biri vasıfsız yoldan her geçenin yapaileceği işi yapar. diğeri ise belirli bir eğitimden geçerek ve belirli imtihanları vererek meslek sahibi olur.
vasıfsız kişiler bir siktirip gidebilirler mi artık. mesleksizler ülkesi yaptınız memleketi hala konuşuyorsunuz. ulan imam senin yaptığını yapar da sen imamın yaptığını yapabilir misin? yok. ne ötüyon.
ilk bakıldığında eşitsizlik gibi gözüken ama eşitsizlik olmayan durumdur .
Astsubay ve Subay örneğinden yola çıkarsak
Astsubay orduda her zaman en zor işi yapar , emir alır kendi altındaki emir eri de vardır ama ilk emiri alır ve yapmak zorundadır . Subayımız ise görüntü de hiç bir şey yapmayan sadece emir yağdıran kişi olarak durur . Arka planına baktığımızda ise bir subay daha 14 yaşında ana kuzusuyken sıcak yatağından ve ailesinden ayrılır asker ocağına gider son derece zor eğitimlerden geçer , lise biter sırada üniversite yani harbiye vardır . Harbiyeye girer ama orada karşılaştığı zorluklar cabasıdır . Tabi bu süre boyunca subayımızın psikolojisi tüm bunları kaldırır veya kaldırmaz orası malum . Toplamda en az 8 sene okulda kalır ve subay olur . Astsubay ise sadece 2 yıl yüksek okul okuyup astsubay olur . işte maaş ve statü farkı buradan kaynaklanmaktadır .
Şimdi vicdanınıza sesleniyorum siz olsanız 14 yaşında anasının kucağından inen 8 yıl okul okuyan çocuğa mı sadece 2 yıl okuyan adama mı fazla maaş verirsiniz .
az egitim alanlarin aslinda olmesi gerektigini dusundurtecek insanlarin varligini farkettiren adaletsizlik. oysaki sadece torpil sahipliginden mutevellit bi bok yapmadan parasinin irzina gecen ne hodukler var.
olaya şu açıdan bakalım dünyanın çoğu yerinde din görevlileri maaşını alıyor ama bunu alan insana bu öğrendiği bilgiler vahiy yolu ile gelmemiştir, kişi bunları çabalayarak kazanmıştır, sizde çabalayın sizde kazanın.
günde sekiz saat çalışıp yinede asgari ücret alan ağır işçi varsa o kendi mallığıdır. basit ışte çalışan bir işçininde asgari ücret alması normaldir. ayrıca kimse ben on iki saat çalışıp asgari ücret alıyorum demesin gülerler adama.
üniversite okumanın ayrıcalıklarındandır. bir kişi üniversiteyi meslek sahibi olmak için okumak, kolay ve yorulmadan bir meslek yapabilmek için okur. buna daha detaylı örnek verecek olursak. gençlik yıllarında ders çalismayip gezip tozan biri gencligini doyaya doyaya yaşar. ama o ders çalısan biri ileride sefasini sürerek yaşar.