hayatımın boktan bir hal alıyor oluşuna rağmen,yüzümü güldüren, bir süreliğine bütün dertlerimi unutup şuursuzca eğlenmeme vesile olan büyük Beşiktaşımın ucl de galibiyet aldığı maç.
Beşiktaşımın ikinci yarı ilk 25 dakıka zorlansada 3 golle aldığı maçtır. eminim ki herkes vidanın tosiçin yerine oynamasının ne kadar gerekli olduğunu gördüğü maçtır. tosiç pimi çekilmiş el bombası nerde ne zaman patlayacağı belli değil.
maçtan önce entry okumaya girdiğimde bir tane aklı selim yorum göremedim. yok 4 yer yok şöyle sikecekler böyle basacaklar'dan başka bi yorum yoktu. midem bulanıp tek bi yazı yazmadan çıktım. şimdi o yazıları yazanlar kuduruyordur umarım.
beşiktaşımı canı yürekten kutlarım. dragao stadında harika bir maç çıkardılar. özellikle 1. sınıf oyuncuları bu tip organizasyonlarda kendi takımında görmek gurur verici. dragao stadyumunun geçmişini bilmeyenler için son 10 senenin özetini google hz. den bulabilirler. porto ev sahibi olmanın avantajıyla atak organizasyonlarını ilk 15 dakika uygulamaya çalıştı. ancak kurguyu çözen beşiktaş, oyunu dengeleyerek 1-0 öne geçmeyi başardı.
bundan sonra ilk yarı ipler beşiktaş ın elindeydi. 2. yarının 55. dakikasına kadar olgun atakları olmasa da rakip kaleye gelmeye çalışan porto, 2. yarının başında 2 oyuncu değişikliğiyle zaten hedefini ortaya koymuştu. medel, babel, caner, pepe, adriano ve cenk in harika oyunuyla skoru korurken fabri de çok kritik 2 kurtarışıyla 3. gole zemin hazırladı.
açıkcası deplasmanda ülke olarak özlediğimiz maçlardı bunlar. başakşehir in sevilla mücadelesinden sonra beşiktaşın porto galibiyeti bir nebze de olsa ülke futboluna biraz nefes aldırttı.
maçın genelinde değinmek istediğim bir oyuncu var. o da pepe. yani biz senelerce defans oyuncusu diye ne izlemişiz ki? tamam marcelo da bu işin hakkını veriyordu ama defans organizasyonları ve 1. bölgeden topu doğru noktaya ulaştırıp hucümü besleyen bu derece aklı başında bir oyuncu izlememiştim. şampiyonlar ligi müzüğünü duydukları vakit demek ki bu üst düzey oyuncular da ayrı motivasyon oluyor.
bırakın hep birlikte sevinelim, tadını çıkartalım. umarım ülke futbolu adına konya, başakşehir ve beşiktaş ın bu seneki performansları tatmin edici olur.
tebrikler kartalım.
Tebrikler beşiktaş. Doğru yolda ilerliyorlar. Çünkü başkanları ve teknik direktörleri çok iyi. ilk 11in geçen yıldan tek farkı var: o da pepe. Bir dünya yıldızı. Sonradan oyuna giren adamlar: medel ve negredo. Yani adamlar tüm kadroyu korudu ve üstüne birkaç dünya yıldızı koydu.
Biz ne yaptık? Gönül ve canev istediği yeve gidebiliv! Kimse fenevbahçeden büyük değildiv! Emre belözoğluna kıl oldum, gitsin! Lensin kaşının üstünde gözü vav, göndevin!
Bu kafayla hiç bir bok olmaz. Bu başkandan kurtulmamız gerekiyor. Bilmiyorum fenerbahçeli kardeşlerim bunun farkında mı?
Tekrar tebrikler beşiktaş. Umarım bir çeyrek final, yarı final yaparsınız...
güzel bir skor ile bitmiş maçtır. tüm beşiktaşlıların gözü aydın beşiktaş takımına da helal olsun. sanırım ilk defa bunları kendi evlerinde yenebildik. porto takımı tüm yıldızlarını satmışken ve çok iyi durumda değilken bile evinde yenilmesi en zor takımlardan bir tanesi oldu şampiyonlar liginde her daim. sen oraya gidip yenmeyi geçtim "handikap" yapıyorsan üstüne ayaklarına sağlık demekten başka bir şey düşmüyor bize.
neyse çayımı içerken golleri izleyeyim bari malum siteden. dün şifreliydi sanırım göremedim hiçbir yerde *
Tosicin kendi kalesine golü Şenol Güneş tarafından "Dusko Tosic gol atmayı seviyor ama bazen kaleyi çok karıştırıyor." Olarak değerlendirilen güzel bir maçtır.
beşiktaş akıllıca oynadı ve kazandı. deplasmanda alınan 3 puan önemli ama çok da abartmamak gerekir daha ilk maç.
bu maçta beni şaşırtan oğuzhan oldu. ilk yarı defansif olarak aksamadı, ikinci yarıda tam aksadığında ise medel girdi ve orta sahayı beşiktaş yeniden ele geçirdi.
porto çok efor sarfetti artık 80. dakikadan sonra porto çöktü, hatta 80'den sonra biraz daha dikkatli olsak farkı artırabilirdik.
şenol güneş maçta değişiklikleri tam zamanında yaptı. ayrıca ryan babel gerçekten örnek bir yıldız.