sorumsuzluğun, bilinçsizliğin günümüz türkiyesine en ağır faturalarla ödetilmiş trafik kazasıdır. Kuzenimi, onun eşin, ve kazada vefat edenlerin en küçüğü olan 3 yaşındaki minik beren'imizi kaybettiğimiz kazadır. Hatalar zinciri yüzünden 8 yaşında küçücük bir kızı öksüz ve yetim bırakan kazadır.
ancak kendime geldim yazmak için. 14 nisan da başka birşey için televizyonları takip ederken bu elim olayı gördüğümde herkes gibi ben de gözyaşlarımı tutamadım. şöför bilindiği gibi aydın dan. kaza yapan otobüs ise aydın da bulunan dsi 21.bölge müdürlüğünde işçi ve memurları taşıyormuş. bende buranın lojmanlarında oturduğum için o otobüslerin ne kadar eski olduğunu gözlerimle görmüşüm. o otobüslerle çarşıya zor gidilirken nevşehir e gezi düzenlenmesi inanılmaz bir olay. buna ek olarak aslında gezide kullanılacak gerçek otobüsün 14 nisan mitingine gönderilmiş olması ayrı bi olay. otobüse o kadar insanın bindirilmesi ise apayrı. burada bilinen iki suçlu var. kapasitenin üstünde yolcu taşınmasına izin veren ve 2.sınıf çocuklarını ancak lise öğrencilerinin görmesi gereken nevşehire gönderen okul yönetimi. diğeri ise asıl gelmesi gereken otobüsü mitinge gönderen, onun yerine dökülen otobüsü gönderen turizm şirketi.
sözün bittiği yerdeyiz, daha uzatmaya gerek yok. minikler cenneteler. hesabını bu sefer sorun.
haberi duyarsınız , gazete ve ya televizyona gitmez eliniz. okuyamazsınız, izleyemezsiniz.
ama bilirsiniz... o acıyı ta yüreğinizden hissedersiniz...
--spoiler--
14 Nisan 2007 günü Aksaray dan gelen trafik kazası haberi, bütün ülke insanları gibi Halkevcilerin de yüreğine tarifsiz bir acı düşürdü.
Ancak, çoğunluğu çocuk 33 insanımızın ölümünü yalnızca bir "kaza" olarak tarif etmenin, her şeyden önce onların hatırasına ve özlem içindeki yakınlarına bir haksızlık olacağı kanısındayız.
Bu faciada da, geçmişte yaşanan benzerlerinde olduğu gibi, sistemin insana verdiği değerin ipuçları gizlidir.
Eğitim faaliyetinin ayrılmaz parçası olan bir okul gezisine neden yeterli kamusal olanakların sunulmadığı, neden bir otobüse kapasitesinin üstünde yolcu alındığı, yaşamını yitirenlerin yakınları kadar kamuoyunun da yanıt beklediği sorulardır.
Bilindiği üzere olayda yaşamını yitirenlerin ve yaralıların bir bölümü, Başbakanlık tarafından tahsis edildiği dile getirilen özel bir uçakla izmir e getirilmiştir. Sistem, ancak yaşadıkları facia sonrası insanlarımıza hak ettikleri ilgiyi göstermeyi ve kamusal olanakları sunmayı akıl edebilmiştir.
Bizler Aksaray da yaşamını yitiren 33 insanımızı, en çok da çocuklarımızı, kaza öncesi çekilen görüntülerde de yer alan o gülüşleri ile hatırlayacağız.
Ve kimi zaman şehirlerarası yollarda, kimi zaman inşaat çukurlarında, her zaman kar-zarar hesabını öne alarak, sonuçta hep çocuklarımızın gülüşlerini bizlerden çalan bu sisteme karşı, insanca bir yaşam için yolumuza devam edeceğiz.
Aksaray da yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diler; olayın sorumlularının bir an önce tespiti ve cezalandırılması beklentimizi, kamuoyu huzurunda yetkililere duyururuz.
belki o ailelerden bazıları o çocuğa binbir zorlukla kavuştu..belki o çocuklar binbir zorluk içerisinde büyüdü,belki o çocuklar o ailelerin tek umuduydu...o daha çok küçük onun yerine beni al diye ağlayan anneyi gördünüz mü?peki gözündeki yaşları?çocuğunun yerine kendi canını vermeye razı olacak sevginin adıdır anne.ve o uğruna ölmeyi göze aldığının ölüm haberini aldı bu anne babalar dün...biliyorum çok acı ama bir kendinizi koyun onların yerine...8 yaşındaki melek gibi kızınızın öld...... yok hayır çok zor değil mi?düşünmesi bile acı değil mi?onların mekanı cennet olmuştur zaten 8 yaşında minik kanatlı meleklerdi zaten onlar..peki bu dünyada yaşayacakları günler ne olacak!?ilk aşkları,üniversite mezuniyetleri,ilk gittikleri maç..asla olmayacak değil mi?şimdi suç uyuyan şoförde değil mi?hayır değil..bu kadar kolay ehliyet veren zihniyette... neden bir otobüs şoförü uyudu diye değil mi?...hayır değil...neymiş efendim...şu kadar kilometre yol yapmışlar.gördük o yolu kamyon ile otobüs yanyana zor geçerdi...bu son 50 yılın zihniyeti bugünün değil...
bugünkü sabah gazetesinde yanyana dizilmiş tabutlarını görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum. 2A sınıfı yine bir pazartesi günü yanyana duruyorlardı. kimbilir belki yine istiklal marşı çalıyordu. ama bu sefer ayakta birbirleriyle şakalaşarak hazırolda değil de, tabutlarının içinde dinliyorlardı.
çok zor konuşmak, yazmak hatta düşünmek.
belki gittikleri yerde yolda uyuyan, hız yapan, saçma sapan sollayan şöförlerin omzuna konup "yapma amca" derler.
"yapma ki bizim gibi fidanlar daha büyüyemeden kırılmasın."
kimbilir...
cumhuriyet tarihinin ikinci en büyük kazası olarak kayıtlara geçmiş bunca ana babaya bunca geleceği biten evlada yazık değilmi dedirten trajedi. bundan sonrada "bişey olmaz" cıların ihmalleri devam edecek ne yazıkki nice yavrular nice ana babalar yanıcak.
33 kişinin öldüğü kaza. allah rahmet eylesin. en acı yanı ise okullarında yapılan sınıf yoklaması ve ölen çocukların ve yakınlarının ferhat göçer in cennet şarkısı ile ölüme gitmeleriydi.
bir arkadasimin kaza hakkinda soyledigi "sofor uyuyakalmis direksiyonda" cumlesinden itibaren psikolojimi bozmus olan kaza. o yavrucuklarin hayati bu kadar ucuz mu? allah anne ve babalarina cok cok sabirlar versin. dayanilacak bir durum degil!! allah basa vermesin.
son derece işlek olan o yolun neden tek şeritli olduğuna mı, kamyonların her kazada baş rol oynamasına mı, gencecik bireylerin vefatına mı neye üzülsem? bilmiyorum. cidden çok acı.
bu nasıl bir acıdır,gecenin bu vaktinde yarın yanlarına gelecek olan minicik yavrularının soğuk bedenlerini bekleyenler ne haldedir? bu kadar ana baba daha 2 gün önce ope koklaya yolcu ettikleri o bedenleri nasıl hangi güçle karsılayacaklar? bunlar ne askere ne de gurbete calısmaya gittiler..bunlar daha 8-9 yasında..düşündükçe cıldırıyorum..ben böyle hayatın böyle kaderin.....
evime uzaklığı 500 m olan zafer ilköğretim okulunun öğrencileri ve öğretmenlerinin bazılarının hayatını kaybettiği bazılarının yaralandığı feci kaza.
kaza haberini almamla beraber tanıdıklarımın çocuklarının içlerinde olup olmadığını endişeyle merak etmeme neden olmuştur.üzüntüm çok büyük, belki de ölenlerin arasında yüzlerini hemen hemen hergün gördüğüm fakat isim olarak bilmediğim çocuklar da vardır.
bir anlık hata ve sorumsuzluk sonucu yaşanılan olayın faturası çocuklar ve yakınları için çok ağır oldu.
ölenlere allah'dan rahmet yakınlarına sabır dilemekten başka yapacak bir şeyim yok...
doğan haber ajansının yayınladığı ve bir öğrencinin cep telefonundan alınmış olan, kazandan bir kaç dakika önce çekilmiş video kaydını izlerken insanın ağlamasına sebebiyet veren kaza.