insan kaynaklarını nasıl değerlendirmem sorusuna yanıt. bir memleketi batırmak için, onun insan ve doğal kaynaklarını en iyi şekilde işlemesine engel olursun.
petrolü işleyip uçak yakıtı yapamaz da, öyle sokağa boş boş akıtır. ya da matematikçi olup nobel ödülü almaz da gider imamhatip okulunu bitirir.
boş okuyan imam hatiplidir. mezun olduktan sonra devlet memuru vs. olacaklardır. Normal düzeyin altında eğitim seviyesine sahip olacaklardır.
Atatürk imam hatip liselerini zamanımızın Fen liseleri düzeyine çıkarmış, burada ilim irfan sahibi, kültürlü ve yüksek eğitimli din alîmleri çıkarmaktı. Ama günümüzde düz liselerden farkı yok ne yazık ki.
demişlerdir ki - bu türkiye´nin çok büyük bi genç nüfusu var, bu nüfus iyi okullarda iyi işlenirse büyük tehlike olur. bu adamların en zikindirik şekilde yıllarını geçirmelerini sağlamamız lazım -
3 gün sonra da tayyip "dindar nesil yetiştirme" muhabbetine başlamıştır.
bu konuda kaynağım tamamıyla götüm, ama böyle olduğundan da adam gibi eminim, nedense.
bundan 10 yıl önce türkiye´nin yüzde 70 í 21 yaşının altındaydı, sen bu kadar adamı fizikçi, matematikçi yapsan...n´olur?...
okul- insan fabrikasıdır- iyi fabrika iyi mamul çıkarır, kötü fabrika kötü mamul çıkarır. çıkan iyi mamülün mümkün ooldugunca az olmasi. amac o´dur.
senin nası ekonomik fabriklalarını kapattıysa, ya da yabancılara sattıysa, çocuklarını da adam gibi yetiştirmene engel oluyo...o dindan nesil ayağı tamamıyla o. arapaça mecburiyeti de o. sana integral almayı öğreteceğine, hiçbir zaman bi işine yaramayacak arap harflerini öğrenmeye zorluyo.
akp´nin ve bunların bütün kadrolarının misyonu, bu.