herkese bir adet forma dağıtılacağı söylenen ama stada erken giren taraftarlarımızın üçer beşer forma kaparak sonradan giren binlerce insanın hakkını gaspettiği karşılaşmadır. yönetimin iş bilmezliğinin sayısız örneklerinden biri olarak da görülebilir. zira bu berbat organizasyonla, beş maç cezaya rağmen kombinesini almış, takımını karşılıksız koşulsuz destekleyen insanların bile haklarının gaspedilmesine seyirci kalınmıştır yine.
çok daha farklı bitecek olan maçı galatasaray ın ne yapıp edip 2-0 bitirdiği maç olmuştur. bu sene sivasspor bu kadar ezilmemiştir herhalde. galatasaray ın bir ara tek kale oynadığı maç.
galatasarayımızın hak ederek kazandığı maç olmuştur. daha farklı bile kazanabilirdik.
uğur ve nonda'nın maçtan kopmaması ve gol için çabalamaları ayrı bir güzellikti.
bülent uygun maç sonunda gene saçma sapan açıklamalar yaparak beni çileden çıkarmıştır. yahu kardeşim ne güzel takım yönetiyorsun ama nedir bu memnuniyetsizlik anlamıyorum. http://fanatik.ekolay.net...id=32&articleid=96286
galatasaray'ın son 8 dakikada attığı 2 golle kazandığı karşılaşma. sivas sağlam takım falan ama avrupayı da zorlaması gereken cimbom umarım bu futbolu ileriye taşıyabilir. zira avrupada adamlar orkun'un kulağının dibinden gol kaçırmayacaktır ne yazık ki! yine galatasaray'ın futbolunun yardım çağırdığı maç.
hakan şükür'ün oyundan çıktıktan sonra iki gol olması nedeniyle beni bir hayli düşündürmüş maçtır.
konuya ümit karan cephesinde bakalım.çoğu maça yedek çıkıyorsunuz, teknik direktör hakan'a nonda'ya hatta serkan'a bile şans verirken sizi yedek bırakıyor, fakat takım yenik duruma düştüğünde koz olarak sizi kullanıyor ve sizde oyuna girer girmez takımı hareketlendiriyorsunuz.işte bunlar bir futbolcunun takımdan, antrenörden soğuması için geçerli bir nedendir.hangi futbolcu takımı kurtardığı için yedek bekletilmeye mahkumdur.madem oyuncu takımı daha girer girmez hareketlendiriyor neden maça bu kişiyle başlamıyorsun da 37 yaşına gelmiş bir kişiyi tercih ediyorsun.tamam bir zamanlar kraldı fakat artık şu oyunu bırakması ve takımdaki oyuncuları daha fazla takımdan soğutmaması lazımdır.yada bu kişiye forma veren kişinin kendisine biraz daha çeki düzen vermesi gerekmektedir.
mehmet topal ın yanlara bile isabetsiz pas yaptığını gördükçe saidou nun galatasaray da oynamasını zamanında boşuna yadırgadığımı düşündüren maç olmuştur, ulan zaten dikine pas atamıyosun bari yanlara oynarken isabetli at şunları!
diğer yandan bu maç artık umarım kalli ye ideal hücum hattının nonda-ümit olması gerektiğini göstermiştir, barış ve arda yı da kınıyorum buradan kendini yere atan topçu değil sahaya çıkıp oynayan topçu istiyoruz kaleye 5 metre mesafede pas atan değil kaleye vuran topçu istiyoruz!
duran topları sabri nin kullanması konusunda ise yorumu kime bıraksak acaba?
ismael bouzid ise oyuna pek katılmasa da neredeyse sıfır hata ile oynadı, servet te iyi görünmesine rağmen sonlara doğru bir topu rakibe ikram etmeden duramadı malesef!
galatasaray taraftarına gelecek adına ümitler veren karşılaşma olmuştur.galatasaray oynadığı 16 maç içinde belkide en iyi en istekli futbolunu oynamıştır. hem de böyle bir rakibe karşı.
oyunculara gelince sahanın mutlak yıldızı uğur uçar olmuştur. Sağ tarafta öyle bir futbol oynadı ki bırakın rakip futbolcuları önünde oynayan hiç bir topu olumlu kullanamayan sabriyi bile sahadan sildi.
mehmet topalın takıma iyice ısındığını gösteren maç olmuştur aynı zamanda. linderoth da iyileştiği zaman galatasarayın, fenerbahcedeki aurelio-deniz modelinde olduğu gibi mehmet topal-linderoth ikilisiyle oynaması daha sağlam bir orta saha kurgusunu sağlayacaktır.
arda gerçekten izlenmeye değer bir yıldızdır. bu maçtada söylenenlerin aksine sahada yürümemiş bilakis çıkardığı mükemmel paslarla maçtaki olması gereken güzellikleri sahaya yansıtmıştır.agresifliğini ise şımarmasına değil özel futbolcularda olan tatlı kusura vermek gerekmektedir.
uğur uçar gibi hakan balta da sol kanadı ileri geri çok olumlu kullanmış. bir çok atakta etkili rol oynamıştır. zaten galatasarayın etkili olduğu yılllarda da capone-hakan ünsal ikilisinin galatasaray hücum ve savunmasında büyük katkıları olduğu düşünülürse galatasarayın bu maçta bu kadar etkili olmasını kanatların geriden mükemmel desteklenmesi nedeniyle sebeplerden biri olarak verebiliriz.
bouzid, her ne kadar balilinin sakatlanması ile oldukça rahatladı ise de songun yokluğu hissettirmemiştir.
serveti ise bu maçtan sonra kesinlikle eleştirmeyecekler listesine almak gerekiyor. adam elinden gelenin de en iyisini yapıp canla başla oynuyor. tebrikler.
nondaya gelince sivas defansını gerçek anlamda hallaç pamuğu gibi dağıttı, yordu, hırpaladı.sezon sonuna kadar 15 gol gibi atar zannımca.
velhasılı kelam her ne kadar sivas 15. dakikada iki kişi değiştirmek zorunda kalıp planları bozuldu ise de bu maçtaki galatasaray karşısında pek bir şey yapamazdı. buradan çıkacak sonuç ta; şampiyonluğa oynayacak ekiplerin kadrolarının oldukça geniş olması gerektiğidir.
11 yıl sonra meraktan gelen edit: Nonda o yıl ligde 11,uefada 3 olmak üzere toplam 14 gol atmış :)
hayatımda sayısını hatırlayamadığım kadar çok maça gittim ama ilk kez galatasaray'ın rakibinin sahada bu kadar aciz kaldığına şahit oldum. oyunun başlangıcında kendini yere atan her sivasspor'lu yerden kalkmayı bilmedi, bunun bir hız kesme taktiği olduğunu anlamak pek güç değildi. 12. dakika geçildiğinde yaklaşık 5 dakika oyun durmuştu. galatasaray 5-6 oyuncusunun eksikliğine rağmen bu kadar puanı nasıl topladığını anlamadığım sivas'ı oyun olarak paramparça etti. sivas ileri ender çıkabildiği pozisyonlarda tek kişi ile giderek 3 tane gollük pozisyon yakaladı. galatasaray bu maçı alamasaydı çok yazık olurdu. oyuculara gelince;
orkun: sivas kontraataklarını çok iyi bir şekilde savuşturdu, günün adamlarında birisiydi.
servet: sınırlı yeteneğine rağmen inanılmaz işler yaptı, bir tebriği haketti.
bouzid: görevini yaptı, sırıtmadı
uğur: sivas'ın sol kanat oyuncusuna 2-3 tane bacak arası yapıp çizgiye indi, böyle bir pozisyonda ilk golün asistini yaptı. 10 sene bu takımda oynar.
hakan şükür: oyundan alınana gider istekliydi, formsuz günlerini atlatmış gözüküyor.
nonda: şampiyonlar liginde finali boşa oynamadığı belli. golü saymıyorum ama her topu olumlu kullanıyor bu adam.
sabri: olumlu tek hareketini göremedim.
mehmet güven: sonradan girdiği oyunda çok sırıttı, bir daha o formayı bulamayabilir.
sivasspor'a gelince;
ligde bulundukları yere kesinlikle yakışmıyorlar, böyle devam ederlerse ilk 4 bile onlara hayal olur.
galatasaray'ın, maç boyunca oyunu domine ederek haklı bir 3 puanla ayrıldığı karşılaşma.
maç boyunca galatasaray'da herkesin hucumu düşündüğü, servet çetin'in bile sivasspor yarı sahasında pas dağıttığı, topla oynama yüzdelerinin %64/%36 civarlarında seyrettiği, galatasaray'ın sayısız gol fırsatlarından yararlanamadığı, sivasspor'un kontraataklar ile oluşturduğu 2-3 pozisyonun orkun uşak'ın şaşırtan performansı ile savuşturulduğu, arda turan ve servet çetin'in tartıştığı, hakan şükür'ün lincoln'den kaptığı hareketleri uyguladığı ve sonucunda galatasaray'ın 3 dakika içinde 2 gol atarak kazandığı maç olmuştur.
shabani nonda, uğur uçar, barış özbek, orkun uşak ve mehmet topal maça damgasını vuran isimlerdi...
maçın başında sivasspor'un 2 futbolcusunun sakatlanması onlar için talihsizlik olsa da, ligin 16. haftasına lider giren bir takımın bu başarısından dolayı tebrik edilmesi gerekir. *
(bkz: #2680961)
Sivasspor'un ilk oniki dakikada iki oyuncu değişikliği hakkını,sakatlıklardan dolayı, mecburen kullanmasından ve Balili'nin oyunu yarıda bırakmak zorunda kalışından ziyade,Kalli'nin keçi inadını bırakıp, herkesi yerli yerinde oynattığı ve hatalarından birazcık ders alınca Galatasaray'ımızın nasıl da bizim bildiğimiz,sezona fırtına gibi giren,kazanma azmini sürekli koruyan o alıştığımız takım hüviyetine geri döndüğünü gördüğümüz maçtır. Sabri'den ön libero yapmazsan, Hakan Şükür-Shabani Nonda-Ümit Karan ileri üçlüsünden ikisiyle maça başlayıp, bugünkü gibi ancak oyunu garantiye aldığında Serkan Çalık'ı oyuna sürersen,işte böyle gecikmiş gollerle de olsa lig liderini çok zorlanmadan, hem de sayısız değerlendirilememiş pozisyon bularak geçersin. inşallah artık bunu anlamışsındır karl-heinz feldkamp...
Sivasspor birkaç kontratak ve Mehmet Yıldız'ın anlık çabaları dışında bir varlık gösteremedi diyebilirim. Kaldı ki şu açıkça görülmüştür ki Sivasspor'un ideal kadrosundan biri veya birkaçı cezalı ya da sakat olursa onun yerine gelebilecek bir alternatif yok. Bu da bazılarımızın ''Acaba bu yıl Anadolu'dan bir şampiyon çıkar mı?'' hayallerini suya düşürecek bir faktör olarak önümüzde duruyor. Ben de isterim Anadolu'dan bir şampiyon çıkmasını ama şu durumda Sivasspor'un liderlik konusunda büyük bir istikrar yakalayacağını düşünmek, hele devre arasında ellerindeki tek yıldız oyuncu sayılabilecek Mehmet Yıldız'ı da satacaklarını düşünürsek,pek bir ütopik olur.
Galatasaray adına sahanın en kötüsü ortada ne yapacağını bilmeden, hayalet gibi gezip duran arda turandı. Ama şu bir gerçektir ki Arda Turan hala bir futbol starı olacak sorumluluğa,dik duruşa,görgü ve adaba sahip değildir.Oyundan alınırken stadda küçük bir topluluğun onu yuhlaması üzerine yedek kulübesi yerine direkt olarak soyunma odasına gitmesi en hafif tabiriyle boş işlerle uğraştığını gösterir. Eğer başka bir nedeni varsa ne ala, yok eğer gerçekten sebep bu dikkate alınamayacak kadar önemsiz protesto veya servet ile her takımda ender de olsa yaşanabilecek söz münakaşası ise durum çok vahim. Sivasspor adına ise son zamanların iyi performans gösteren, frikikleri de ustalıkla kullanan oyuncusu muhammet ali bu maçta adeta kayboldu, beklentilerimin çok altında kaldı.
Hakeme gelirsek, benim gördüğüm kadarıyla faul kararlarında her iki takıma da eşit mesafede durmaya özen gösterdi, belki bunlar arasında ümit karan'ın kaleci akın'a istemeden yaptığı hareket sarı kartla cezalandırılabilirdi fakat bunun dışında ben sonucu etkileyecek bir hatasını göremedim.
*galatasaray'ın galibiyetine yürekten sevindiğim maç olmuştur.
neden mi? şundan: ligin ilk haftalarında, büyüklerin işinin olduğu dönemde üç beş hafta liderlik koltuğuna oturan küçük takımın hemen kıçı kalkıyor. taraftarlarının da tabi. özellikle cahil cühela taraftarlar hayali şampiyonluk şarkıları söylemeye başlıyorlar. kolay mı lan öyle şampiyonluk? "kapıp da kaçan mı?" diye sormazlar mı adama?
