gidenleri geri getirmez elbet! fakat millet olma, iyi ve kötü günde bir ve beraber olma bilinci ile yapılması gerekendir. hukuki yaptırımlarından çok ahlaki yaptırımları ile ön plana çıkar. ulusal yasın gereklerini yerine getirmeyenler, bizzat halk tarafından edepsizlik ve ahlaksızlıkla suçlanırlar.
her zaman olduğu gibi sahnenin en önünde ve milyonlarca niteler bakış karşısında; gazeteleri, dergileri, radyosu, televizyonu ile medya kuruluşları vardır. bu hususta ne yazık ki yüklü sabıka kaydına sahip kimi medya kuruluşları, dilerim bu defa akıllarını başlarına toplarlar da bu süreçte ölen işçi yakınlarını rencide edecek davranışlar sergilenmezler.
yaşanan elim kaza sonucu büyüklerimizce uygun görülendir.
amına koyayım böyle hayatında kaderinde gidişatında. twitter'ı açtım güzel güzel dualar, aminler hayatta kalmaları için, allah'tan yardım istemek için. ama allah tevekkül der. önce elinden geleni gerekeni yap sonrasını bana bırak der. sen göz göre göre ihmal etmişsin, sallamamışsın, umursamamamışsın tıpkı şehitler gibi, tıpkı sokağa çıkan sıradan insanlar gibi, tıpkı senin gibi düşünmeyen halk gibi... nasıl onların canını sallamadıysan buna da "kader" demiş geçmişsin. en fazla iki gün sonra sansasyonel bir haberle bu da unutulur. geçer. daha öncekiler gibi.
ama kader diyemezsin. tıpkı kıçı kırık şarkıdaki gibi "kader diyemezsin sen kendin ettin"
biz de üzülmüyoruz temelde allah'ım somada doğmadığım için, orada taşeron bir firmada çalışmadığım ya da çalışan bir babaya, ağabeye, kardeşe, kocaya sahip olmadığım için sana şükrediyorum der gibi oradaki insanlara dua ediyoruz.
bazıları da bakın yas ilan ettik diyorlar, bakın seferber olduk tüm yardımı gönderdik diyorlar.
belki ben de canım daha önce yandığı için bu kadar hassasım ya da değilim birçoğu gibi onlara üzülürken onlardan biri olmadığıma seviniyorum.
ama inandığım o sonsuz güçten artık vicdanı kuruyanlar için azabını istiyorum. imtihan eder ama ihmal etmez biliyorum. o zamanın geldiğini düşünüyorum.
içimdeki hiddetin vücut bulmasını istiyorum.
o yüzsüzce konuşan kodaman adamların, koca mideli sözüm ona vekillerimin, göcükten çıkan işçiye gerçekten bakan bakanların bunun üstünden prim yapan iğrenç insanların kanı kurusun, vücudundan canı çekilsin istiyorum.
han-ı yağmanın altında kalanların sarılacak yaraları olmasın istiyorum, kimseye "allahım canlarını bağışla, ailelerine güç ver" diye dua etmek istemiyorum.
fanisinden zaten umudu kestim ilahi adalet tecelli etsin istiyorum.
Boylesine üzücü bir olay ertesibde mecbur kalmış gibi sonradan halkın tepkisiyle yas ilan eden bir hükümetten hah 19 mayısa da denk geldi hazır onu da iptal edelim düşüncesi beklenir.
hemen ulusal yas ilan edilmeli ve enerji bakanı - çalışma bakanı ikilisi istifa etmeli. CHP nin vermiş olduğu önergeyi reddettiği için AKP tarafından bir özür dilenmeli. Muhalefet tarafından yapılan her önerge tu kaka muamelesi görmemeli.
yas ilan edilmesi bile samimiyetsiz. yas ilanı dün olacaktı bugün değil. denetim zamanında yapılacaktı yas ilanından sonra değil. 1100 denetim elemanın olduğu bu ülkede yaptığınız bu şov sizin 5 para etmez yöneticiler olduğunuzu gösteriyor.
önemli olmayan olaydır. yas ilan edilse ne olur sen önlemleri almadıkça, denetlemeleri doğru bir şekilde yapmadıkça, insan yaşamıyla ilgili bir önerge kabul edilmedikçe, bu olayı da siyasi amaçlara alet ettikçe, ihmalleri olanlar gereken cezaları almadıkça, insanlar öldükçe. bunlar olmadıktan sonra yas ilan edilse ne olur bunlar yapılmazsa daha çok yas ilan ederiz.
bu ülkede 365 gün yas ilan edilmelidir. her gün gizli saklı onlarca vahim olay. soma en vahimi olmuş canlarımızı yakmıştır. kapatıp kepengi siktirip gidelim kimseler ölmesin artık
inşaların kömür madenlerinde sigortasız çalıştırılmasına gözyum,
15 yaşında ki (bkz: kemal yıldız)ın maden de çalışmasına ses çıkartma sonra millete şirin gözükmek için ulusal yas ilan et. yazık...
türkiye'nin 4 bir köşesinin aynı ruh halinde bütünleşmesidir. gerçekten çok üzücü. göz göre göre ölüme giden maden işçilerine allahtan rahmet ailesine metanet diliyorum. hepimizin başı sağolsun.
bu talep nasıl olur, pek çok üniversitede bugünlerde bahar şenlikleri var, bakalım kaçı iptal edecek, hadi tamamen bitiremediniz üniversite yönetimleri şenlikleri dojazını azaltabilir, mesela konserler iptal edilebilir, panayır devam eder, ama müzik sesi kısılabilir.
düğün mevsimi başladı, tabi ki nikah veya sünnet iptal edilmez, ama eğlencenin dozu azaltılabilir, düğün sahipleri eğlence yi kısabildikleri oranda kısabilirler.
sonra belediyelerin olsun, çeşitli kuruluşların olsun yaptığı organizasyonlarda (açılış, özel gösteri, gala vs...) eğlence kısımları iptal edilebilir, yapılabildiği oranda sade bir törenle geçiştirilebilir.
yani halk kendi kendine birşeyler yaparsa zaten ulusal yas seviyesine gelebilir.
