futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük şiddet olaylarına sahne olmuş futbol(?) maçı.
pek çoğuna göre yugoslavya'nın parçalanma sürecini başlatan, hırvatların kendi deyimleriyle o "şanlı" direnişini başlatan bir "futbol" maçıydı. o zamanlar yugoslavya'da ve avrupa'da fırtınalar estiren kızılyıldız, zagreb'deki maksimir stadı'na konuk olmuştu. ancak o dönemlerde yugoslavya'da başlayan siyasi ve etnik çalkantılar sonucunda bunun bir futbol maçından fazlası olacağı tahmin edilmekteydi; ne de olsa hırvatlar bir tarafta, sırplar da diğer tarafta. tabi maçtan günler önce hırvatların kendi içinde nispet yaparcasına gerçekleştirdiği ve sırpların karşı çıktığı bir genel seçim de gerginliği arttırmıştı.
yugoslav liginde şampiyonluğunu önceden garantileyen kızılyıldız kendi başına gelmedi elbette, kızılların meşhur delije taraftar grubunun 3 bin adet üyesi de oradaydı. bunlar alayı sırp milliyetçisi, köpek zeljko raznatovic'in ileride yugoslavya'daki iç savaşlarda terör estirecek olan arkan'ın kaplanları çetesinin üyeleri olacaktı daha sonra. unutulmamalıdır ki kendisi de meşhur bir crvena zvezda taraftarı olan arkan, adamlarını çoğunu bu tribünlerden toplamıştır. hatta kendisinin hayranlarından ve yakın arkadaşı olan sinisa mihajlovic de bir dönem kızılyıldız'da oynamıştır.
dinamo tarafında ise kendilerine kötü çocuklar diyen fanatikler, "bad blue boys" vardı. o dönemler hırvatlar da kendi içlerinde müthiş bir şekilde kenetlenmiştir, milliyetçiliğin hat safhada yaşandığı günlerdi. yugoslavya'nın içinde bağımsızlık isteyen pek çok grup vardı. bugün kanlı bıçaklı düşman olan hajduk split ve dinamo zagreb taraftarları o zamanlar "sırp zulmüne" karşı ayakta duran bu iki hırvat takımını omuz omuza hrvatski şarkılar söyleyerek desteklerdi, ne de olsa karşıdakiler düşmandı. artık böyle değil tabi ki.
böylesi etnik çatışmaların yaşandığı gergin bir dönemde oynanan bu maçta da pek çok hırvat tribünde yerini almışken, demin bahsettiğimiz 3 bin kişilik sırp milliyetçisi grubun takımlarına destek vermekten daha başka sebeplerle orada oldukları her hallerinden belliydi.
maçtan önce savaş alanına dönen, arabaların yakıldığı ve silah seslerinin duyulduğu zagreb sokaklarındaki şiddetin gölgesinde kalan maçta futbol namına çok da bir şey görülemeden kıyamet koptu zaten. maç içerisinde arkan önderliğindeki delije* grubunun yanlarında getirdikleri asitlerle tel örgüleri yok edip hırvatlara saldırmasıyla başlayan olaylarda, ateşli hırvat fanatikler de onlardan pek geri kalmayınca önce koltuk savaşı başladı, ardından insanlar bıçaklandı. sırplar ellerine geçirdikleri hırvatları öldüresiye döverken, bütün koltukları da tek tek parçalıyorlardı. şampiyonluğun kutlanması dışında her şey vardı sahada.
arkan önderliğindeki gözü dönmüş sırp milliyetçileri franjo tudjman'ı öldürecekleri tehditinde bile bulundu. derken polislerden yediği cop darbelerine rağmen tel örgüleri yıkarak sahaya dalan hırvatlar ve sırplar, meşaleler eşliğinde kavgaya tutuştular, bunlara polis de eklenince olay iyice meydan savaşına dönüştü. bu esnada kızılyıldızlı oyuncular soyunma odasına kaçarken, bazı dinamo zagreb'li oyuncular hala sahadaydı ve kavgaları elbette sadece izlemekle kalmıyorlardı. derken o efsanevi an geldi de çattı;
hırvat efsanesi zvonimir boban, bir dinamo zagreb taraftarını coplayan polise doğru koştu ve o çok meşhur uçan tekmesini attı. daha sonra bu polisin sırp bile olmadığı, boşnak olduğu ortaya çıksa da dava yolunda her şey mübahtı. polis daha sonra boban'ı affetti. bu hareket boban'ın hırvatistan halkı gözündeki ilk "iç savaş kahramanı" olmasını sağladı, onu efsaneleştirdi. o gün olaylar gece anca yatıştı, yüzlerce belki de binlerce insan kötü şekilde yaralandı. maç devam edemedi, tatil edildi. maçın görüntüleri internet aleminde pek zorlanmadan bulunabilir.
yugoslavya futbolu o gün noktalandı. o gün polise tekme atan boban'lı kadrosuyla 1987 dünya ümitler şampiyonu olan yugoslavya'nın ulusal liginden 1991 itibariyle slovenya ve hırvatistan eksildi. daha sonra gerisi gelecektir, 1992'de kızılyıldız'ın son kez şampiyon olmasıyla lig fesh edildi zaten. sonrasında da stad önlerinde ve futbol maçlarında yapılan savaş provaları gerçeğe taşındı ve 4 yılda 300 bin kişi öldü.
arkan'ın milliyetçi sapıklarından oluşan kaplanlar çetesi ile beraber, hırvatların da aynı şekilde tribünlerden topladığı pek çok milliyetçi fanatiği de savaşta aktif rol oynamıştır.
o günün kahramanı olan zvonimir boban daha sonra "o gün şöhreti elimin tersiyle ittim, her şey hırvatistan uğrunaydı" diyerek milliyetçiliğini bir kez daha sergilemiştir. tabi daha hırvat savaşı başladığında* kendini rossoneri'de bulmuştur o ayrı.
bugün o stadın önünde* o günkü olayları şanlı hırvat direnişinin başlangıcı olarak simgeleyen bir de anıt bulunur.
sırp-hırvat-bosna halkları arasında süren bu çatışmalar hala milli takımlar düzeyinde eskisi kadar şiddetli olmasa da görülebilir, kosova'da katliamların* yaşandığı vakitler yapılan euro 2000 elemelerinde aynı gruba düşen hırvatistan ve sırbistan'ın maçlarında gene aynı şiddet olayları bol bol yaşanmıştır, mateja kezman bosna tribünlerine üç parmaklı sırp zafer işaretini yapmayı sürdürmüştür, sinisa mihajlovic arkan'ın kaplanlarını simgeleyen dövmeleri vücuduna yaptırmıştır. futbol asla sadece futbol değildir evet, işte bu da futbolun en karanlık yüzüydü.