moderatör" imajını biraz da olsun yıktığımı düşünüyorum. ama tabii ki daha konuşkan da olabilirdim. buradan zirveyi organize eden funkymonarch ve satanist kesen psikopat kedi'ye ve zirveye katılan tüm yazarlara teşekkürlerimi iletiyorum.
zirvebox'ta nick'i yazan yazarlardan tanıştıklarımla ilgili bir şeyler yazmak isterim. zirvebox'ta yer almayan fakat zirveye gelen birkaç yazardan da aklıma gelenlerle ilgili yorum yapacağım. eğer muhabbet edip unuttuğum bir yazar varsa şimdiden kusura bakmasın. zaten isim hafızam da pek iyi değildir.
funkymonarch: pek keyfi yoktu. ama yine de bütün gece masa masa dolaştı, yazarların eğlenmesi için elinden geleni yaptı. çok konuşamadık ama arada göz göze geldiğimizde hep gülümsüyordu. bana bir bira sözü vardı ama arada kaynadı gitti o. artık bir dahaki zirveye.
satanist kesen psikopat kedi: zirvenin organizatörlerinden bir diğeri. bir türlü nedense oturduğum yerden memnun olmadı. sürekli beni bir masadan diğerine gönderdi durdu. sonra da herhalde o da sıkıldı, rahat bıraktı beni. o da tıpkı funkymonarch gibi zirvedeki yazarların eğlenmesi için elinden geleni yaptı. sürekli yanlarına gidip "eğleniyor muyuz gençler?" tarzında laflar söyledi.
moonlight sonata: ne yazayım ki onun hakkında daha fazla? zirvede pek görüşemedik ama yine de anladığım kadarıyla iyi bir insan. * biradetbeyfendi: zirvebox'ta ismi vardı ama gelemedi. keşke gelebilseydi ama. kendisiyle 10 mart 2012 taksim alkol mikrobu kırar zirvesi'nde tanışmıştık. çok iyi bir insan izlenimi bıraktı bana. ayrıca tam da lider ruhlu. muhabbetine doyum olmuyor. keşke gelebilseydi, keşke. zirve boyunca acaba son dakika sürprizi yapar da gelir mi diye bekledim ama gelmedi. bir dahaki zirveyi kaçırma gibi bir ihtimali kalmadı artık.
gicir bey: ben zirveden ayrılırken tanıştık. aslında 10 mart 2012 taksim alkol mikrobu kırar zirvesi'nde de görmüştüm ama tanışamamıştık. bu sefer de son anda tanıştık. geçen zirvede çok iyi rakı içtiğini gözlemlemlenmişti ama bu sefer bira ile yetindi. herkes de nasıl içtiğinden bahsediyor, kimse de çıkıp gicir bey çok iyi insandır demiyor. * anengineer: onunla da 10 mart 2012 taksim alkol mikrobu kırar zirvesi'nde tanışmıştık. ama o da ben de çekingen olunca bir türlü derinlemesine muhabbet edememiştik. ama bu zirvede ortamı da gördüğümüzden dolayı biraz daha rahattık ikimiz de. yine çok konuştuğumuz söylenemez ama ben onunla olan sohbetimden keyif aldım. bazı insanların yüzüne ilk bakışta iyi bir insan olduğunu anlarsın ya, işte anengineer da o insanlardan. tanıdığıma gerçekten memnun oldum.
sqilaci: onunla da çok muhabbetimiz olmadı. fenerbahçe taraftarı olduğundan dolayı biraz takıştık ama sıkıntı yok.
cahil profesor: zirve başında sadece tokalaşıp nick'lerimizi birbirimize söyledik sanırım. muhabbetimiz ondan ibaret.
latina: canlarbenimicincaliyor ile birlikte en çok muhabbet ettiğim yazarlardan birisiydi. oldukça güzel, seviyeli bir sohbet oldu. tercümanlık ile ilgili çok merak ettiğim bazı şeyler vardı, sağ olsun oldukça içten bir şekilde cevap verdi. iyi ki bu sefer de 14 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçı'na gidebilmek için zirveyi es geçmemiş. umarım ileride başka zirvelerde de karşılaşırız.
onthemove: gecenin en büyük sürpriziydi benim için. zirvebox'ta ismi yoktu, mesajlaşmalarımızda da hiç zirveye geleceğinden bahsetmemişti. bundan birkaç hafta önce zirveye davet etmiştik ama geleceğinden hiç umudum yoktu. ama gelmesiyle gitmesi bir oldu. zaten gözünden de yorgunluk akıyordu. diğer zirvede bekliyor olacağım.
yara bandini imzalatan adam: 10 mart 2012 taksim alkol mikrobu kırar zirvesi'nin organizatörüydü. o zirvede sürekli masa masa dolaşıp yazarların eğlenip eğlenmediğini soruyordu, sıkıntılarını çözmeye çalışıyordu. bu zirvede ise onun acısını çıkarırcasına oturduğu yerden kalkmadı. zirveye başlarken neredeyse zirveden ayrılana kadar da aynı yerde oturdu.
sosyete: geç geldi, erken gitti. daha önce nba ile ilgili birçok kez konuşmuştuk. bu sefer tanışma fırsatı buldum. ama ben bundan da bir şey anlamadım. o da az bir süre takıldı ve zirveden gitti. sahi, ne olacak bu philadelphia 76ers'in hali?
sultanfirardasenneredesin: ara ara muhabbetimiz oldu ama ne hakkında konuştuğumuzla ilgili en ufak bir şey hatırlamıyorum. tek hatırladığım şey kendisi ile canlarbenimicincaliyor arasında geçen bir baykuş muhabbeti.
ilk başlarda kendimizi van'daki deprem çadırındaki depremzedeler gibi hissettiğimiz ama ilerleyen saatlerde gülmekten altımıza işediğimiz zirve olmuştur. kanımca böyle bir zirve daha zor bulunur. ayrıca zirve çıkışı ismini vermek istemediğim can ciğer yazar arkadaşlarımızla istiklal'de ajdaaaaaeeeaaaaarrrr diye bağırmışlığımız da yok değil. seviyorum ulan sizi. * unutmadan moonlight sonata, adamsın!
biranın ucuz olmadığı gayet çoğu mekandaki gibi 50liğin 7lira olduğu -ucuz birada 50lik 5liradır- ayrıca tüm ıslaklığa rağmen gayet eğlendiğimiz zirve olmuştur. saat 3e kadar devam etmiş olup artık gülmekten karnımıza ağrılar girmiştir. he kafamıza su damladı mı damladı ama mekan görmeye değil eğlenmeye gelen insanlar eğlendi zaten. sonuçta 9 saat aynı yerde aynı koltuklarda eğlendik.
edit: bi saatten sonra nick söylemekten sıkılınca artı 1 olarak devam ettiğim zirve oldu ayrıca.
bira ucuz olsun diye çatısı olmayan, bazı masaların sağanak yağış nedeniyle - çünkü çatı niyetine kullanan branda, tente her neyse akıtıyordu - iptal olduğu bir mekanda gerçekleşen zirvedir.
zirvenin fotoğrafları burada: https://www.dropbox.com/s...bx/Z3giaoqf8Y/14nisan.zip
mobil olduğum için yazacaklarimi akşam toparlarim. Zaten Sesim travesti gibi oldu bağırarak konuşmaktan.
Moonlight ısrarla beresını cıkarmadı. 2kısı ellerınden tuttuk moonlight sonata beresız capsli!
Ayrıca meraklılara ozel zırvedekı kızların da fotolarını koydum gozunuz doysun.
başlamasına 5 saatten az kalmış zirvedir. Yağmurun katılımı etkileyip etkilemeyeceği merak konusudur.
Ayrıca şahsımın katılma şansı yeni bar açacağım için yüzde beşlere kadar düşmüştür. Sayın yazarlar bana özel mesajdan yürürse lokasyon verip yanlarıma uğramalarını isterim.***
not: rastalı adama selam söylemeyi unutmayın lan.