gunumuzle kiyaslayinca bizim gonullu koleler oldugumuzu gosteren film. o zamanlar insanlari(afrolari) zorla karin tokluguna calistirip iskence ediyorlarmis. gunumuzde asgari ucrete gonullu calistirip mobbing v.b. iskence ediyorlar.
siyahilerin, lanet beyaz ırk tarafından nasıl ezildiğini, hayatlarının nasıl da çalındığını anlatan güzel bir yapım. ama şu da var filmde geçen ve gerçek olmayan; kaçırılan siyahi abimiz, aslında kendisi kaçıyor; o iyi niyetli beyaz adamın ( (bkz: Brad pitt)) yardımıyla değil. bu da, zamanında yapmış oldukları o kadar zalimliği kabul edemeyen beyaz insanın sinsi mesajı ; "güzel kalpli beyazlar da vardı." yedik mi? yemedik.. geçmişiniz vampirlerden oluşuyor efendiler; barbarlıktan, katillerden ve zalimlerden. bu arada barbar olanlar ise, hala biz türkler.
Ağır giden hiç hızlanmayan bir film olmasına rağmen insandaki " lan bunlar gerçekten yaşanmış he " duygusu ile hiç sıkmayan film...
Bunca çaresizliğe rağmen umudunu korumak , ayakta kalmak...
insanlığın biz iyi günlerini görüyoruz.Film çok uzak değil 1800'lü yılların ortası...zenci insanların doğuştan günahkar ilan edildiği ve toplumların genelinin bunun böyle olduğunu düşündüğü yıllar çok değil 150 yıl önce bir dünya gerçeğiymiş.
kişisel gerçek bir hikayeyi işlemekle birlikte, yer yer abd'deki kölelik sisteminin nasıl söylenemeyen sırlarla dolu bir korku imparatorluğu haline dönüşebildiği gibi soyutlamalara da el atabilen bir film. esas oğlanın başarılı oyunculuğunun ve filmin aldığı 3 oscar ödülünden biri olan en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü hak eden performansın yanı sıra; michael fassbender resmen döktürmüş, ayrıca oynadığı psikopat köle sahibi tiplemesi, ezmenin ezeni de nasıl için için yozlaştırdığını ve mahvettiğini zaman zaman gayet net yansıtıyor, dolayısıyla filmin derinlikli tiplemelerinden biri olmuş. filmde yer alan eziyetler biraz bünyeyi zorlasa da, film bazen ağır tempoda gitse de; ibret verici bir hikaye. derslerinizi de çıkararak izlemenizi öneririm.
--spoiler--
bu filmi django unchained ile karşılaştırmak hiç de yanlış olmaz sanırım. tarantino'nun harikulade filmiyle bu filmi karşılaştırmak yersiz ama ödül verenler sayesinde bu karşılaştırma elzem:
kötü demiyorum ama ödül almayı da hak etmedi bence. gereğinden uzun sahneler bunalttı beni. müzik? müzik yok. bu konuda django unchained fersah fersah ileride. uyunculuklar her iki filmde de çok iyi. ancak pek çokları gibi benim de gönlümden geçen leonardo di caprio'nun mükemmel oyunculuğunun bir ödülle pekişmesiydi.
tarantino'nun filminde amerika'nın o kirli dönemi bütün açıklığıyla sergileniyor. oysa bu filmde nefret edeceğiniz tek şey köle sahipleri oluyor. sanırım bu durum django unchained'in ödül alamayıp bu filmin almasını açıklıyor.
filmin sonunda ne oluyor?
solomon ailesine kavuşuyor.
eeeee
ya diğer köleler? onlara ne oldu?
film sonunda yapılan açıklamalar tatmin etmedi.
oysa django unchained bittiğinde asla böyle bir his yok.
biraz romantik bir yaklaşım olacak ama kötülerin cezasını bulması çok daha hoş. geberip gitmelerini hangi seyirci istemezdi ki.
filmin ödül hak edebileceği tek konu görüntü yönetmenidir o kadar.
--spoiler--
Solomon Northup'ın 1853'de yazdığı ve gerçekten yaşamış olduğu şeyleri anlattığı bir romandan uyarlanmış bir filmdir. filmde siyahi insanların köle olarak çalıştırıldığı utanç verici dönemdeki ilişkileri bütün çıplaklığı ve gerçekliğiyle görebilirsiniz. insanın içini acıtacak derecede realist bir yapım olan filmin orijinal adı 12 years a slave. 12 yıllık esaret'in bir başyapıt olduğunu düşünenler de var, amerika'nın günah çıkarttığı şişirme bir şey olduğunu düşünenler de. fakat büyük çoğunluk etkileyici bir film olduğunu kabul ediyor ve teknik yönüyle müziklerinin mükemmelliği konusunda da bir görüş birliği var.
abd'de 2013 ağustos sonunda galasını yapmış, türkiye'de 2014 ocak sonunda gösterime girecek film. 1850'lerde köle ticaretinin yasal olduğu yıllarda siyahi bir müzisyenin başına gelen olayları anlatarak abd'nin ırkçı ve faşist tutumunu yansıtmaktadır. gayet hoş film.
(bkz: serbest çağrışım)
Filmin yönetmenliği steve mcqueen'e , senaryosu john ridley'e ait. Yapımcılarından biri brad pitt (ki kendisinin de küçük ama önemli bir rolü var), ve gerçek bir hikayenin senaryolaştırılmış hali.
Film kendini adım adım, emin bir şekilde ve acele etmeden işliyor, ve her ayrıntı ile ağzınıza sıçıyor.
Oyunculuklar ayrı ayrı çok başarılı ve karakterlerle sevgi-üzüntü-acıma-nefret ilişkisini çok iyi kuruyorsunuz. Kötü karakterler bile bağ kurulabilir. Bu yüzden zaten o korkutucu hissi verebiliyor.
Film sizi düşünmeye itiyor, sınıf farkı - kölelik - dibe batış - ve kurtuluş konularında bir çok noktayı düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Ve dehşete düşüyorsunuz;
"Ulan... Bir zamanlar dünya böyleydi. Düzen buydu." diye.
Sizden güçlü bir kötülüğün karşısında acizsiniz, evet. Ama bunun asıl dehşete düşürücü tarafı, bu kötülüğün "normal" olarak algılanması.
Ben şunu sordum mesela; "ben bu filmi neden 2020 senesine kadar izlememişim?"
amistad'ı izlemesek hepimize başyapıt olarak yedirilecek film. Steve Mcqueen'in önceki işlerinden dolayı büyük beklenti içindeydim ancak beni pek bir sükut-u hayale uğratmıştır. michael fassbender abimize yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazandırmasını beklediğim yapım olmuştur aynı zamanda.
--spoiler--
kimse deyinmemiş ama ben özellikle dile getirmek istiyorum. arkadaş, 12 yıl nasıl geçti ben anlamadım. iyi niyetli ilk sahip yanında baş marangozu dövene kadar birkaç ay, ekinler yanlara gelene kadar birkaç ayda esas kötü adamımız yanında, sonra bir sezon yargıç yanında, sonra tekrar esas kötü adamımız yanına dönmesinin, yan karakterlerin sağlık ve yaş durumuyla karşılaştırılarak düşünürsek, tüm bu olayların en fazla 8-10 ay geçtiği gibi bir zaman dilimi oluşuyor. en komik bulduğum da 12 yılda yaşlanmayan adam tarladan arabaya yürüyene kadar bir miktar, yolculukla eve dönene; at arabasından inene kadar bir miktar, eve girene kadar da bir miktar daha yaşlanarak 4.5 dk içinde 12 yılda yaşlanmadığı kadar yaşlanmıştır. vay anasını.
--spoiler--
michael fassbender ve steve mcqueen ikilisini tekrar araya getiren,sinemada izlemek için sabırsızlandığım filmlerden biri.ayrıca kesin oscar'da aday veya adaylıklar kazanacak.