80 faşizm i bu ülkeye indirilmiş en keskin bıçak 'darbe'sidir. erdal eren o bıçağın en keskin tarafıyla kesilmiş kardeşimdir.
son mektubundan:
"Anne, baba ve evlat arasındaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. Evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. Ama ne kadar zor olsa da bu tür duygusal yönleri bir tarafa bırakmanızı istiyorum. Sizin binlerce evladınız var.
Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Hepinize özgür ve mutlu bir yaşam diliyorum."
Ankara adı kara bu yara başka yara 17 yaşındaydı kıyılırmı Erdal’a ?
Yaşı büyültülerek idam edildi.
13 Aralık 1980'de Erdal Eren'in katli, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edilmesiyle yerine getirildi. Son mektubunda şöyle diyordu: "Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Hepinize özgür ve mutlu bir yaşam diliyorum.”
avukatları jandarma erini şehit ettiği tarihte yaşının 18 in altında olduğunu idda etmiştir. mahkeme bunu kabul etmemiştir. kabul edilseydi idam olmayacaktı.
mahkeme kararıyla yaş büyütülmemiştir. idam yanlışmıdır .
o dangalağın jandarma erini şehit etmesi kadar yanlıştır. şehit ettiğide kendinden 2 3 yaş büyük trabzonlu bir erdir. onunda anası babası vardı.
adnan menderes gibi büyük bir çoğunluğun oyu ile başbakan olmuş bir kişinin idam edildiği ülkede normaldir. bu genç fidana üzülenler ve ardından şiir yazanlar emin olun recep tayyip erdoğan idam edilse sevinirler.
işte bu yaman çelişkilerden arındığımız vakit ışık doğacaktır.
idam kötüdür. çünkü hakimler de yanılabilir. adamı astıktan sonra gerçek suçluyu yakalarsanız asılan adamı geri getiremezsiniz ve tarihte bu şekilde hakim hatası yüzünden boku bokuna can vermiş çok masum insan vardır.
erdal eren suçlu mudur suçsuz mudur bilemeyiz. bu konunun uzmanları olan hukukçuların işidir. suçlu da olsa yasada 18 yaşını doldurmamış biri asılamaz yazıyorsa asılması yasaların açıkça ihlal edilmesidir. yasayı çiğnemeye kimsenin hakkı yoktur hukuk adamının hiç yoktur. çünkü imam osurursa cemaat ishalli sıçar. can veren asker için çok yazık olmuştur. eğer erdal eren vurduysa da o herif de en ağır ceza neyse çekmeliydi. sonuç olarak insan hayatına kast etmek için sebep bile olamayacak boktan sebeplerden 25 yaşını görememiş iki genç ölü vardır ortada.üzücüdür.
Erdal Eren bir büyücü değil ise o cinayeti işlemesi imkansızdı.Ölen asker yakın mesafeden ve sırtından vurulmuştur ve bu "askeri adli tıp" tarafından bile rapor edilmişken sırf o'nun yaşındaki gençlerin gözü korksun ve siyaset gibi "tehlikeli" mevzulara bulaşmasın, misal büyüyünce bir esra-ceyda kardeşler olsunlar diye gerçekleştirmiş olan idamdır. Yaşı idam için küçük olduğundan mahkeme kararıyla büyütülmüş ve karar sonrası hemen asılmıştır.
O dönemde çeşitli siyasi görüşlerden ve adi suçlardan 50 kişi idam edildi. Bakın bu adresten neyin ne olduğnu öğrenebilirsiniz.
el sallamıştı annesine
bayram izni dönüşünde hissetmiş miydi
oğlunu kurşun kalbi deldiğinde
kan revan içinde yanyana
aynı köprüde annelerinin rüyalarında öldükleri yaşlarıyla
ateşi harlı delikanlılar,
ne şehit ne kahramanlar
düşmansız bir savaşta
düştüler kalkmayacaklar
emin değildi kendi bile dokunmuş muydu tetiğine
kesin olan tek şeyse en yakın mahkumdu ipe.
'kalpte kurşun ilmek boyunda
iki çocuk ölüm karşısında
hep çocuk kalacaklar büyümeden birer tabutta ama yaşıyorlar,
gülüyorlar annelerinin rüyalarında.
burada mesele idam değildir aslında. bu kişi suçlu mudur suçsuz mudur? mesele budur. yoksa sıkıyönetim zamanında birisi 17 yaşında diye "asker öldürme" suçundan idam edilmesi ne ahlaki açıdan ne de hukuki açıdan bir sakınca içermemektedir.
Asıl sorun sıkıyönetim zamanları hukuğun doğru ve tarafsız uygulanıp uygulanmadığı olacaktır.
Ha bir de bu çocuk ister bağımsızlıkçı gerçek solcu olsun,
ister Milliyetçi vatanını milletini seven biri olsun yani ne olursa olsun Asker öldürmesi mazur görülemez.
bizim ülkemizde askerin tabanı ve millet, halk iç içe geçmiştir. Yani erler, erbaşlar ve subaylar Halkın içinden bireylerdir.
Bu öyle Che'nin kübada devrim yaparken sırf farklı bir taraflar diye Kübalı, kendisi gibi halktan olan ama farklı yollara düşmüş er- erbaş askerleri öldürmesine benzemez çünkü Türk milletinde halk olma, ulus olma, kardeşlik bilinci çok daha yoğundur.
siz milliyetçiler kusursuzsunuz evet her söylediğiniz kanun her yaptığınız övünülecek olay...herkese bağırabilirsiniz linç geleneğiniz maraşlarda bu yana hiç bitmedi..17 yaş 15 yaş hatta 10 yaş bile büyümek için yeterli bu topraklarda ama bu kadarmı meraksızsınız bu kadarmı alınmış algılarınız mahkeme kayıtları var verilen ifadeler var şunlar var bunlar var hepsini geçtim insanlık var