bokum gibi maçtır. cimbom eski futbolcularıyla puanları cebe koyadursun, biz önder turacıyı oynatmayın diye kayseriye yalvaralım. böyle olur işte. adamlar işi çözmüş hacı. bir hafta volkan yaman, diğer hafta emre güngör. oh ne ala memleket...
ali turan ve elano ile sağ kanadı kullanmak isteyen frank rijkaard'ın görüldüğü maç. ali turan zaten futbol özürlüsü, elano desen maç bitse de gitsek havasında... ikinci yarı yapılan değişiklerle takım biraz canlandı ama yine de çok etkili olamadık. neyse zor da olsa üç puanla tamamlanan bir maç oldu.
galatasaray'ın eskileri galatasaray'a 3 puan kazandırmaya devam ediyor. geçen sene her fenerbahçe maçından sonra yapılan yorumları düşünüyorumda hayat çok garip lan...
reykart sağolsun adam en kısa pasını 30 metreye atmak zorunda kaldı. çünkü kendisi orta sahada adam kovalarken topu ayağına alabildiği zamanlarda ilerdeki üçlüyle arasındaki mesafe hiç 30 metrenin altına inmedi.
sonralıkla:
bok gibi oynayan bir galatasaray vardı sahada. 4-3-3 belamız oldu kurtulamadık reykart'tan da sisteminden de. ali sami yen'de hem de gaziantepspor'a karşı zaman geçirmeye uğraşan, kontratağa dönen ama buna rağmen yığınla pozisyon veren bir galatasaray.
e hani transfer diyordunuz, kadro kötü diyordunuz? orta saha iki sezondur sürünüyor, reykart malı hala sarp-ayhan ikilisini oynatıyor. takımın düzgün oynayabilmesi için gerekirse elano'dan vazgeçeceksin ama oraya cana'yı koyacaksın arkadaş. sarp'la ayhan'la şunla bunla olmuyor işte kör müsün? kafan mı basmıyor? bi siktir git ya.
emre güngör eski takımına kıyak yapıp milan baros'un kaybettiği ve tıngır mıngır giden topa elle müdahale etmeseydi gaziantepspor muhtemelen maçı rahat alırdı.
galatasaray'da elano blumer'in suyunun ısındığı açıkça görüldü. ilk yarı boyunca bir de ona ali turan eklenince sağ kanat felç oldu. ikinci yarı bu iki oyuncu çıkıp da sabri sarıoğlu ve aydın yılmaz girince maçın seyri bir 15 dakikalığına değişti. penaltı da bu arada geldi zaten. insanın, sabri sarıoğlu'nun maça sonradan girerek takımı ateşleyeceğine inanası gelmiyor ama, olan bu. komik gibi.
oldukça kötü oynanan bir günde alınan 3 puan önemli elbet. hem de ligin kalburüstü takımlarından birine karşı. özellikle ufuk ceylan'ın son 20 dakikadaki performansı dikkat çekici idi. zvejdan misimovic ise kumaşının iyi olduğuna dair sinyalleri vermekle birlikte yetersiz bir görüntü çizdi. federico insua'yı ise tarafsız bir göz olarak beğendim.
ancak, maç boyunca sadece ve sadece 15 dakika varlık gösterebilen bir galatasaray açıkça s.o.s. vermektedir. burası da kesin.
galatasaray'ın frank rijkaard ile artık devam etmemesi gerektiği gerçeğini bir kez daha suratımıza vuran maç. Rijkaard sevenler şimdi de çıkıp kıvırsınlar ya futbolcu mu var elinde diye.
Koskoca galatasaray'ı anadolu klübü kıvamına getirenlere yazılar olsun.
galatasarayın pek de iyi oynamadığı maç. Gerçi internetten izliyorum, sürekli takılıyor, ne zaman açılsa antep atakta. dur bi f5 yapim *
aynı zamanda 1-0 bitmiştir.
galatasaray emre güngör'ün şike kokan penaltısıyla öne geçti. anadolu takımlarının korkulu rüyası olmaya devam etti. maçın geri kalanı için yorum ise şöyle sayın seyirciler: