son yıllarda yürütülen ve büyük ihtimal yahudi menşeli, peygamber efendimizi devreden çıkarmak yada en azından kıymetini azaltmaya yönelik bir karalama kampanyasına verilmiş cevaptır.
söz uçar yazı kalır. ama görüyoruz ki kuran'da yazanlar yetersiz bir de peygamberin dediklerini işin içine katmamız lazım. kuran'ın bile değiştirilmediğini bilemezken her kafadan bir ses çıkan bu dünyada peygamberin dediklerinin ne kadar doğru olup olmadığını bilmeden ona göre yorum yapmamız isteniyor. şüphesiz ben kuran'ı değiştirecek olsam koyacağım ilk madde "kuran değiştirilmedi, değiştirilemeyecek" maddesi olurdu. kaybımız burada. daha dün insanlar einstein'nın çekim dalgaları teorisini kanıtladı. ama biz hala önümüzdeki kuranı anlamaktan acizmişiz gibi, sanki millet aptalmış gibi "siz anlamazsınız" gibi söylenen sözlerin peşine düşüp aydınlanmayı arıyoruz.
yok efendim Kuran'da namazın nasıl kılınacağı yazmıyormuş.Eee.Peygamber olmasa kılamayacakmışız gibi Allahın kitabına bilerek ya da bilmeyerek yapılan hakaretler diyanetin bu rezil hutbesi ile iyice su yüzüne çıktı.Bakın arkadaşlar ayet şu:Enam 38.Ve yeryüzünde hiçbir irili-ufaklı kıpırdayan canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi önderli topluluklar olmasın. Biz Kitapta hiçbir şeyi noksan/yetersiz bırakmadık. Sonra onlar Rablerine toplanacaklardır.
Yani sığırlara diyor ki yaratıcı kurallar bu kitabın içinde ve tastamam.Okuyun yaşam tarzınıza göre uygulayın.Ve anlamları karıştırmayın.Kitabı tertilleyin.Adam gibi konu konu gidin.Bir baştan bir sondan okumayın.
Örnek vereyim:Kuran da namaz kılın emri var mı?
Kesinlikle yok.Salatı ikame etmek aksiyonunu namaz kılmak olarak çevirdiler senelerce hatta yüzyıllarca.Oysa salat:desteklemek ayakta tutmak demekti.Hatta kuran da geçen bütün salat kelimeleri Destek anlamındadır.Yani şu:Birbirinizi destekleyin ayakta tutun.Eğitimi bilimi yüceltin.Ruhbanlara köle olmayın.Zühd haline düşmeyin.Kuranı açın okuyun lan.Ha illa namaz namaz diyenlere de şunu söyleyim.Peygamber uyduramaz kural ya da ritüel koyamaz.islam sorgu dinidir.Sorgulaya sorgulaya inanmaya başlarsın.Yoksa sığır olarak kalırsın.
eVET aLLAHTAN NASIL iSTiYECEKSiN o da burada
Araf 55.Rabbinize alçala alçala ve gizlice/ açıkça göstererek dua edin; namaz kılın. Kesinlikle O, sınırı aşanları sevmez. 56.Ve düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O’na, ürpererek ve rahmetini umarak dua edin. Kesinlikle Allah’ın rahmeti, iyileştirenlere-güzelleştirenlere çok yakındır.
Duanın adabı
Duâ”, da’vet ve da’vâ mastarları gibi mastar olup, “çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” demektir.
1-Şuara suresi âyet 213:
“O halde Allah’ın yanında bir başka ilaha daha yalvarma. Yoksa azaba uğratılanlardan olursun.”
2.A’raf suresi âyet 194, 195:
“Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda haklıysanız, hadi çağırın onları da size cevap versinler.
3. A’raf suresi âyet 180:
“En güzel isimler Allah’ındır; O’na onlarla duâ edin. O’nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.”
Duâ yaparken edebiyat yapılmamalıdır. Yapmacık, kafiyeli, seci’li ifadelerden ve tavırlardan kaçınılmalıdır.
Haksız ve yersiz isteklerde bulunulmamalıdır. Kimsenin zararı istenmemelidir. Duâlar, Kur’ân’da yer almış, Allahü Teâlâ’nın tasvip ettiği türden; günahların affı, kötülüklerin def’i, ve örtülmesi, canın iman ile ve iyilerle beraber alınması, kıyamet gününde rezil ve rüsvay olmamak, hidâyet, tevbenin kabulü, hayırlı bir nesile sahip olmak, iyi, güzel işler yapabilmek, cehennem azabından korunmak, ilim ve sağlık istemek için olmalıdır. (Kitabın arkasındaki Kur’ân’da yer alan duâlara dikkat ediniz.)
işin aslını görünce, ısmarlama sözde duâların duâ olmadığını, ve Allah’a emirler yağdırırcasına tv. Ve radyolarda, camilerde, değişik merasimlerde yapılan artistik gösterilerin, düzmecelerin de duâ olmadığını anlıyoruz.
ve nasıl dua edeceğim diyene
Yunus suresi âyet 12:
“insana zorluk dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken, ayaktayken bize yalvarır.Ama sıkıntısını çözdüğümüzde, kendisine dokunan bir zorluk yüzünden bize hiç yalvarmamış gibi çekip gider. Haksızlığa aşırılığa sapanlara, yapmakta oldukları işte böyle süslü gösterilmiştir.”
Din hakkında bilgisi olmayanlarin dine inanmayanlarin yorum yapıp akıl verdiği başlık.
Ulan zaten inanmiyon gelmiş akıl veriyon yorum yapıyon , tamam bilim konusunda her şeye sahipsin. Her boku biliyon lakin islam ilimi konusunu bilmiyon. Bunuda bilemezsin
Bir tarihçi kuantum fiziği yorumlamiyorsa sende bu konuya yorum yapma.
Çok gereksiz bir tartışmadır. Kur'an'ı kerim tabiki de her şeyi insanlara bildirir ama yeterince açıklamaz. Kur'an peygamberimize yavaş yavaş inmiş kutsal kitabımızdır siz de bilirsiniz ki. iki açıdan bakalım duruma. Bir kere sadece Kur'an'ı okumak yeterli olsaydı peygamberimiz aracılığıyla neden insanlara açıklama zorunluluğu vardır? Örneğin Kur'an'da namaz kılmamız gerektiği veya zekat vermemiz gerektiği yazmaktadır. Ama nasıl namaz kılınacağını peygamberimiz tarafından bizlere aktarılmıştır. Veya nasıl zekat verileceği de aynı şekilde. Bu konuyu neden bu kadar büyütüp tartışma konusu yaptılar anlayamadım. Kur'an ve peygamberimizi beraber düşünmek neden bu kadar zor ki?
insanlar illa bir konuda muhalefet oluşturup ortamı karıştırmak için saçmalamayı çok seviyor. Hepimiz müslüman değil miyiz? Abdest alırken sadece farz olan temizlemeleri mi yapıyorsunuz mesela? Kur'an'ı tanıyıp peygamberi kabullenememe sapmışlıktır. Boş işlerle kafa yormayın biraz okuyun işe yarayın.
Not: akp'li değilim. Çok merak edene hangi partiden olduğumu söylerim ama bunu partiyle şunla bunla bağdaştırmak da saçma.
kuran'ın, peygamber efendimizin ağzından çıkan cümlelere inanılarak oluşturulduğunu ve gelen vahiyleri onun vasıtasıyla aktarıldığını unutanların tepki gösterdiği hutbedir.
unutulmamalıdır ki kuran'ı kerim 610 senesinde vahiy olmaya başlamış ve 22 sene 2 ay 22 günde tamamlanmıştır.
yani 632 senesinde, yani peygamber efendimizin vefat ettiği sene, yani ömrünün sonuna kadar.
dolayısıyla, peygamber efendimizin kuran ile ilgili açıklamaları, hadisleri ve islamiyet'in icrası konusunda yol gösterdiği tüm davranışları, kuran'ı kerimin vahiy olmaya devam ettiği sürelerde gerçekleşmiştir.
şimdi öyle ise, vahiy olan ve kitaba dönüşen kelamlarını kabul ederken, bunun dışında aktarmış olduğu bilgilerin pekiştirme ve açıklayıcı olma amaçlı olduğunu kabul etmemek ne kadar doğrudur?
burada 'hutbede, kuran'ı reddedin gibi bir ifade var' algısı oluşturulmaya çalışılıyor. kötü niyetli bakarsak öyle gözükebilir.
ama hayır. iyi niyetli bir bakış açısıyla ise, peygamber efendimizin açıklamaları ile kuranın anlaşılabilir olacağı ifade edilmiş.
bu sebeptir ki o (s.a.v) peygamber ve biz ise ümmetiz.
zırhlı mercedes'in bağajından, rivayet değil kuran diyen bir hutbenin çıkması tuhaf olurdu.
hesabı o kitabı gönderene vereceksiniz.
edit:
--spoiler--
işte bunlar allah'ın ayetleridir, onları sana gerçek ile okuyoruz. allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
casiye/6
--spoiler--
(bkz: #31334949)
solcu, terörist, anarşist, dinsiz, imansız bir bölücü olarak iki kelamda biz edelim mubarekler.
Türkiye'de cemaat veya Tarikatlar genelde koyu nakşibendi ve bu gruplar Diyanet içerisinde hayli güçlü.. yani Diyanet sadece hükümet baskısı ile değil bu tarikatların da baskısı ve kadrolaşması ile zaten bağımsız değil..
onun için bu tarz açıklamalar garip değil zaten bu düşünce o tarikatların fikri.
Bu Tarikatlar( menzil, ismailaga gibi ) kendi içinde Ruhban sınıfı, hiyeyarşik yapı, cast sistemi, hadis ve rivayetlere aşırı bağlılık, beşerî kullara aşırı önem atfetme, sorguya kapalı bir cemaat sistemi, ekonomik altyapı ve muridlerine aşırı vaad vermë gibi olgular ile dolu. tıpkı geçmişte Hristiyan cemaatlerinin yaptığı eski Budist, Roma ve Yunan mitolojik inanç ve geleneklerini kendi mezhep ve itaakatlarına yerleştirme hatası içeriyor.
buda ortaya tasavvuf, hadis, gavs, Şeyh, rivayet ve Beşeri kul inançları ve dinleri gibi sapkın fikriyatlar çıkmasına yol açtı..
kısaca hristiyanlığın yaşadığı din reformuna islamın acil şekilde ihtiyacı var..
işin selefilik denen ve Müslüman toplum arasında hızla yayılan aşırı sapkınlık boyutuna ise hiç girmiyorum.
kısaca Diyanet denen kurum tamamıyla bu cemaatlerin, tarikatların ve hükümetin oyuncağı olan kendince bir ruhban sınıfıdır.
Özgür fikirleri ile açıklamalar ve somut adımlar beklemek hatadır bu kurumdan.
Diyanet bu kadrolaşan ve sapkınlaşan yapısı ile sadece halka yük getirir ve acil kapatılmalıdır...
kuran müslümanı arkadaşlar neye göre abdest alıp namaz kıldıklarını izah ederlerse iyi olur. müslüman olmayanlar karışmazlarsa iyi olur, zira onları ilgilendiren bir durum yok ortada.
hz. muhammed'in postacı olmadığını izah etmiş şii arkadaş. doğru. Şia'da da sünnet çok önemlidir. hadis ve sünnet açıklayıcı ve ayrıntılı bilgi sunan reception görevi görür. tek başına kuran dini emirler için yeterlidir ancak usul ve uygulamada sünnet ve hadise bakmak lazım.
inanmayanlar için hpşa gitmeyen bir sürü ayet var. size kalsa onları da değiştirirsiniz.
bir de sünnete uyanları eksileyen mallar var ki, değinmek istemiyorum.
cuma saatlerinde karaköy bankalar caddesindeki bir müşterime giderken yeşil camiinin yanından geçiyordum, aynı hutbeye denk geldim. sonra caddede oturan cemaate acıyan gözlerle baktım ve yoluma devam ettim.
kur'an'da namazın nasıl kılınacağı "secde ve rüku" edin şeklinde geçer. secde ve rükunun nasıl olacağını soruyorsan bunun için zaten hadise gerek yok, hz.muhammed'den önce de secde ve rüku vardı. puta tapanlarda secde ve rüku ederlerdi. yani secde kelimesi "sevgi" veya "savaş" kelimesi gibi bir kelime.
abdest konusuna hiç girmiyorum çünkü ayetlerde çok net bir şekilde detayıyla anlatılıyor.
eğer kur'an'daki anlatım size yetmiyorsa, bu "daha detaylı olan sonradan uydurulan" yüzünden size öyle geliyor. yani kur'an'da parmaklarınızın arasını iyice yıkayın yazmaz ama siz kalkıp "e parmaklarımızın arasını yıkayacak mıyız peki?" diye sorarsanız çok afedersiniz ama kendinize biraz zaman ayırın ve lütfen düşünce dünyanızı, beyninizi geliştirin. allah üzerinizdeki nimeti görmek istiyor, o da beyniniz işte... kullanın, birazcık.
namaz suresi ne? hangi ayetle sabit bir namaz suresi var?
namazın ne için kılındığını da bilmiyorsunuz ki siz... zannediyorsunuz ki namaz x,y,z surelerin ezbere okunmasıyla sabittir... öğrenin artık arkadaş, okuyun öğrenin, camiler cehaletin simgesine dönüştü. yazık.