guti bizde almeida bizde quaresma bizde simao bizde ohoooo bize karşı kimse gelemez ligde 17'de 17 yaparız yeaa diyen beşiktaş taraftarının 3 maçta 1 puan alan beşiktaşla harbiden göt olduğu maçtır.kardeşim sen önce kendi takımına baksana.ne diye elin trabzonsporuna taş atıp duruyorsun.sözüm artist beşiktaş taraftarlarına.haa adam gibi adam beşiktaşlı taraftar yokmudur vardır elbet.onlara da yürekten saygılarımı sunarım.
öncelikle renkliler, kapayın o salyalar akan ağızlarınızı, çekilin bakiyim azcık geri, takımımızın eksiklerini konuşalım yenilgiye yorum yapalım. her hafta sizinle uğraşılmıyor, yarın maçınız var oraya verin azıcık dikkatinizi.
kafamdakiler:
- hakan'ın varlığı bile olumsuz anlamda yetiyor, uğursuz herif.
- iyi ki berabere bitmedi, 1 puan daha üzüyor, en azından bir tarafın işine yarar 3 puan.
- schuster'i anlayamıyorum, bari toparlanana kadar maçlarda savunma odaklı onayıp fırsat bulduğumuzda da gol atıp kazansaydık, sanırım hiçbirimizin göze hoş gelen futbola daha fazla tahammülü kalmadı, bu futbol puanları götürdükçe.
- sezon başında dilden dile gezen 'rotasyon' olayının bu kadar belalı bir şey olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. rotasyon, formdaki bir futbolcuyu aniden diğer maçlarda oynatmamaksa kalsın istemez.
- bir de serdar özkan olayı var, ne beşiktaşta olabildi ne cimbomda. nasıl olsun ki , küçük bir takımın büyük oyuncusu o. olması gereken yeri bugün gösterdi bizlere.
1-) bu takımda bobo ve ismail koybaşı varsa oynatacaksın
2-) bu kadar yıldız transfer yerine guti' nin alternatifini takıma koyacaksın
3-) ortasahasını kalabalık tutan rakip takıma karşı 20. maç sonrasında çözüm üreteceksin
4-) ibrahim üzülmez, mehmet aurelio, ekrem dağ, ibrahim toraman' a teşekkür edip, hizmetlerinden dolayı hall of fame' ekleyip, dileyeni a2 takımı koçu yapacaksın.
5-) necip' i oynatacaksın.
maça donecek olursak hakemle başlıyorum; çok iyi bir maç çıkardı. şuster bu maçla birlikte kendi pimini çekmiş oldu. olası bir uefa maçı husranıyla sarı melek nevzat demir tesislerinden şahsi eşyalarını toplar. #10808285 bu entry uzerine fazla bişey yazmayacagım. daha ismail koybası ve bobo oyuna girdikten sonra oyunun şeklinin nasıl değiştiğini izlemekte yarar var. guti bu takımın herşeyidir ve şuan kafam iyi oldugu için gutisiz kaç puan kaybettiğimizi hesaplayamayacagım. biri bu gorevi ustlenirse bana da mesaj atar.
ankaragücü o kadar futbol oynamaktan uzak ki, adamlar bizi az adamla yakalıyorlar devam etseler belki gol atacaklar dönüp geriye
oynuyorlar. peki beşiktaşa ne demeli. ey schuster efendi şunu öğren artık. bu ligde anadolu takımlarına karşı gol yersen
kabir azabı çekersin. çünkü adamlar gol attıktan sonra savaşa çıkmış gibi inanılmaz bir direnç ve motivasyonla oynuyorlar.
adam topu panikleyip taca atıyor, yandan ses geliyo: 'aferin oğlum aferin' diye. vizyon bu işte. baştan ideal kadronla çık,
skor avantajını yakala sonra ne yaparsan yap. beklenen oyuncu değişiklerini yaptı ama iş işten geçince. takımdaki yetersiz
adamları ayırmak çok kolay. yüzü dönük top aldığı halde ileri oynama becerisi olmadığı için her topu yana veya geriye veren
adamlarla nasıl verkaç, kanat organizasyonu, ikiye bir filan yapacaksın. simao ve fernandes takım kalitesini ne kadar yukarı
çekmeye çalışsalar, nobre, aurelio, ekrem, toraman gibi adamlar da o kadar aşağı çekiyor. gör artık bunları schuster..
şüsterin kadro tercihlerine yenildiğimiz maçtır.gutisiz quaresmasız yavan ekmek gibi bir takım izledik.galatasaray gaziantep maçından bir farkı yoktu oynadığımız oyunun.ikinci yarıda ismail girdi de takım biraz kıpırdandı o da bi işe yaramadı.
beşiktaş'ın 600'e yakın pas yaptığı, %90 pas yüzdesi ile oynadığı, lakin hiç pozisyona giremediği, garip bir karşılaşma.
bu arada topla oynama yüzdeleri;
ankaragücü: %19
beşiktaş: %81 şeklinde olup, ankaragücü sadece savunma yapmaktadır. yine de buna rağmen beşiktaş'a göre daha fazla pozisyonu bulunmaktadır.
gerçekten çok acayip, istatistiğin ebesinin bellendiği karşılaşma.