bazı genç bünyelerin " lanet olsun hayata " diyeceği gündür.
diğer gençler ise :
" matematik zordu, türkçe kolaydı "
" ikinci bölüm kolaydı, ilk bölüm zordu "
" sorular dandikti, cevaplar güzeldi "
" 79. soru yanlış ! ! ! yanlış uleeen ! ! ! "
" 79. soru yanlış değilmiş... ühühüüüüü "
şeklinde konuşma kombinasyonları yaratıp günü işgal edecekler.
evlilik maratonunda önemli aşamalardan bir tanesi benim için. ne olursa olsun hatırlamalıyım bu günü, evliliğimizin ilk yıldönümü. diğer level'ların daha kolay geçebilmesi için hatırlamak zorundayım.
canların sınavı. allah kolaylık versin gençlere. insanları belirli bir kalıba sokmak için yapılmış olan sınavdan ne hayır gelir?
+adam ressam olmak istiyor ona matematik sorusu soruyorlar.*
(bkz: çözün bakalım)
aile baskısını, öğretmen baskısını, gelecek kaygısını üzerinizden atmadan sınav kapağını açmamanızı tavsiye ederim. çünkü hayat sizin hayatınız ve o hayat öss'de istemeden kazandığınız güzel bölümün ya da kötü bölümün akışında seyretmek zorunda değil. hayat sizin ve müdahale etmesi gerekende , yön vermesi gerekende sadece sizsiniz.
ailenizin baskıyla karışık yapacağı tavsiyeleri bu zamana kadar ''mantıklı'' deyip sindirmiş olabilirsiniz hatta basketbolcu olma hayalleri kurarken mantıklı diye mimarlık bölümünde gözlerinizi bozabilsiniz ama gözlerinizi bozarken hayalinize ''ulan bari basketbol hakemi olayım'' ekstrasını ekleyin ki ruhunuz da bozulmasın.
hayat öss kitapçığını açmanız ve ardından kapamanız arasında geçen süreyle şekillenecek, netleşecek kadar saçma değildir. üniversite sosyalleşme, lise hayallerini geliştirme, parayı kullanmayı öğrenme ve yeni başlangıç yapma ufku kazandıran bir birimdir. yoksa üniversite diplomanızı aldığınız zaman yine bi bok bilmeden işe başlayacaksınız çünkü size okutulan işi sahada öğreneceksiniz.