yasal olarak terör örgütü olan ve ayrıca terör örgütleri listesinde de olan bir örgüt için kuruluş yıldönümünde barışçı yürüyüş nasıl yapılıyor sorusunu sorduran entry. Ölümleri tasvip etmem mümkün değil.
aihmnin verdiği adil ve yerinde kararla kurbanların ailelerine tazminat ödenmesine karar verilen ve Türkiye Cumhuriyeti devleti'nin paşa paşa bu tazminatı ödemek zorunda bırakıldığı sivil katliamıdır. Devlet terörüdür, pkklı olsa bile eli silahsız 17 Türkiyeli (altını çizerek söylüyorum ''Türkiyeli'')insanımız ** devlet eliyle cinayete kurban gitmiştir. Pkk'ya destek vermeleri onların sivil bir durumdayken ölmelerine sebep olamazdır.
insafınıza sığınıyorum sayın yazarlar; hangi ülke polisi, bölücü bir örgüt bayrağı altında toplanmayı hoş görebilir? polis olmaya gerek yok gerçek bir vatandaş olmak bölücülere tepkili olmayı gerektirmez mi?
[edit]: bir de türkiye'de milliyetçi refleksler çok hassaslaştı derler. emin olun türkiye'nin milliyetçi refleksleri bir dakika olmadan eksileyen pkk'lıların yanında lafı edilemeyecek oranda zayıftır...
editiki: ısrarla kötüleyen arkadaşların gözlerinden öpüyorum. mouselarınızı aşındırın egolarınızı tatmin edin.
türk milleti evlatlarını genç yaşta toprağa koymanın acısını elbet alacaktır.
hakkında kimsenin de ''digor ile alakalıyım'' diyerekten bilgili havasını basmasına gerek olmayan hadisedir, zira bu satırları yazan o ilçeyi barındıran ildendir.
"ne olmasını bekliyordun sevgili hümanizma" diye bir sorulması gereken "katliyam"dır. aihm'in verdiği kararların ne kadar sağlıklı olduğu son derece subjektiftir. öyle olmalıdır zira aihm'e adil diyenin adillik duygusundan şüphe edilir. (eğer gerçekten silahsız -yada diğer insanlara tehdit oluşturmayan- insanlara ateş açıldıysa orası ayrı, -aihm'in söylediği şeylerin-verdiği kararların çok da doğru olmadığı gün gibi aşikardır. aihm dedi diye silahsız yada olayla ilgisiz sivillere zarar teşkil etmeyen insanlar öldürüldü olacak diye bir şey yoktur. daha tarafsız kaynaklara bakmak lazımdır.- )
not: ayrıyeten silahsız olan herkes zararsız mıdır? malum "kaldırım taşı canavarları" "molotov fetişistleri" "otobüs yakıcıları" aramızda dolaşmıyor mu? onlar da bir nevi silahsız... silahsız derken ne kastediliyor burada, onu anlayamadım. ayrıca devlet tabii ki gösteriye izin vermeyecektir, ve göstericiler yapılan uyarıdan sonra eğer "şiddet" eylemiyle karşılık vermedilerse ancak o zaman buna devlet terörü/katliam denilebilir. dediğim gibi, her silahsız olan zararsız olacak diye bir kaide yoktur. iyi ve tarafsız kaynaklardan araştırılmalıdır bu konu.
an itibarıyle üzerinde ''silahsız ama olsun, bunlar zararlıysa kökten halledelim şunları, ölmüş ölmemiş ne fark eder'' anlayışında kafa yorulmuş olaydır. hem aramızda satırlılar yok mudur? aa ben onları unutmuştum, iyi hatırlattın vallahi *
hakkındaki bir takım yorumlara atfen ''eğer satırlılar varsa ve zararlıları yok etmek için kullanılıyorsa önce kendilerinden başlamalılar doğrama eylemlerine'' denilesi hadisedir. Pkk destekçisi olmak ne kadar radikallik ise o satırları taşımak da o kadar barbarlıktır. Yok kafada hiçbirşey vur satırı doğransın herşey... *
*anne bir kaç çapulcu, devletin düzenine ve siyasal yapısına karşı geldi diye öldürülürse ne olur??
-faşist tc olur oğlum.
*peki anne biri babam evde yokken eve gelip sana deliler gibi tecavüz etse ne olur??
-hımmk nasıl ya.
*dur ben cevap veriyim anne faşist tc olur.
an itibariyle bizleri "ilk satırı okuyup sinirlenip geri kalanı okumayan anlayışsız insan" modeliyle karşılaştırmış "şaibeli katliam başlığıdır".
devletin görevlerinden birisi de masumları korumaktır. eğer belirli bir güruh diğer insanlara zarar teşkil edecek biçimde davranıyorsa - şiddet eylemi örneğin - devletin görevi böyle bir olayı durdurmaktır. dediğimiz gibi, eğer ki ortada bir şiddet eylemi yoksa ancak ve ancak bu bahsedilen olayın adı katliam olabilir. velakin bunu aihmin verdiği kararla öğrenemeyiz denmiştir. anlayabilene ne ala.
not: burada hiç bir şekilde "devlettir asar da keser de" denmemiştir. okumasını bilene bu satırlar bile fazladır.
ayrıca "şiddet eylemi vardır ama devlet bu insanları durdurmaya çalıştığı içindir" gibisinden bir savunma da ancak ve ancak çocuksuluktur. zira devletin böyle bir gösteriye izin vermesi nüfuzunu kaybetmesi, karşıt grubun baskınlığını kabul etmesi demektir.
ayrıca mankafa varsa eğer aramızda tekrar belirteyim: bu olay katliam diye anılır <==>* öldürülen kişiler herhangi bir koşul altında şiddet eylemine girişmemişse.
edit: genel kültürü zayıf olanlara şöyle söyleyelim de anlasınlar:
güzellerim eğer gösterici grup şiddet içeren herhangi bir eyleme girdiyse, o zaman bunun adı katliam değildir, zira devletin görevi, çoğunluğun ve masumların güvenliği için onları durdurmaktır.-ki bu devletin ve güvenlik güçlerinin görevidir.- nokta.
herkes devletini milletini sevmektedir, kim ne halt derse desin kimse bunu tekeline alamayacaktır. O mevzubahis tazminat kararı da bu konuda çok haklı bulduğum (!) Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendi isteğiyle verilmiştir. Zira aihmdeki bu davanın sürecinde dışişleri bakanlığımız bu olayı daha sonuçlanmadan kabullenmiş ve verilecek tazminat kararına en ufak bir itirazda bulunmadan kabullenmiştir. Eh sanık kabullendiyse ne yapılır o zaman? Kraldan çok kralcı geçinen kesimler hemen faaliyete geçer ve ''O da bizim diplomatlarımızın beceriksizliği'' diyip geçer gider. Bu kararın adil olup olmaması herkese göre farklılık gösterebilirse de suçun kabullenilmesi ve hakkı olduğu halde devletimizin herhangi bir itirazda bulunmaması gibi bir faktör araştırılıp öğrenilmelidir. Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır...
avrupa'nın vereceği karar önceden belliyken devletin kabullenip kabullenmemesinin pek de bir şeyi değiştirmeyeceği "hala şaibeli" olaydır. mühim olan devleti sevmek değil, olayların doğru bir şekilde, açık sözlülükle üzerine gidebilmek, birilerini - bir kurumu kötüleyeceğiz diye olguları ve acı gerçekleri görmezden gelmemek-örtbas etmeye çalışmamaktır.
birilerinin göstere göstere pkk sempatizanı oluşunu sergilemesine yol açan başlıktır.
moderasyon derin uykusundan uyansa da bu bölücü örgüt destekçilerini bu çocuk katillerini uygun biçimde uyarsa ya da cezalandırsa diye bekliyorum.
bu ne terbiyesizliktir.
daha acısı: hepimiz biliyoruz ki pkk başta israil olmak üzere bir çok ülke tarafından desteklenen bir örgüttür.* ancak bir kısım saf doğulu arkadaşımız pkk'nın kendi haklarını savunmak adına eylemler yaptığını onlara özgürlük sağlamayı düşündüğünü filan düşünmeleri. onlara gerçekten acıyorum.birilerinin onları göstere göstere kandırmasını göremeyecek kadar saflar onlar!.
birileri türkiye'ye karşı ortaya çıkarmış bu örgütü kimsenin sizi düşündü sizi önemsediği falan yok anlayın artık bunu..
simdi burda 12 eylül ün kenan evren pasasi gibi asalim keselim kökünü kurutalim ibnelerin diyenlerin,zamani gelince 1000 operasyon yapan mehmet agargibi ovada siyasete davet edenler,kürtce yi yasaklayan kenan pasalar gibi yok canim kati milliyetcilikle olmuyor diyenler cikacagi kesin oldugu icin durumlarini yavrukurtluklarina bagladigim katliam tartismasidir.ayrica
(bkz: hay pkk nizi sikim)
''valla kafaların içine odun var mı bilinmez fakat bazılarındaki zaten odunu geçmiş artık baya bilinen tomruk olmuş vaziyette'' denilebilecek olaydır. Bu format yükümlülüğünü de yerine getirerekten bu konudaki entrylerime son veriyorum ve bu entrynin arkasından yapılacak eğlencelerin de yeteri kadar büyük bir çapta olmasını diliyorum. Giderayak da hakaret etmeyi bir halt sanan ve bazı kişileri pkk'lı olmamasına rağmen onların görüşlerinin farklılığını ''pkk'lık'' diyerek yaftalama yarışında olan arkadaşlara seslenip Ziya Paşa üstada selam olsun diyorum:
ey beşer çehreli hayvan,heyhat
ilm-ü irfan iledir zevk-ı hayat
onu hiç kullanamazsan nadan
niye vermiş sana nutku yezdan?
yoksa zatında hayatın hükmü
ne olur bizce o zatın hükmü ***
hak söyleyen evvel dahi menfûr idi gerçi
hainlere amma ki riayet yeni çıktı
âciz olanın ketm olunur hakk-ı sarîhi
mahmîleri her yerde himâyet yeni çıktı **
nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir
tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir *
" kalkın ey felah-ı vatan dediler, kalktık,
herkes oturdu biz ayakta kaldık" *
ve son olarak:
ehli keyfe keyf verir kahvenin kaynaması
eşşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması
ha bundan sonra Ziya paşa'nın başka bazı kelamlarını istediği ne yer varsa oraya çekmek isteyenler çıkabilir, çıkacaktır da. Zerre umrumda değildir, ben yazacağımı yazmışımdır,kimse de hakaret etme lüksüne sahip değildir zira kimse kimseye burada hakaret etmemiştir. Herkes adam gibi oturup konuşsundur,birbirlerine fikirlerini insan gibi beyan etsindir. ''Ey cahil cühela, ne diye ortalıkta koparırsın vaveyla?''dır,herkese iyi gecelerdir...
dağdan inmiş soytarılarla aynı zihniyete sahip, bunların dağa çıkamayıp, sözlüğe dadanmış yandaşlarının insanlık dersi vermesi komiklik. kürt kardeşimi de , laz kardeşimi de benim bayrağımla, uniter devletimle bütünleştiği, kader birliği yaptığı sürece kimse kimseden ayırmaz. yazılacak çok şey var, ama bunun ne yeri burası ne de zamanı şimdi.
toplantı ve gösterilerin düzenlenmesine ilişkin kanuna binaen, ilçenin ita amirliğinden izin alınmamış bir gösterinin, durdurulması eylemine katliam denmesiyle dikkat çekilmeye çalışılmış vakadır.
bakınız hadi köylü cahil cühela kanundan bi-haber diyelim. * orada görevli olan polis/asker kanunun kendisinden istediği yükümlülüğü yerine getirmiştir.
ne yapmış bu kolluk güçleri? halkı her olayda olduğu gibi yine dağılmaları konusunda uyarmıştır. bu uyarı mahkeme kayıtlarında vardır. dileyen arar bulur zaten ulaşması zor değil.
daha sonra grubu son uyarı amacıyla kolluk güçleri havaya ateş açar...ama bahsedildiği gibi ölen kişiler bu sırada ölmez. havaya açılan ateşin akabinde kolluk güçlerine doğrudan taciz atışı yapılır. işte bu noktada olay artık devletin müdahalesinden çıkmış, silahlı gücün kendisini savunma, karşı merkezi imhası durumuna gelmiştir. terörist lehçesinde buna çatışma diyorlar sanırım.
ölenler bu sırada ölmüşlerdir. ama bakıyorum da neden bu yürüyüşün 14 ağustos tarihinde gerçekleştirildiğini sorgulayan yok. iki ihtimal var bunun nedeni olarak;
1.ihtimal; 1 / 365 oranında bir ihtimal ile tesadüfen bugün seçilmiştir.
2. ihtimal ise daha korkunç sanırım; pkk'nın silahlı terörizme başlama yıldönümüne bir gönderme olması...ama sanırım bu ihtimal yok denecek kadar az. zira halk cahildir (!) ne bilsin bu yıldönümünü...zaten ilçede gösteri yapanların 48 ayrı köyden gelmiş olmaları da bu işin planlı bir hareket olduğunu değil, spontane bir gelişmenin parçası olduklarındandır.
ah bu faşist idarenin silahlı gücü ah...nasıl kıydın masum köylülere(!)
not: adı geçen kolluk gücü mensupları 2006 yılında beraat etmişlerdir.
devlet otoritesinin egemen olup ortalığı daha fazla karışmaktan kurtardığı olaydır. verilen mesaj ortadadır. birilerinin bu mesaj kanlarına dokunmaktadır. katliam denmesinin sebebi budur.