hacıbabayı bilirsiniz ankarada nese burda lise dönemiyle bir iftar yemeğinde buluşmuştuk. 50 kişi felanız ama nese bişey de yiyemedim ama hesap bi geldi 3000 lira. ödedik çıktık ama bi daha da gitmem dedim. hani karnım doysa eyvallah diyeceğim günün anlam ve önemine binaen. hani biz öğrenciyiz bizi sarsıyor da çalışan arkadaşlar vardı destek çıktılar. hacıbabaya gitmeyin anlıycanız.
ya kendisinde yada lokantada sorunun aranması gerektiği bir durumdur.paran çoksa hiçbişeydir ama bunu sık sık tekrarlamaması gereken bir şeydir.malum kriz var...
hesap gelene kadar ukala bir tavırla sırıtan, artık son lokmaları ağzına sokuşturuken garsona, sırf hava olsun diye "hesap" diye seslenmek yerine eliyle "hesabı getir" işareti yapan, hesap gelince içinde gizli bir mesaj varmış gibi çevreye sakin bakışlar atarken diliyle ağzının içini karıştıran, kredi kartını hesap defterinin içine sokarken yemeğe davet ettiği bayanlara "oha... hollanda ineği misiniz ulan? ne yediniz bu kadar?" dermişçesine bakan görmeye alışık olmadığımız insan tipi...
bir insan 1200 gün doyabileceği meblağı bi yemekte yiyen insan modelidir. hergün yarım paket makarna, yarım paket hazır çorba ve yarım ekmek kullanılarak gayet güzel yemek yenilebilir. bir de balkona çıkarsın sokak manzarası, oh püfür püfür mis. günde bir ytl ye mal ederek 1200 gün doyarsın. *
kimilerimizin kapitalizmin çarkını çevirdiği, kimilerimizin ise kapitalizmin çarkının altında ezilen totaliter rejim maymunu olduğunun en güzel örneğidir.