Zor bir durumdur. Ne söylense hep bir şey eksik kalır, empati yapması dahi oldukça zor ve yıpratıcı. Ama bunun hepsinden de zor olan 'yıl üzerinden espri yapmazsa ölecekler' grubu kişilerini çekmek zorunda kalmaktır.
Bir 20 yıllık eşinden boşanmak değildir. Kimsenin üzüntüsüne saygısızlık etmek istemem ama hayatta neler oluyor ben olsam böyle avuturdum kendimi. Umarım bir an önce toparlarsınız.
Kuş gibi hissedeceksin bir zaman sonra merak etme. Alışkanlık olmamalı aşk. Gitmiyorsa zararın neresinden dönülse kardır. Özleyecek, zaman zaman arayacak, boşlukta hissedeceksin, aldırma. Bu sadece bir illüzyon. Aşk elektrikler kesikken lambayı açmak için elinin gayri ihtiyari düğmeye gitmesi değildir. Alışırsın,
dostum üzülme. eğer ki evlenmiş olsaydın kesinlikle emin konuşuyorum ki boşanacaktın. böyle olması senin için daha iyi olmuş. tabi biraz hüzün bu işin olmazsa olmazı. onu da sessizce yaşa ve geleceğine bak. hayat çok kısa ve bir bakmışsın ki ömrünün sonlarına gelmişsin bir çırpıda. o yüzden "sapasağlam hayata tutun" hayat sana doğru yolu gösterecektir.
Üzücü bir durumdur. Bir ilişki, 5. senesine girdiğinde hala söz, nişan, vb şeylerle aileler arasında resmileştirilmemişse, o ilişki bitiyor. Tabi bu Türkiye standartları için geçerli. Elin Avrupa'lısı sevgilisiyle Türkiye'ye tatillere geliyor, biz daha sevgilimizle götümüzün dibindeki çevre illere gidemiyoruz, sevgilinin ''akşam 6'dan önce evde olacaksın'' diyen ailesine boyun eğiyoruz, böyle heyecanı olmayan bir ilişki 5 sene sürmez, 3 sene sürse kafi. O yüzden Türkiye'de zor bu işler, özgürlük yok ki.
lise 1. sınıfa giderken başlayan aşka 13 yıldan sonra nokta koymaktır. evlilik planları yapıp, hayatınızın aşkıyla daha uzun bir gelecek beklerken, birden uzaydaki bir karadelik tarafından çekilip sonsuz boşlukta bulmaktır kendini.