127 hours

entry200 galeri4 video3
    25.
  1. 24.
  2. türkiye'de 18 şubat 2011'de vizyona girecek olan film. öncelikle, filmin senaryosu yok gibi. zaten film tek bir olay üzerine kurulu. tek bir olay üzerine kurulu olmasına rağmen son derece etkileyici bir şekilde gösterildiğini düşünüyorum. izleyici filmi izlerken sürekli geriliyor ve filmin sonunda ne olacağını merak ediyor. o açıdan çok başarılı buldum filmi. filmin sonuna kadar heyecan bitmiyor.

    --spoiler--

    filmi izlerken kendimi hep aron ralston'ın yerine koydum. elim bir kayanın altında kalmış olsaydı herhalde hayatım cehenneme dönerdi. onun o kayadan kurtulmaya çalışması sürekli içimi acıttı. benim için en etkileyici sahnelerden birisi aron'un güneş ışığından faydalanmaya çalıştığı sahneydi. bulunduğu yere günde sadece 15 dakika güneş ışığı vuruyordu ve o sahnede güneş ışığının ne kadar değerli olduğunu anladım. açlıktan lenslerini yemesi de başka bir ilginç sahneydi benim için. kendi çişini ve kanını içtiği sahneler her ne kadar mide bulandırıcı olsa da kendimi onun durumuna koyduğum zaman yaptıklarına anlam verebildim. kolunu kestiği sahne ise son derece moral bozucuydu. ama son çare olduğu da çok aşikârdı. son sahnelerde ise acayip pis bir göletten su içmesi ne kadar kötü durumda olduğunu gösteriyordu. bana para verseler yapmam dediğim şeyleri öyle bir durumda seve seve yapardım sanırım.

    --spoiler--

    83 üncü oscar ödül töreni

    * en iyi film ödülüne aday olarak gösteriliyor.

    * james franco en iyi erkek oyuncu ödülüne aday.

    * en iyi uyarlama senaryo ödülüne aday.

    * en iyi kurgu ödülüne aday.

    * a.r. rahman'ın yaptığı müzik, en orijinal müzik ödülüne aday.

    * a.r. rahman'ın ve dido'nun söylediği if i rise şarkısı en orijinal şarkı ödülüne aday.

    68 inci altın küre ödülleri

    * james franco drama dalında en iyi erkek oyuncu ödülüne aday olarak gösterildi ama ödülü the king's speech filmindeki performansıyla colin firth aldı.
    1 ...
  3. 23.
  4. into the wild ın bir kaç ton daha monotonlaştırılmış hikayesine sahip gerçek olayların beyaz perdeye yansıtılmış hali olan iyi film.
    0 ...
  5. 22.
  6. etkileyici bir film, James Franco gayet başarılı, en iyi erkek oyuncu dalında oscarda şansı olabilir. bir dikey limit ekolündenmiş gibi dursa da aslında karakterin iç muhakamesine eğilen film bana doğal olarak çok farklı da olsalar into the wild'ı hatırlattı. gerçek bir hikayeden aktarılmış olması da insanı ayrı bir düşündürüyor. tek söyleyebileceğim karakter kendi iç muhakemesini yaparken siz de verdiğiniz kararları düşünüp dalıp gideceksiniz. izlemeye değer.
    0 ...
  7. 21.
  8. bitene kadar sağ kolumda acı hissetiğim film olmuştur. gerçekliği de filme ayrı bir boyut katmış ve filmi daha güzel kılmış. tek kişilik gösteri tadında. tavsiye edilir, izlenesi bir film.
    2 ...
  9. 20.
  10. klasik hollywood yapımı bir film olmasına ragmen tek güzel yanı; gerçekten yaşanmış bir olay olduğu için gerçekçi olması ve "o durumda ben olsam ben de böyle yapardım, düşünürdüm, isterdim" diye düşündürmesidir.
    1 ...
  11. 19.
  12. --spoiler--
    into the wild herhangi bir insanın herhangi bir anda sikerim ya tepkisi ile yapabileceği ve sonrasında başına gelebilcek şeyleri anlatıyordu. bunun gerçekçiliği fazlası ile sınırlı o sebeple kol kırılsın gerçekçi kol kesilsin gerçekçi vs. ama o da insanı sıkıyor iğrendiriyor bir yerde. bir de dağcılık? kaç kişi bunu eğitimsiz şusuz busuz yapabilir.
    --spoiler--
    2 ...
  13. 18.
  14. into the wild'ı izlemiş olanlar için söylüyorum, sakın filmin başında onunla karşılaştırmayın, hayal kırıklığına uğrarsınız.

    --spoiler--
    beni oldukça rahatsız etmiş bir filmdir. asla bir into the wild gibi olamamıştır. olması mı gerekiyordu bilmiyorum ama into the wild'da kahramanımız ölse de o bakir doğaya gitme hissi inanılmaz bir şekilde benliğime işlemişti. o kapitalizmden, tüketim toplumundan kaçış hissi çok güzel verilmişti. 127 hours'tan sonra ise "çıkma evinden dışarı, başına bir iş gelir yoksa" fikri hasıl oldu. kayaya sıkıştığı sahneler desen zaten bunaltıcı. kolunu kırma sahnesi olsun, kesme sahnesi olsun bünyeme ağır geldi yalan yok. film çok şey anlatmaya çalışıyor ama benim aklımda kalan, "nereye gidersen git birilerinin haberi olsun" kısmı oldu sadece. diğer kısımlar dediğim gibi bırakın doğaya gitme isteğini odadan dışarı çıkma evhamı ile bizleri başbaşa bırakmıştır. sonuç olarak sevemedim. belki başlangıcından dolayı into the wild tarzında bir film beklediğim için sevemedim bilemiyorum ama sevemedim işte. buradan akademiye duyurulur!
    --spoiler--
    1 ...
  15. 17.
  16. yeni bir into the wild yapayım derken hiçbir şey yapamamak? ah evet.
    2 ...
  17. 16.
  18. geçen hafta işyerinden bi arkadaşın izlemem için verdiği filmler arasından rastgele seçip izlediğim filmdir. yeni filmleri takip eden biri olmadığım için eski bir film sanmıştım. ekşide ve uluda film hakkında hele ne demişler diye bakınca anladım yeni olduğunu.

    filmde beni en çok etkileyen sahneler, kahramanımızın son anlarını kameraya kaydettiği sahnelerdi. eleman oynamamış da yaşamış gibi geldi. haliyle bende o anları yaşamış gibi oldum. bunu başarabildiyse bence 10 numero filmdir aga.

    unutmadan, eleman isviçre çakısını yanına almayı unutmasa harbiden kayayı oyup elini kurtarabilir miydi? ona göre bi tane bulunduralım.

    (bkz: isviçre çakısı)
    2 ...
  19. 15.
  20. bir kere isminden kaybeden film. filmin adı 127 saat ve herifin kolu taşa sıkıştığı andan itibaren, tüm kurtulma denemelerini uraşma evladım daha 100 saatin var diye izliyorsun, yani hiçbir gerilim unsuru yok, merak etmiyor insan. ikide bir pazar pazartesi salı diye zamanı belli etmesi de bu olmayan merak duygusunun filizlenmesine bile izin vermiyor. gayat boktan bir film. bedava divx falan olursa izleyin. yoksa hiç bulaşmayın.
    6 ...
  21. 14.
  22. James Franco' nun performansı çok başarılı*
    tam bir çaresizlik hissiyatı veren film izlenmeli.

    --spoiler--
    ''doğduğumdan beri herşey beni bu kanyondaki kayalığa sürüklemiş, bu kaya beni bekliyormuş... kendi seçimlerim yüzünden buradayım'' *--spoiler--
    7 ...
  23. 13.
  24. film gerçekten güzel olmuş.

    --spoiler--
    filmden sonra acaba ben aronun yerinde olsam kolumu keser miydim diye düşünmeden edemedim. kesmezdim herhalde öylece ölümü beklerdim.
    neyse filmde en beğendiğim sahne kanyondan suya atlama sahnesi oldu.
    denemek istemeyen yoktur.

    ayrıca kanyonda yağmur yağmasıyla bardağına su doldurmaya çalışması ve sonra suyun yükselerek aronu içine alması da unutulacak gibi değildi.
    filmden sonra aklımda kalan kelimeler ise "helllpppppp" ve "pleaseeee" oldu.

    --spoiler--

    sonunda gözyaşlarıma hakim olamadığım filmdir.
    8 ...
  25. 12.
  26. james franco abimizin yardırdığı film olmuştur. film boyunca sağ kolumu hissedemez oldum, evde 'helppp' diye bağırasım da geldi o ayrı tabi.
    7 ...
  27. 11.
  28. black swan, true grit, 127 hours, the fighter gibi filmleri finallerin bitiminden sonra izlemek için 2 haftadır d klasörümde tutuyordum. bu sene oscar yolunda şanslı olduğunu düşündüğüm bu filmleri art arda izlemeyi kafama koymuştum. dün the fighter'la başladığım serüvenime, bugün 127 saatle devam ettim. buried'le kıyaslayanlar olmuş birçok yerde, nasıl tarif etsem buried'deki o gerilim bu filmde yok. yani burada daha çok relief bir durum var. hani öleceğini bilirsin de artık bunu kabullenmenin getirdiği bir rahatlama, bir iç huzur olur ya işte öyle bir şey. buried te hep bir diken üstünde bulunma hali vardı. Filmi mutlaka izleyin, filmin sonundaki şarkıya hayran olacaksınız, siz araştırmadan söyleyeyim tabii ki sigur ros. hatta şarkıyı dinlerken "ulan vanilla sky'ın sonundaki hisleri yaşıyorum galiba demiştim, boşuna değilmiş." her neyse. şimdilik birkaç da oscar tahmininde bulunmak istiyorum. en iyi yardımcı erkek oyuncu: christian bale. en iyi erkek oyuncu colin firth ya da james franco, en iyi bayan aktris nathalie portman. en iyi yardımcı kadın oyuncu the fighter'daki mickey dve dudy nin annelerini canlandıran oyuncu, ismini bilmiyorum. neyse bu filmi izleyin arkadaşlar.
    2 ...
  29. 10.
  30. james franco'nun milk'ten sonraki en iyi performansını gerçekleştirdiği film.yaşanmış olayı senaryoya döken danny boyle abimizi de tebrik ediyorum.en iyi erkek oyuncu/drama,en iyi senaryo ve en iyi müzikle birlikte 3 dalda golden globe adayıdır.filmin müzikleri gerçekten şahane olmuş.
    5 ...
  31. 9.
  32. son derece yalın, katmansız bir hikayeyi son derece etkili bir biçimde anlatan, başarılı bir film. danny boyle ve james franco ikilisi şahane bir iş çıkarmış. senaryo boyutu tahmin edilebilir olsa da, ki daha film çekilmeden evvel her detay biliniyordu, işleniş biçimi, franco'nun anı yaşatan performansı, ben de olsam bunları düşünürdüm herhal katkısı ile eksiksiz bir yapım.

    ses açısından gayet doyurucu olan sahnelerle bezeli filmde malum sahnelerde ölümüne bir sessizlik oluşması da ayrı dikkat çekici ve de gerçekçi.

    true grit nasıldır bilemem ama şu şartlarda altın küre ve oscarları silip süpürmemesi için hiçbir neden yok. black swan, inception ve hatta the social network'ü beğenmiş biri olarak bu filmler yerine tüm ödülleri 127 hours alırsa çok da üzülmem.

    danny boyle'u takip etmeye devam.
    4 ...
  33. 8.
  34. zamunda ya düşmüş olan filmdir.
    2 ...
  35. 7.
  36. bu filmin neresini, nasıl beğenir insanlar; anlamadım.
    izledim verdim cağnım 2 saatimi. bi bok yok filmde. hatta şöyle diyim, senaryo yok. alt metin falan, oralara hiç geçmiyorum bile.
    özetle; sıradan bir hollywood filmi. abartılacak, tavsiye edilecek hatta ödül falan alacak hiçbir yanı yok.
    filmin en güzel yanı ise, dido'nun o muhteşem sesi.
    9 ...
  37. 6.
  38. filmde geçen öykünün kahramanı ya jay leno, ya da conan o'brien'a katılmıştı geçenlerde. * o programı izledikten sonra sabırsızlıkla beklemeye başladığım film.
    4 ...
  39. 5.
  40. survivor tarzı yapımları sevenler bu filme bayılacaklardır. süper bir film olmuş, izleyin izlettirin. *
    6 ...
  41. 4.
  42. öncelikle belirtmeliyim ki bu film biraz havai ve umursamaz çocukları olan anneler için adeta bulunmaz bir hint kumaşı.
    filmi izlediğinizde esas oğlanımızın pişmanlığına bakıp niye böyle dediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.

    neyse filme gelirsek film rollingstone'da 2010'un en iyi filmleri arasında gösteriliyor. gerçekten güzel bir film ama
    tek mekanda geçen filmlerin o makus kaderini yaşayan bir film olmuş sanki 127 hours'da zaman zaman sıkıyor yani .

    ama onun dışında filmin gerçekçiliği , çekim kalitesi ve verdiği mesajlar gerçekten güzel .
    7 ...
  43. 3.
  44. James Franco'ya altın küre adaylığı getiren film.
    merakla bekliyoruz.
    5 ...
  45. 2.
  46. danny boyle'un 2010 yapımı filmi. gerçek bir hikayeden esinlenerek çekilen film, önümüzdeki ay ticari sinemalarda gösterime girecek. film utah'daki bir kanyonun derinliklerinde, kolunun sıkışması sonucu 5 gün boyunca mahsur kalan bir adamı konu alıyor.

    aron ralston'un gerçek hikayesi..
    8 ...
  47. 1.
  48. http://www.imdb.com/title/tt1542344/

    fragmanında bir bölüm var sırf onu tümüyle görebilmek için bile izlenebilcek bir film..
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük