13 reasons why

    31.
  1. 76.
  2. kendini izlettiren dizi.

    13 reasons why diye yazılır, on üç rizıns vay diye okunur.

    spoilerlı edit
    (2.sezonda tyler'ın başına gelenlerden sonraki düşünce silsilesi)
    tyler hatasını kabul edip, düzeltmek için çabalasa da diğerlerine nazaran ona pek şans tanımadılar. birini asosyalliğe itmek onu ne kadar doğru olmaya sevk eder ki? neyse sonda bir nebze telafi edildi de, o da anca işler ciddiye binince. yani birini görmezden gelerek düzelmesine sebep olur muyuz emin değilim. bu şey gibi biri bardağı düşürdüğünde ona bağırmak gibi, daha dikkatli ol da denilebilir. bilemiyorum belki de olaylar nedeniyle onlar da diyemiyordur. sabahın köründe düşünceler arasında kaybolmayayım ahhs
    (editin editi: içimizde iki kurt olduğu ve birinin iyiliği birinin kötülüğü temsil ettiği denir ve bunlar hep savaş halindedir, kazanan sorulduğunda hangisini beslediğimize bağlı olduğu yanıtı alınır. yani savaş hep var ve olacak da. iyi yönümüzü daha çok beslemeliyiz ve başkalarına da bu olanağı sağlamalıyız. )
    (editin editinin editi: dıdının dıdısının dıdısına döndü bu olay ahahs bazen yapılan bir hata iyilikleri de sıfırlayabiliyor. ya da yanlış kararlar alan biriysen ve doğru bir hareketin görüldüğünde woaaağhh diye hayran bakışlar. insanız ya. nereye bağlayacağımı unuttum :d)
    (bilmem bu kaçıncı edit (?:d) : bazen şans tanımak gerekli insanlara. hatasından ders çıkarmasına izin verilmeli. değerlendiremezse kendi kaybı.)
    ( edit edit ediiitt geri verecek buharlaşan düşüncelerimizi: tyler'a çok yüklenildi kısaca. 2.sezon finali hoşuma gitmedi. tamam sosyal mesaj da vereceksin ama yani bu kadar da olmaz. okul okulluktan çıktı ahhs bu kadar zorba nasıl toplandı?)

    insanlar değişebilir mi? neden olmasın? koşullar ve ortamlar farklı bir yönümüzü ortaya çıkarabilir. he bazı huylarımız kemikleşmiştir ona bir şey diyemeyeceğim.

    böylelikle 2.sezonu da bitirmiş bulunmaktayım.

    the night we met şarkısını tekrar duymak pek hoş oldu.
    11 ...
  3. 112.
  4. selena gomez’in yönetici prodüktörlüğünü üstlendiği - ki ben sadece şarkılarını çıkardığını sanıyordum only you, back to you vs- tom mccarthy’nin yönetmenliğinde çekilen her sezonu 13 bölüm olan ve şuan mevcut 3 sezona sahip gençlik drama dizisi.
    1 haftadır falan izliyorum kafayı takmış durumdayım, ilk çıktığında da haberdardım fakat teenager dediğimiz kitleye hitap ediyordur diye düşünüp başlamamıştım hata etmişim. Abartılı olarak işlenen yerler var, mantıksız bulduğum sahneler de oluyor ama genel olarak genç intiharlarına ve bunalımlarına yönelik bir farkındalık içeriyor bu bence yeterli.
    7 ...
  5. 4.
  6. ilginç bir dizi. fakat baş roldeki kızın aşırı güzelliği hikayedeki tek kusur.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1381205/+

    şu güzellikte bir kız dünyanın her yerinde, her okulda popüler olur, yan oyuncular kendisine göre çok çirkin ama bu kız sanki vasat güzellikte ama vasatlıktan güzel olmaya çabalıyor gibi çizilmiş. hikaye güzel ama bu role bu oyuncu seçimi hatalı.
    8 ...
  7. 7.
  8. bütün gençlerin izlemesi gereken şahane gençlik dizisi.

    küçük ayrıntıların insanı nasıl içten içe etkilediğini anlatıyor. dizide hiçbir abartı yok ve bütün karakterler her lisede olması muhtemel ya da olan karakterler.

    kesinlikle izleyin.

    ve bu arada bu bkz'yi vermezsem olmaz. (bkz: life is strange)
    6 ...
  9. 50.
  10. --spoiler--

    --spoiler--

    Başta her izleyen gibi ergen draması deyip geçecektim. Ama daha sonra birkaç yorum okudum, sözlükte arattım ve öyle olmadığını düşünüp izlemeye başladım. Aslında izlememdeki diğer etken benim de vaktiyle ergen dramlarım olmasıydı sanırım. Açtım izledim. Hannah karakteri kadar ağır şeyler yaşamadım ama bazı sahnelerde kendimi gördüm. Burada beni en çok etkileyen karakterler arasında duracağım.

    Tyler: Bu karakterinin neden bu kadar ezildiğini zaten anlamış değilim. Tamam ayıp bir şey yapmış gizlice fotoğraf çekerek ama şöyle düşünelim. 10-12 kişi intihara sebep olmuş ve beraber bu olaydan nasıl sıyrılacaklarını konuşuyorlar, Tyler'ı yine aralarına almıyorlar. Yani çocuk suçlu diye bir itilme-kakılma yok, çocuk suçluların arasında bile itiliyor. Ve aslında burda Tyler en zor durumda olanlardan biri bence. Mesela o malum fotoğrafı yaymaktan vazgeçiyor, daha sonra Hannah'a "takılalım mı?" diyor, Hannah da gizlice fotoğrafını çeken bir kişiye alaycı bir şekilde hayır diyor. Burada suçun büyüğünün Tyler'da olduğunu söyleyebilsek de yarattığı yıkımı gözardı edemeyiz. Bu yıkımla da fotoğrafı yaymaya karar veriyor. Fotoğraftakilerin kim olduğu belli olmuyor, ama yine eziliyor. Fakat sadece bu değil, Hannah'ın alaycı davranışına ve diğer insanlara sürekli maruz kalınca üzgün bir Tyler görüyoruz.

    Clay: Aslında bana kalırsa tamamen suçsuz. Yani git dedi gitmeseydi gibi bir durum yok. Clay, Hannah karşısında eli ayağına dolanan, ne diyeceğini bilemeyen bir çocuk. Git deyince kalması onun için aşırı zor olurdu ki kalmadı zaten. Ve insanların vicdanlarını sorgulamasına sebep olması çok güzeldi.

    Mr. Porter: Buradaki rehber öğretmenin davranışları çok üzücü bir şeyin simgesi; anlaşılmamanın. Tecavüze uğradığını ima eden birine hemen hadi polise gidelim tarzında giriş mi yapılır? Kim bu? Emin misin? Dava açacak mısın? Böyle olmaz zaten. Önce o insanla orada iletişime gir, sakinleştir, yalnız olmadığını hissettir. Sonra gidersiniz polise, polis kaçmıyor ya.

    Tanım: Bir insanın bir sözünün nelere sebep olabileceğini gösteren, kendinizi sorgulamanıza sebep olabilecek 13 bölümlük Netflix dizisi.
    5 ...
  11. 87.
  12. spoiler

    spoiler

    spoiler

    spoiler

    2.sezonda gerçekten hannah sanki masum değilde tüm bu yaşananlardan dolayı suçlu gibi gösterilmiş bu gerçekten aşırı sinir bozucuydu özellikle clay’in onunla konuştuğu hayali sahneler aşırı sıkıcı. mümkünse 3.sezon onayı almasın. alırsa da lütfen ilk sezondaki hıza dönseler iyi olacak.
    5 ...
  13. 6.
  14. ikinci sezonunu yapmaları iyi olmaz. 13 bölümlük şahane iş çıkmış uzarsa boku çıkar.
    5 ...
  15. 34.
  16. Kurgusu, müzikleri ve bazı replikleriyle hayranlık uyandırsa da zayıf senaryosu ve oyunculuklarıyla beklentimin altında kalan teen drama dizisidir. Her yerde reklamların dönmesi ve orijinal konusuyla ilgimi çekmişti. Başladıktan sonra da ilk bir kaç bölüm güzel gitti ama daha sonra hem Hannah'nın intiharının nedenleri yetersiz gelmeye başladı hem de dizi yavaş yavaş rotasından saptı. izlemeyi düşünenlere çok yüksek bir beklentiyle izlememelerini öneririm. Neticede bir teen drama. Benim de izlediğim ilk teen drama oluyor bu. yer yer ergenlikler, tripler, bu kadar da olmaz artıklar var. bunları göze alarak keyifli zaman geçirmek için izlenebilir. Notumu verip yorumun spoilerlı kısmına geçeyim. 7/10

    Dizide en beğendiğim şarkılar;
    The night we met
    Thirteen
    Only You
    Mess is Mine
    Talking with strangers

    --spoiler--

    Dizi çok güzel başlamıştı oysa ilk 3-4 bölüm çok da güzel gitti ama sonra yavaş yavaş nedenler ortaya çıktıkça benim için gerçekliğini yitirdi. Şöyle ki Hannah kendisi yaramaz, ilgi orospusu ve belasını arayan bir tip. Bu dizinin başından beri böyleydi. Hannah'yla ilgili senaristlere çok kızgınım. Tam bir slut yazmışsınız. Her boku yiyip sonra niye bunlar benim başıma geldi diye düşünen ilgiye muhtaç bir ergen kendisi.

    Bu diziyle ilgili çok yorum okudum. Bazısı ABD'deki liselerdeki zorbalığa falan değinmiş. Tamam belki kitap/dizi başta bu konuya dikkat çekmek için tasarlandı ama olmamış. Daha sert, güçlü nedenler olmalıydı ki inandırıcı olsun.

    içlerinde en güçlü neden olarak gözüken tecavüzde bile Hannah'nın büyük suçu var. Şimdi böyle diyince tecavüzü haklı kılıyo gibi olmayayım ama diziyi izleyenler zaten ne kastettiğimi biliyor. Daha önce gözünün önünde arkadaşına tecavüz eden birinin evine partiye gider misin? Diyelim ki gittin iç çamaşırınla havuza girer misin? Hadi bunu da yaptın o tecavüzçü piç havuzda yanına geldi, kalk çık git veya bağır bi şey yap ne biliyim. Ya zaten senin ne işin var orada?

    zaten Hala daha anlamıyorum bu olaylar dizisi niye hiçbir velinin kulağına gitmedi? Niye polise intikal etmedi? Ya ben ilkokulda hoşlandığım kızın saçını çektim diye velimi okula çağırmışlardı, kız her türlü tacize hakarete zorbalığa uğruyor niye kimsenin haberi yok?
    Zaten en çok anne babasına üzüldüm. O intihar sahnesi gerçekten çok etkileyiciydi.

    Carl var bi de. Bu pasif, korkak, çekingen ama efendi çocuğun ne günahı vardı da bütün bunları buna yaşattın? Sen üstüste 3-4 kez efendi erkek yerine piç erkeği tercih etmişsin, sonra bi de gidip kasetlere Carl'ı da koymuşsun. Neymiş git diyince kalmadın, gittin beni yalnız bıraktın. Off o sahnede kafayı yiyodum zaten, nasıl buram buram ergenlik fışkırıyodu.

    Tahmin ediyorum bi çoğunuz diziye Carl'ın kasetini merak ettiği için devam etti. Çünkü herkes sürekli Carl'a sen kendini kasetini dinle de odnan sonra konuş, sen de suçlusun falan diyodu. Biz de dedik ki lan bu velet naptı acaba? Hatta ben bi ara ciddi ciddi acaba Carl da taciz etti bu kızı diye düşündüm. Ama neymiş git dedim gittin beni yalnız bıraktın ühü ühü. bsg Hannah ya cidden bsg.

    kendi blogum/web sitem olunca veya eleştirmen olunca nedenleri tek tek değerlendiririm ama şimdilik bu kadar kelime fazla bile bu diziye. tabi kalıcı bir dizi olamayacağı bi kaç seneye unutulacağı da malum ama neyse.

    --spoiler--
    5 ...
  17. 48.
  18. realistliği ile öne çıkmış dizidir. mesela hep bir dizi de ölmüş gösterilen karakter yaşıyor çıkar ya. ilk başlarda da öyle sanıyorsunuz,hannah baker ölmemiştir falan diye.
    --spoiler--
    ama sonun da güzel bir intihar sahnesi ile final...
    --spoiler--
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük