bazı insanların "127 saat zaten izle izle bitmez" diye kötü espiriler yaptığı ama izlenmesi gereken filmler sırasın da ilk 10 un içinde giren bir filmdir.
Flimi genç dağcı söylediği sözlerle çok güzel özetlemiş: 'Bunları ben seçtim. Bu kaya hayatım boyunca beni bekliyormuş. Varoluşundan beri, daha bir meteor iken, milyarlarca yıl önce uzayda buraya düşmeyi bekliyormuş. Tam buraya. Hayatım boyunca buraya sürüklenmişim. Doğduğum an, aldığım her nefes, yaptığım herşey beni buraya, evrendeki bu çatlağa sürüklemiş.'
hakkında hiçbi şey bilmeden ve okumadan izlediğim film. iyi ki hiçbi şey bilmiyormuşum çünkü bende şu an bıraktığı etkiyi bırakmazdı. cidden sıkılmadan izlenebilecek filmden biri bu da. yaklaşık 5 5 ay önce izledim ve hala hakkında konuşuyorum, sahneleri düşünüyorum, adamın hayatına bakıyorum, yazılanları okuyorum. mükemmel anlar, mükemmel sahneler vardı. ayrıca james franco cidden iyi oyuncuymuş. çünkü o umutsuzluk ya da umut, korku, mutluluk bütün duyguları cidden çok iyi verdi. izlemey değer derim ben.
spoiler
düşündüm. parçalar oturmaya başladı.
benim yaptığım seçimler yüzünden.
bunu ben seçtim.
bu kaya,hayatım boyunca beni bekliyormuş.
yaşamın başından beri, daha bir meteor parçasıyken, milyonlarca yıl önce tam buraya düşmeyi beklemiş. tam buraya
tüm hayatım boyunca buraya sürüklenmiş durmuşum.
doğduğum andan beri aldığım her nefes yaptığım tüm o şeyler..
beni evrendeki bu çatlağa sürüklemiş.
sanırım bu replik yalnızlığı seçen insanları özetleyen replikti.
spoiler
edit: gerim gerim geriyor bu film yaa. midemi de mahvetti bi ara valla gittim elimi yüzümü yıkadım devam ettim. o kol kesme sahnesi pek de rahat izlenebilecek bi sahne değil.
az önce izlediğim filmdir. izlememin tek nedeni imdb puanının yüksek olmasıdır. neyse filme gelirsek ;
film bildiğiniz gibi gerçek bir hikayeden uyarlanmış. gerçek hikayeyi de okuduğumuzda aralarında pek fark olmadığını göreceksiniz.film şu an ki imdb puanından * daha fazlasını haketmektedir. ama filmin bütün özelliği hikayenin gerçek olmasıdır. **
ayrıca hikaye için : http://en.wikipedia.org/wiki/Aron_Ralston
hiç güzel bir film değildi. fakir ve işi gücü olmayan ve muhtemelen nickinin arkasına sığınan bir adamın kayanın arasında kalma hikayesi, kolunu koparıyor falan. zaten orijinal bir yanı yok, daha önce cüneyt arkın filminde işlenmişti bu konu.
--spoiler--
aron'ın kolunu keserken sanki senin kolun kesiliyormuş hissi vermesi müthişti. bildiğin acı çekiyorsun izlerken. gerçekçilik bu olsa gerek.
--spoiler--
james franco'nun kendine bir kez daha hayran bıraktığı film.
--spoiler--
bir insan kendi kolunu kesebilir mi? o acıya nasıl dayanır ki? bu mümkün mü? kan kaybı olmaz mı? falan filan... izlerken kolum ağrıdı ciddi ciddi.
--spoiler--
nereye giderseniz gidin, birilerine haber verin. özeti budur.