aragones'in yanlış kadro seçimi ile fenerbahçe'Nin puan kaybetmesine neden olan maç. hakeme değinmiyorum netekim onun hataları aragones'in hatalarının yanında o kadar etki etmedi maça. bir kere aylardır oynamayan can bey var kadroda. önder dururken. takıma niye alındığı hala anlaşılamayan bir josico var kadroda, emre dururken. ve bu 2 adamı 90 dk oynatıyorsun. fenerbahçe'nin ideal kadrosu; volkan-gökhan-yasin-önder-r.carlos-u.boral-maldonado-alex-kazım-guiza-ilhan parlak(veya burak) olmalıyken tam 7 defansif ağırlıklı futbolcuyla çıkıyorsun. adamlar da haliyle hacettepe'ye karşı değil de barcelona'ya karşı oynuyormuş gibi 1 gol atıp üstüne yatmaya kalkıyor. üstüne üstlük takımın iyi oynayan, oyunu karşı tarafa yıkıp adam eksiltebilen 3 adamını da çıkarıyorsun. haliyle ne oluyor. fenerbahçe 3-5 çapulcunun ağzına düşüyor. yazık.
can arat'ın kadıköy'deki boğa heykelinin boynuzuna oturtulup recm edilmesine sebep olacak karşılaşmadır. nedir lan bu, bırakın çocuğun yakasını. senede 2-3 maç ilk 11 gören bir adam neticede. ununu eleyip eleğini asmış adamlara milyon dolarlar ver, her maç bütün mallıklarına seyirci kalarak ilk 11 oynat, genç çocukları hazırlık maçlarında bile oynatma, sonra gelip bu adamlara bok at. yapmayın bunu asil duygular sahibi fenerbahçe taraftarları. 14 milyon euro verilen herif adam olsaydı da kurtarsaydı takımı. ne bileyim, cristiano ronaldo ile eş değer tutulan çikolata renkli çocuk biraz kassaydı kendini, futbol sihirbazı olarak lanse edilen entelektüel 10 numara katsaydı bir şeyler. action man kılıklı arkadaş uçan tekme atmak yerine plonjon yapmayı öğrenseydi. ateist hakeme din dersi vereceğine insanlara saygıyı öğrenebilseydi.
takımda her şey tamam, bir can arat şerefsiz zaten. ayıptır ayıp. almayın çocuğun günahını.
fenerbahçe guizayı alacağına hacettepe takımın tamamını alsa daha etklili olacağı maç. adını değiştirip fenerbahçe 2 diye sürersin sahaya hem birinci ligde iki takımın olur hem de sezon boyununca 6 puan garanti olur.
fb'nin gecen sezon bittiginde yaptigi geyik klasik aciklamanin "bu seneki hatalarimizdan ders alip seneye bunlari tekrarlamayacagiz. seyircimizin icin rahat olsun" un sadece lafda kaldigi, fb'nin hala rakip kim olursa olsun ilk golü kendisi attiktan sonra "tamamdir haci golümü de attim bu mac da bitti, dakkaya bakim ohoo daha 20 ulan. bu mac da bitmez ki mna koim. neyse takilam bari" modunda oldugunu gösteren mac!
klasik ''kötü'', pardon ''sıradan'' bir fenerbahçe maçı.. yetersiz bi kadro, yeteneksiz oyuncuların 1-0 dan sonra maç bitmiş havasında oynamaları neticesinde gene kaybedilmiş bi üç puan.. artık çoğu fenerbahçeli dostumun yaptığının aksine ben sinirlenmiyorum.. zira hissizleştim bu takıma karşı.. ve realist olmanın can yakmadığını gördüm.. evet canım yanmıyo, sinirim bozulmuyo zira ben bu takımdan artık ''hiçbir şey'' beklemiyorum..
şimdi sevgili teknik heyetten başlamak istiyorum.. gençleri çok severim genç olduğumdan mütevellit de bu can arat kimdir biri bana söylesin.. bu adam ben üniversiteye başlamadan önce de bu takımdaydı, ben okulu bitiricem hala bu takımda.. ne gibi bi gelişim göstermiş? ''büyük'' takımlar yetersiz gördükleri adamları elden çıkarırlar.. ha bana diyosa sevgili başkan ve bu takımı kuranlar ''can arat çok yetenekli'' diye, o zaman ben susarım, ağzımı açarsam uğur boral küfür etsin.. ya yaz yaz elim yoruldu ama fenerbahçe spor klübü futbol branşı bu işi bilmeyen insanlar tarafından yönetilmektedir.. isteyen kızsın, isteyen eksi versin.. işin aslı budur..
maçla ilgili teknik analize geçmenin çok saçma olduğunu düşünüyorum.. 33 yaşındaki arkadaşın yaptıklarını selçuk yapamıyosa ben de bişey bilmiyorum.. verilen o paralara yazık!
şöyle bakalım.. ben çok karizmatik, çok yakışıklı, ve genel kültürü üst seviyede bi türk delikanlısıyım.. ama kime göre? sevdiklerime göre.. peki benim deniz akkaya'yı tavlama, onunla birlikte olma ihtimalim var mı? elbette yok.. yani ben, beni sevenlere göre yakışıklı ve karizmatiğim; yani bunun dış çevrede herhangi bi hükmü yok.. fenerbahçe de benimle aynı durumda.. çok kaliteli, çok iyi oyunculardan kurulu, dünya klübü olma yolunda ilerlemeye çalışan bi takım.. peki kime göre? taraftarlarına göre.. peki fenerbahçe'nin arsenal'i, chelsea'yi yenme ihtimali var mı? elbette hayır.. aynı hesap yani sözlükçü..
aslında yazılcak o kadar çok şey var ki, uzun entryler nasılsa okunmazdan yola çıkarak devam etmek istiyorum.. aurelio'yu gönderen sevgili fenerbahçe yönetimine seslenmek istiyorum.. sattığın adamın yerine tribünlere el kol hareketi yapan, senede iki maç oynayabilen, çok yorulduğu için (!) dinlenme ihtiyacı hisseden bi arkadaş alıyosan, parasını verip formasını alan, yağmur çamur, kar, kış demeden seni desteklemeye gelen o büyük taraftarına ''s.ktir lan!'' diyen bi futbolcu müsveddesini hala takımda tutabiliyosan, herhangi bi yaptırım uygulayamıyosan, acizsen, basitsen, basiretsiz ve işgüzarsan eğer; ben senin, seni yöneten başkanınla birlikte taptığım klübümden ellerini çekmeni istiyorum.. çok sıkıldık artık biz monarşiden..
sahadaki takım ise üstünden fenerbahçe forması, saha içinden alex de souza'sı çıktığı zaman tek kelimeyle bi mahalle takımıdır.. ilk 4 e zor girer.. belki çok ağır gelicek ama ne yazık ki dün akşam izlediğim fenerbahçe kelimenin tam anlamıyla ''görüntü kirliliğidir.''
bizlere bugünleri yaşatan başta aziz bey olmak üzre tüm yönetim kurulunu sevgiyle kucaklarım..
fenerbahçenin geleneği olan çok parayla iğrenç kadro kurma bu sezon had safalara çıkmış durumda idi. Maçı izlememiş olmama rağmen kadronun birbiriyle uyumsuz oyunculardan oluştuğunu biliyorum. bu durumda teknik direktörün yapabileceği pek bir şey yok ama az da olsa bir şeyler yapabilir. gerçi kadro da yetmiyor (bkz: galatasaray)
maç bitiminde stadı terketmeyen tek topluluk olan, genç fenerbahçe'lilerin aziz yıldırım'a çok anlamlı bir mesaj verdiği maç. yok şunu barcelona'nın elinden kaptık, yok avrupa şampiyonu olmuş hocayı getirdik. ruhunu kaybeden bir takım olduktan sonra, istersen brezilya'yı getirt şu takıma.
volkan "yukarda allah var" dedi, sarı kart gördü. din ve futbol işlerini birbirinden ayırmak lazım, bu nedir ya böyle? resmen skandal. mübarek ramazan ayında yapmayın bari.
ayrıca büyük bir sorumluluk alıp, volkan'ın kırmızı kartından sonra kaleye geçen ankara panteri yasin'i de tebrik etmek lazım. kendisi maça damgasını vurdu.