kurdesen dokturen karsilasmadir. koskoca turkiye cumhuriyeti'nin ulusal takimi bu hallere dusmemeliydi. bu olanlari gorunce caresizlikten senol gunes geri gel diyesim geliyor.
maç 1-1 bitmiştir. gruptan da çıkmayalım bir yere de gitmeyelim bu zihniyet değişene kadar. bu nasıl bir kadrodur, bu nasıl hucum organizasyonsuzluğudur, bu nasıl karambol futboludur.
emre belözoğlu ve tuncay şanlı'nın son zamanlarda oynanan tüm milli maçlarda olduğu gibi yine hiçbir şey yapmadığı karşılaşma. ha diğerleri yaptı mı..yok..mehmet aurelio, ilk yarıda biraz arda, ikinci yarıda azıcık ümit karan dışında oynamaya niyetli pek kimse yoktu. son zamanlarda hiç adını bile duymadığımız tümer'in kurtarıcı olarak oyuna girip hiçbir şey yapamaması da ayrı birşey tabi.
tuncay'ın, kaçırdığı her gol sonrası fatih terim'i kestiği karşılaşma olmuştur. "şimdi s2 tuttum" der gibi bir bakış attı her seferinde. spiker için söylenecek pek fazla şey yok. cümle kuramadan maç sunan ilk spiker olarak tarihe geçti.
fatih terim'in emre, tuncay, tümer giBi kendi takımlarında doğru düzgün oynamayan futBolcuları oynatarak yenildiğimiz maç. he Buarada selçuk kim ak? gökhan ünal'la forvete çıkılır mı? sonra ders almam veririm de. hadi Bakalım.
milli takımımızın 542 defa güzel top yaptığı maçtır spikere göre. her topa güzel top güzel top. defans bam güm vuruyor amcam güzel top diyor. top yere bir insin bekle bir aq.
genel olarak futbolcularda çalım sevdası olduğunu gördüğümüz maçtır. kaybedilen topların çoğu bu sevdanın meyveleridir. ayrıca bu kadar iri yapılı oyuncuların bulunduğu bir takıma karşı havadan oynamak da ayrı güzeldi hani. yunanistan maçını beklemeye başlayabiliriz artık.
ders almayan ancak ders veren hocamızın* literatürlere girecek maçı.
yani gurubun son iki sırasında olan takımlara ** iki maçta 4 puan kaptır, ondan sonra ders ver herkese, breh breh breh, bakalım derslere, bu maçta ne gibi dersler vermiş;
* ben bu takımın patronuyum, malzemeciyi bile sahaya sürebilirim.
evet doğrudur, sürebilir, o yüzden beşiktaş'ta formsuz bir dönem geçiren ve yedek kalecinin sakat olmasından dolayı kontenjandan oynayan hakan arıkan ile sahaya çıktı. adam zaten formsuz ve yediği golden sonra hem psikolojik hem fizik olarak iflas etti, dakika 12. yani bir kalecinin son maçları izlenmez mi? milli takım oyuncu kazanma yeri mi?
* benim dediğim dedik, çaldığım düdük.
doğrudur, o yüzden gene el çükü ile gerdeğe girer hale geleceğiz. bakıyorsun maçlara; norveç maçı kaleci hatası ile kazanılan 2 gol, alınan beraberlik, yunanistan maçında olan kaleci hataları ve alınan galibiyet, malta ve moldova beraberlikler, bosna mağlubiyeti. bu takımların analizi asla yapılmadı ve bu takımlara uygun oyun sistemleri geliştirilmedi.
* benim için skor ve puanlar önemli.
doğrudur, şu anda gene gurup 2. siyiz. ancak bu futbolun yunanistan, norveç ve bosna maçlarında oynanması durumunda ne olur, orası allah kerim. belimize kuvvet.
* benim banko oyuncularım var.
doğrudur, benimde banko oyuncaklarım var, mesela evimde aragorn ve g.i. joe modellerim var, koç gibi, ölçekli olarak aynı, g.i. joe aynı zamanda tabancasından plastik mermi atıyor. milli takım demek, bilinen kadarıyla ülkede olan en formda oyuncuların olduğu ve bu oyuncuların eksikliğinde bile, sistem ile başarı çıtasının yakalanacağı bir ekiptir. örneğin her maç 4-5 oyuncusu değişen alman veya ingiliz milli takımı verilebilir. oyun kurgularında değişiklik oluyor mu? hayır.
* artık benim devrim bitiyor.
doğrudur, yolun açık olsun fatih hoca.
* benim de egolarım var, ben de anadolu çocuğuyum.
1-1 sona eren ve saç baş yolduran, ana avrat sövdüren maçtır. siyah forma yahut bant takmasalarda asker selamıyla maç öncesinde rengini belli etmiş ve kutsalına sahip çıkmıştır milli takımımız. lakin bunu sahada gösterememişlerdir ne yazık ki. sahadan galibiyetle ayrılamamızın en büyük sebebi ise futbolculardır! teker teker yorumlayacağım..
hakan arıkan: futbolcudan bozma kaleci bu kadar olur.
volkan demirel: 18. dakikada oyuna giren bir kaleci için iyi.
servet çetin: ben anlamıyorum türkiyede 1.9o civarı boyu olup kalıplı olanlara "gel idman yaptıralım sen defans ol" mu diyorlar. tabi tipsizlik de önşart.
gökhan zan: servet için söylediklerim onun için de geçerli.
ibrahim üzülmez: wederson yalandan türk oldu adamcağız. ama yok hata ibrahim üzülmez'in kendinde değil onu ilk 11 topçusu yapanlarda!
mehmet aurelio: merak ediyorum bu adamı eleştirenler onun yerine kimi düşünüyorlar. en vasat hali bile mevkidaşlarına 1o basar!
arda turan: bunun götünü kaldıranlara sövmeli artık. iyi anladık 3 kişi geçebiliyorsun da niye pas atabileceğin pozisyonda 3 kişi daha geçmek istiyorsun. moldovalı kızlar sana çalım atmasan da verirler aslanım kasma kendini!
emre belözoğlu: belki o da vasatın üstüne nadir çıktı maç içinde. ama sahada olması bile güven veriyor.
tümer metin: maç eksiği olan bir adam niye milli maçta oynar anlamadım. ki bu adam tümer. grafikleri 3 maç üst üste aynı olmayan bi adam. *
tuncay şanlı: bu adam avrupaya gitmese daha iyiydi galiba. ahh ah nerde o eski tuncay!
gökhan ünal: kötü gününe denk geldik. bi daha olmasın!
ümit karan: kendisi gerçek bir forvettir. orda kafayla topu köşeye göndermek herkesin işi değildir. yanaklarından öpüyorum.
tahminim, atv'nin bayram münasebetiyle izinli olan kalifiye spikerlerinin yerine moldova'ya maçı anlatması için çaycıyı ya da bekçiyi gönderdiğiydi. sonradan kişinin (spiker demeye dilim varmıyor) akın göksu olduğu duyulmuştur. aslına bakacak olursak ortada maç yoktu ki doğru dürüst anlatılmaya değsin. hani basit kadın mantığı vardır ya " ne anlarsınız futboldan 22 kişi top peşinde koşuyor "diyen. bu tam o tanım için cuk oturan bir maçtı. ne bir futbol ne de seyir zevki. sadece " ulan bunlara da mı puan kaybedeceğiz" telaşı ve korkusu ile izlenilen bir maç; daha doğrusu ızdırap. terim bakalım bu maçı hangi terimlerle ifade edecek. ders alma verme durumu ne olacak. ne mi? hiç... bu takımın ersun yanal'ın yerden yere vurulan takımından farkı ne ? o da koca bir hiç.
yunanistan maçını mutlaka yenmemiz gereken maç olmuştur. Yunanlıları yensek bile işler kesinleşmicektir. Son maçta iddaalı hale girmemiz için yunanistan maçını kazanmalıyız. işleri zora sokmayı seviyoruz. Çarşamba işler ya lehimize ya alehimize olacak. Terim'in aklını başına toplaması lazım yoksa world cup 2010 elemelerine kadar milli takımın resmi maçını izleyemicez.
maça moldova daha ilk dakikalarda kapanarak başladı ve ileride sadece bir adam bıraktı. kontrataklarda olursa olur hesabı. fatih terim'in önliberoya koyduğu selçuk inan, koca 45 dakikada öne çıkıp bir top almadı. oysa önliberonun asıl görevi stoperlerden top alıp, oyun kurmak. e kardeşim sen bu sorumluluğu almıyorsan ne yapacaksın ki başka? aurelio ve zaman zaman emre bu görevi yapmasa zaten bozuk olan oyunumuz hiç şekillenemeden bitecekti,ki selçuk 45 dakika sahada kalabildi.
adamlar söylediğim gibi tek adam önde bırakarak kontra arıyorlar. fatih terim ileride kalan adamla servet'i birebir oynatsa ve gökhan zan arkaya sarkarak oynasa bu kadar tehlikeli olamayacaklardı. ibrahim üzülmez yine çok bindirdi ama, yine boş bindirdi. arda ve tuncay zaten etkisiz kaldılar kalabalık savunma içinde, bunlara bir de organize eksikliği eklenince oyun ve skor kaçınılmaz oldu. sahada yapılan en iyi iş ümit karan'ın o açıdan o noktaya yere yakın gelen topa o kafa vuruşunu yapması oldu. şu noktada kalabalık malta savunmasının arkasına uzun toplar, şişirme toplar denesek acaba sonuç değişir miydi diye aklıma geliyor.
artık hesaplarımız ikincilik için ama lideri yenip de ikinci olmaki basit takımlara puan kaybetmek... asıl koyan o.