Beşiktaşın maçından çok iki iddiasız anadolu takımının maçı ayarında geçen bir maçtı.
hatta daha bile sıkıcı. beşiktaş'ın gol atmak için uyguladığı taktik şahsen pek anlaşılmamıştır tarafımdan.
zira, ne doğru dürüst bir atağı vardı, ne ortası ne de başka bir şeyi.
kasımpaşa'nın forvetleri biraz daha kaliteli olsaydı, maç daha ilk yarıda 5 e giderdi. bir sürü atağı saçma sapalak heba etmelerine rağmen, 3 tane atmayı başardılar.
(bkz: necip uysal)ın takımda olmayı uğur inceman'dan daha fazla hak ettiğini, nihat'ın bittiğini bize tekrar tekrar acımasızca anlatan maç olmuştur.
not: be yönetim bozuntusu, be teknik traktör(!), 2007-2008 sezonunda antalyaspor maçında sakat ayakla hayati bir üç puan kazandırmış murat şahin varken-ki murat şahin 2 ay Beşiktaş ile idmanlara çıkmıştır ve kasımpaşa'ya 150.000TL'ye imza atmıştır- hoffenheim'ın 2. kalecisini almak -bence bank asya1.lig'de 23.* kaleci olamayacak kalitesizilikte 150.000 avroya bir kaleci kiralamak neyin nesidir yahu? helal olsun demek düşer bize.
yine, yeni, yeniden (bkz: siyah ulan)
takım bokunu çıkardı iyice. bu kadar lakayit, bu kadar sorumsuz bi futbol olur mu? bu kadar isteksiz, maç bitsede gitsem havasında olur mu bi takım ya? ulan o formayı giyebilmek için götünü yırtan binlerce yetenek var. herif sırtındaki formanın hakkını vermiyor. o forma kutsaldır nasip olmaz herkese.
aldığı paraların kuruşunu haketmeyen takımın oyuncuları maçı kaybetmiştir. yılmaz vuralın m.denizli den daha iyi teknik direktör olduğu aşikardır. "yeter yıldırım demirören "
an itibariyle 3-1 kasımpaşa üstünlüğü ile sona eren maç. nihat kahveci'ye sormak istiyorum; 'bu sezon içinde bir maç olsun top oynamayı düşünüyor musun dostum'?
ilk yarısının özeti tribünler tarafından mükemmel yapılmış maçtır...
"yıldırım demirören yeter"
"başkan olsana başkan olsana gaziantep'e başkan olsana"
"ne zaman şampiyonluk diye bağırsak, kursağımızda kalıyor; söylesene hoca bize, takım niye oynamıyor"*