efes pilsen'in koraç kupası'nı kazandığı maç. maç 77-70 stefanel milano üstünlüğüyle bitse de ilk maçı 8 sayıyla kazanan efes pilsen şampiyon olmuştu.
son saniyelerde durum 74-69 iken murat evliyaoğlu özürlüsüne, topu elinden erken çıkaramadığı için taktik faul yapılmıştı. birinci atışı soktuktan sonra, murat murathanoğlu "faul yapmadan bir üçlük yesek bile yetmiyor yetmiyor yetmiyor" demiştir. hala kulaklarımda.. murat murathanoğlu'nun dediği olmuştur. murat evliyaoğlu ikinci atışı kaçırmış, stefanel milano üçlük atmış ama topu oyuna sokmadan maç bitmişti. ağlamıştım. (bkz: hey gidi günler)
murat evliyaoğlunun kaçırdıgı üçlüğün potaya bile değmemesi bize inanılmaz bir son saniye heyecanı yaşatsa da stefanel milano avrupada üstüste üçüncü finalini kaybetmiştir
türk insanına ilk avrupa kupası heyecanını tattıran maç idi. murat murathanoğlunun o eşsiz sunumu ile, tüylerimi diken diken eden son saniyeleri ile her zaman hatırlanacak maçtır. televizyonun karşısına efes pilsen formaları, bayrakları, şapkaları ve hatta bileklikleri ile oturarak, her basketten sonra zıplayarak, her zor duruma düştüğümüz anda televizyonu kapatıp içeri kaçarak ama 5 saniye geçmeden yine koşa koşa televizyonu açıp ne oldu diye bakarak ve bitiş düdüğü çaldığında gözlerde yaş ile sevinçten ne yapacağını şaşırarak izlenilen maçtı.
ilk kez bir türk takımının avrupa'da düzenlenen turnuvalarda kupa kazandığı maçtır. hatırlıyorum da murat evliyaoğlu son serbest atışını kaçırmıştı ama ona rağmen kazanmıştık kupayı ve ufuk sarıca son topu havaya dikmişti. ne günledi be...
üzerinden 10 yıl geçtikten sonra bile burada karşıma çıkmasıyla, yüzüme tatlı olması muhtemel bir tebessüm konduran maç. murat murathanoğlu'nun maçı 77-70'e getiren basketi şu şekilde anlattığını hatırlıyorum, yanlış olması da muhtemeldir, "gentile eline geçeni sallıyor, atışı isabetli"... maçı da show tv yayınlamıştı. çok güzeldi be.
maçın son hücumunda murat murathanoğlu heyecandan cozutmuş, italyan oyuncunun kaçırdığı üçlük sırasında, portaluppi ye portapulli demiştir. ilk maçta gregor fucka nın son anda kaçırdığı boş smaç efes in şampiyon olmasını sağlamıştır. efes ilk maçta 8; stefanel ikini maçta 7 sayı fark ile kazanmıştı.
Efes Pilsen'in o zamanki adıyla koraç kupasını kazandığı maçtır. Murat Evliyaoğlu'nun gereksiz üçlük denemeleri, Murat Murathanoğlu, Naumoski ve rahmetli Conrad Mc Rae faktörleri ile hafızalardan silinmesi mümkün olmayan harika bir finaldir.
Saha dışında Aydın Örs, saha içinde ise Petar Naumoski tarafından yönetilerek harika bir sezon geçiren Efes Pilsen, gruplarda Panionios, çeyrek finalde Fenerbahçe, yarı finalde ise Teamsystem Bologna gibi önemli takımları eleyerek mutlu sona ulaşmıştır. Final maçının ilk ayağını sekiz farkla (76-68) kazanan takım, deplasmandaki maçta ikinci yarının ortalarında 7-8 sayılık avantaj yakalamış fakat ballı italyanların savurdukları üçlükler sonucunda kupayı sadece 1 sayı ile müzesine götürebilmiştir.
stefanel milano'nun son başarılı üçlüğünü atan gentile diye bi elemandı, maç boyunca çok hırslıydı, çok pis göt olmuştu.aydın örs o zaman da ziraat bankası gişe görevlisine benzerdi.
maçın bitiş düdüğünden çok kısa bir süre sonra reklama giren show tv yüzünden efeslilerin maç sonu çoşkusunu ve kupa töreninin bir kısmını kaçırdığımız efsane maçtır. *
murat evliyaoğlu'nun maçtan sonra,o son serbest atışları için "hiç heyecanlanmadım çünkü çember çok yumuşaktı en az birini atacağımı biliyordum" dediği maçtır.
ufuk sarıca'nın maçın bitiş düdüğünden sonra oldukça sert biçimde ve rastgele topu tribünlere atması vardır ki yıllardır bu topun oradaki insanlardan birini kuvvetle muhtemel yaralamış olması ihtimali hala merak konusudur.
bu aksam efes'in yine milano'da bir maca cikacak olmasi sebebiyle aksam vakti aklima gelen ve de youtube sayesinde efes pilsen belgeseleindeki görüntülerini tekrar izledigim tarihi mac. üzerinden 11 yil gecmesine ragmen özet görüntülerinde bile sanki maci tekrar yasadigim, sutlarimiz girmediginde üzüldügüm, giren her 3 sayilik atislarda kendi kendime oturdugum yerde taklalar attigim, mcrae'in harekletinde kendimden gectigim mac. sanirim türk basketbolu tarihinde bir daha böyle bir maci yasayamacak. o günleri, o günlerdeki basketbol sevgisini, coskusunu unutmamin mümkünü yok.
yine de bu aksam oturcam ve de o günlerin hatrina armani milano-efes macini izlicem ama biseyler hep eksik kalacak.