hesap gelene kadar ukala bir tavırla sırıtan, artık son lokmaları ağzına sokuşturuken garsona, sırf hava olsun diye "hesap" diye seslenmek yerine eliyle "hesabı getir" işareti yapan, hesap gelince içinde gizli bir mesaj varmış gibi çevreye sakin bakışlar atarken diliyle ağzının içini karıştıran, kredi kartını hesap defterinin içine sokarken yemeğe davet ettiği bayanlara "oha... hollanda ineği misiniz ulan? ne yediniz bu kadar?" dermişçesine bakan görmeye alışık olmadığımız insan tipi...
ya kendisinde yada lokantada sorunun aranması gerektiği bir durumdur.paran çoksa hiçbişeydir ama bunu sık sık tekrarlamaması gereken bir şeydir.malum kriz var...
hacıbabayı bilirsiniz ankarada nese burda lise dönemiyle bir iftar yemeğinde buluşmuştuk. 50 kişi felanız ama nese bişey de yiyemedim ama hesap bi geldi 3000 lira. ödedik çıktık ama bi daha da gitmem dedim. hani karnım doysa eyvallah diyeceğim günün anlam ve önemine binaen. hani biz öğrenciyiz bizi sarsıyor da çalışan arkadaşlar vardı destek çıktılar. hacıbabaya gitmeyin anlıycanız.
biz o paraya 1 ay çalışıyoruz adam 1 sofrada yedi kalktı adaletmi bu yaa düşüncelerine dalıp dalıp çıkartan, arkasından bizim masadan farklı ne yedi bu organizmalar yauuu düşüncelerine yelken açtıran duyuntudur.