son dakikada serdar özkan' ın mert nobre' ye nefis bir gol attırdığı maç. sürpriz olmamış ve siroki brijeg takımı inönü için formalite maçına hazırlanmaya başlamıştır. bol goller beşiktaş!
çok kötü oynamamıza rağmen turu rahat geçeceğimizi belli eden karşılaşma. futbolcuların terlediğini sanmıyorum. ama en azından taraftar için biraz saldırmaları lazımdı. kırgınım.
beşiktaş'ta hiç bir şeyin değişmediğini gördüğümüz maç. aynı tas aynı hamam.
karşısında hangi takım olursa olsun kendi oyunu kabul ettirip şöyle çatır çatır oynayamıyor beşiktaş maalesef. oyuncular, bakıyorsun tek tek kaliteliler, ee artık herkes biribirini de tanıyor. öyleyse sorun ertuğrul sağlam'da olsa gerek. sistemin ne olduğu belli değil. tempo yok.
ha bu takımı eler mi eler, ona şüphe yok (gibi). fakat süperligde takımların çoğu bu rakipten çok daha iyi. işimiz zor bu sene yine.
sevindiren şey ise sivok'un transfer edilmiş olması. iyi oyuncu, ne yaptığını biliyor, güven veriyor. yerinde, zamanında olumlu müdahaleleri var.
bu turu geçeriz geçemesine de, bundan sonrası için içim hiç rahat değil dostlar.
2-2 bitmesini bekleyenlerin avucunu yaladığı ve 2-1 biten maç. ancak oynanan oyundan hiçbir beşiktaş lının olmayacağı gibi memnun değilim. bir ara topla oynama oranları 65 e 35 e kadar düştü. zeminden dolayı mıydı, 1-0 olsun bizim olsun anlayışı mıydı, yoksa hazır değiliz ulann görüntüsü müydü anlayamadık. bunu ertuğrul hoca basın toplantısında söyler heralde. holosko da yeni mevkisini yadırgar gibiydi. holosko oraya alışamazsa beşiktaş ya bobo yu ya da yeni sistemini kaybeder.
sonuçta ben beşiktaş ın kolay rakibi karşısında daha çok topla oynayan, rakibe pozisyon vermeyen bir beşiktaş olmasını isterdim. bunu görmek 5-0 ı 6-0 ı görmekten daha iyiydi benim için. ama gerçek şu ki karşıda en azından bir twente, brondby gibi uefa takımları olsaydı turu kaybetmiştik.
kameraların göstermediği golle 1-2 biten maç. sanırım yine rüştü'nün hatası vardı son golde. maçın kısaca analizini yapacak olursak, formasından, stadına kadar kötü bir takım vardı karşımızda. çok sert oynadılar. maçın adamı, aydın karabulut'tu bana kalırsa. delgado'nun kafayla attığı golün asistini de o yaptı. ve yıllardır ibrahim üzülmez sayesinde orta açılmayan sol kanadımız, onunla uçacak gibi. çalımlıyor, orta açıyor çok sevindirici. oyuncular fazla kasmadılar. uğur inceman ve cisse istekli ve uyum sağlamış görüntü verdiler. bir kaç pas hatası yapmasına rağmen uğur, karınca gibi çalıştı. bunun dışında, koşan bir delgado gördüm. daha önceki takımında 3 gol attığı bu takıma yine bir gol attı. tabir-i caizse boş geçmedi. yeni transferlerden sivok, gerçekten kritik müdahaleler yaptı. iyi bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. defansın solunda, ibrahim üzülmez'in yerinde oynayan tello, hatasızdı.
kısacası, karşı takım vasat olunca, beşiktaş da fazla efor sarfetmedi. serdar özkan'ın girip, beşiktaş'ı canlandırması güzeldi, 2. gol onun sayılır zaten, nobre boş kaleye vurdu. ikinci maçta, istanbul'da bu takıma 5 atarız diyerek, analizime son veriyorum.
an itibariyle sabri ugan'ın hislerini dillendirdiği maç. holosko'ya neden holoşko dediğini anlatmıştır. ''holoşko'ya holoşko dediğim için beni yadırgayabilirsiniz ama holoşko'nun okunuşu holoşko! rahatsız olanlar varsa özür dilerim.''
ali tandoğan'ın ilk onbirde oynadığı maç. hayretler içindeyim. serdar kurtuluş'un başına ne geldi ki ali tandoğan oynuyor. ayrıca beşiktaş'ın oyun sistemi iyi gibi. ama ne de olsa beşiktaş açısından oyun sistemi önemli değil. biz muhteşem futbol oynasak da ligin ortasında garip bir sansasyon oluyor, ya da ne bileyim bir kaç hakem hatası üzerine yönetim saçmalıyor, bir anda üçüncülüğe oynuyor oluyoruz. şiştik artık bu saçmalıklardan. neyse maziye dalmayalım. an itibariyle gayet iyi beşiktaş.
(bkz: siyah ulan)
beşiktaş ımızın çok top kaybıyla ve kayıp oynadığı maç. üzülerek söylüyorum ki karşıda iyi bir takım olsa maç 2-0 olurdu. ayrıca holosko nun da sağ kanatta verimi düşmüş gibi.