her nisan'da ayında bu olacak gibi görünüyor. atatürk'ümüzün arkasına sığınıp şiirler şarkılar türlü türlü gösteriler vb. aynı ideolojiye sahip bünyelerin kendilerini tatmin etme şekllerinden biridir. oo yoldaşlar oo gardaşlar hadi bağımsızlık hadi kahrolsun akepe kahrolsun amerika kahrolsun herşey kahrolsunn hede hödölerinin söylendiği en sonunda da tuncay özkan yahut sosyal demokrasiden birinin çıkıp hep aynı jargon olan söylemlerini ha bire söyleyip durduğu meydandır tandoğan meydanı. yılanın başlarının bide türkiyenin her yerinden insanları davet ettikleri yerdir. gram değmez. çünkü o söylemleri insanlara söyleyen umut veren yılanların başları süper lüks bir hayat sürüp insanları işçi sınıfını oyunlarına alet etmektedirler. bakınız sendika başkanları mesela. hepsinin altında mercedes den aşağı bir araba bile yoktur. villalarda yaşarlar. hanımları yurtdışına tatile giderler. bizim gerizekalı her şeyi çok bildiğini sanan gençlik ise bu tür ideolojilerin arkasından gitmeye destek vermeye devam eder. kobay olduklarından haberleri bile yok kandırılıp mitinglere gönderilmiş eline bi döviz verdirilmiş orda da uyutulmuş.
hüzünlü gözlerin beyhude bir şekilde veli küçük, kemal kerinçsiz, doğu perinçek gibi isimleri aradığı mitingdir. bu süper kahramanlar da olsaydı ne süper olurdu beaaa!!!* "Ergenekon yalanı, ABD'nin oyunu!" pankartıyla yaran ve engin ardıç'ın 14 nisan 2008 tarihli yazısına malzeme olan mitingdir hemi de. allah varsa bunları ıslah etsin, ne diyem mahmut mu diyem şimdi?
adı bagimsizlik mitingi olan ve herhangi bir örgüt-kurtuluşun düzenlemediği mitinge bile böyle cümlelerle karşı gelenlerin olduğunu gördükçe gelecekten ümidimi kesiyorum. bagımsız türkiye için söyleyecek şeyleri olanların katıldığı mitingtir. peki "bağımsızlık"kavramı bazı arkadaşların bu kadar mı çok canını sıkmaktadır? şayet bağımsızlığa karşı değillerse bu hazımsızlıktır? insanların en demokratik hakkı olan eylem yapmayı niye bu kadar küçümserler. biz o kadar kişi değiliz çoğunluğuz diyenler elbet azınlığa düşecekler o zamn onların hakkını kim koruyacak? keser döner sap döner gün gelir hesap döner. bugün başkalarına yapmak istediğin şeyin bir gün sana da yapılabileceğini unutma.
bu ayrımcılık elbette işinize geliyor değil mi. onlar dinszi dediniz yetmedi, şimdi komünüst diyorsunuz. yarın o da yetmeyince bunlar bölücü diyeceksiniz ama bakalım oyetecek mi?
etrafa dağıtılan paralar, abd kaynaklıydı şimdi onlar da kıçı kurtarma derdinde bu ekonomiyi kim ayakta tutacak derken ülkeye zamanında bizi arkadan vuran o araplar gelmeye başladı.bizim yüce makamımızda oturan şahıs da onları makamında karşılamak varken gidip eteklerine el sürdü.
bu mitingteki insanlar bunlara karşı bağımsızlık diye haykırdı. iş işten geçmeden herkes farkına varsın diye uğraş bu ama kimse farkına varmıyor.
ayrıca; her toplulukta olduğu gibi bu mitinglerden ve bu karamsarlıktan yararlanmak isteyen bünyeler var. ama onlar da çok iyi biliyor ki bu topluluk gözü kapalı partisine oy veren güruh gibi değil, düşünür ve desteklediği insanın tek yanlışını görürse alaşağı eder. kişiler değil amaç önemlidir. gerektiğinde içeriden alakasız birini lider yapıp yoluna devam edecektir. bu bir liderin arkasından gitmek değil bir düşünceyi ileriye götürmektir. bir liderin arkasından gidildiğinde manzara bugünki türkiye gibi olur, lider ölür arkasından koltuk kavgası başlar. bir zamanlar atatürkten sonra olduğu gibi, menderes,özal,erbakandan* sonra olduğu gibi.
o yüzden bu topluluğu parti teşkilatı gibi görmekten vazgeçin. oraya gelen 5-6 farklı partiye oy vermiş insanlar tek bir düşünce altında toplanıyor. bu düşüncenin istediği bağımsız türkiye'yi tahayyül de size kalmış.
kuru kuru milliyetçilikle ulusalcılıkla olmuyor bu işler. ergenekon soruşturmasında tutuklanan doğu perinçek resimleri ellerinde olan bu insanlar ne yapıyor diye düşündüğüm miting. "Akp yi istemiyoruz" pankartları ellerinde. ee biz bu ülkede kimi isteyip kimi istemeyeceğimize 22 temmuz da karar verdik sanıyordum. ergenekonla bağı inkar edilemez doğu perinçek in posterleri ne geziyor ellerinde. yargıtayın krokileri parti genel merkezinde bulunmuş bi insancık bu adam. yani biz bu ülkede ordunun depolarında bulunan silahların gecekondularda çıkmasını istemeyen insanlarız. birde klasik bir pankart "hepimiz kemal alemdaroğluyuz." kemal alemdaroğlu da bilimsel hırsızlık yaptığı ispatlanmış bir insan.
Yani türkiye cumhuriyetinin aynaya bakma vakti gelmiştir. cumhuriyet bu insanların ellerinde yıpratılıyor. kuru kuru kemalizm bayraktarlığı yapmak görüyoruz ki cumhuriyeti bi yerlere getirmedi. kemalizmi iyi okumak lazım. Memleketin sahipi olduklarını iddia eden insanlar şöyle dönüp bi baksınlar Atatürk ne demişti "hedef muasır medeniyetler seviyesine çıkmak." peki biz nerdeyiz? dünya da ilk 500 de üniversitesi olmayan, bir çok konuda dünya sıralamasında sonuncu sıralarda yer alan bir ülke. Atatürk ü de araçsallaştırdılar ya helal olsun diyorum. Atatürk kimsenin tek elinde değil o hepimizin. kutsallar üzerinden seslerini yükseltmeye çalışan insan toplulukları. artık kendimize gelelim ve elele verip sahtekarları aramızdan atıp cumhuriyeti hakettiği yere getirelim.
"Biz kaç kişiyiz" diyenlere hep beraber biz 72 milyonuz diyelim. evet biz bu gemide türküyle, kürdüyle, ermenisiyle, lazıyla, çerkeziyle, dinlisiyle, dinsiziyle, sünnisiyle, alevisiyle biz 72 milyonuz. ve eğer 72 milyon olarak bütün bir türkiye istiyorsak birbirimize tahammül etmesini bileceğiz.
birincisi sonrası, tertibi hazırlayanların gerçek niyeti anlaşıldığı için, ve "yürümekle yollar aşınmaz" diyenleri haklı çıkarırcasına seçim sonrası tablo ile sayının taban yaptığı miting. ayıpçı sitelere girince ekranın aşağısından zıplayan sahte msn iletisi gibidir. "biz şu kadar kişiyiz site reklamları" ile sürüp gidecektir.
arkasına bu ülkenin kuruluş felsefesini almış insanların gerçekleştirdiği miting olmuştur. tatlı su değil, tuzlu su solculuğu yapıp, bazılarının yaralarını acıttığımız/deştiğimiz, deştiğimiz için de gocunmalarını seyredip neremizle gülüceğimize karar vermeye çalıştığımız; bunun içinde birilerinin bi yerlerine battığımız için mesajın yerine ulaşmasından gurur duyduğumuz, atatürk milliyetçiliği ile "ne şeriat ne darbe tam bağımsız türkiye" sloganlarıyla darbeci postalcı gösterilmemizi insanların bitmek bilmeyen kara-propaganda sevdasına bağladığımız mitingdir de ayrıca.
az olduğu sanılan ama hiç de öyle olmayan miting. sayının düşdüğünden gem vurulmuş evet bu adamların arkalarında fethullah yok, bu adamlar devlet değil ki devletin kasasından paralarla otobüs kaldırsın ayrıca abd ile şimdilik göbek bağı bile yok. bu mitinge katılan kişiler kendi ceplerinden verip de karşılamışlardır yol paralarını yani 90 bin diye küçümsedikleri rakam bazı çevrelerin uykusunu kaçırabilecek kadar fazla. kısaca onlar bir avuç ama yürekli insan ya diğerleri???
bu kadar andıçlar yayınlanıyor, bu kadar ortada cereyan ediyor hadise, buraya katılan insanımı da nereye niye katıldıgını biliyor zaten, sayı gittikce düşüyor, bir gece ansızın ayısıgında sarı kızla gelmeye çalışanların direnci de bitiyor, sayı 2 milyondan 20 binlere düştü bakalım, otobüs kaldıracak paraları mı yok, yoksa talep mi yok anlayacagız, bir kaç seri numarası ergenekoncularla aynı bomba daha yakalansın bakalım..
atatürk dönemi ankara valisi nevzat tandoğan'ın adını taşıyan meydanda yapılan ve katılanların tandoğan'ı hakkıyla yadettikleri mitingdir.
aynı bugunküler gibi kendini halkın efendisi gören tandağon Ne diyordu;
"ulan öküz anadolulu! sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. komünizm gerekirse onu da biz getiririz. sizin iki vazifeniz var: birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. ikincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek"
başkent'in göbeğinde milliyetçiliği halkçılığa bezeyip, sosyal devletin tasfiyesine karşı tepkimizi gösterip atatürkçü gençliğin ayakta ve görevde olduğunu, ülkenin 24 ocak kararlarından bugüne noe-liberal politikalarla baltalanmasına tepki göstermek için tek taraf, yek yürek, ne şeriat ne darbe tam bağımsız türkiye sloganıyla, hiç bir siyasi fraksiyon bayrağının dövizinin olmadığı bir meydanda sesimizi kısana kadar bağırganlığımızla, sesimizin yetmediği yerde alkışlarımızla duyurduğumuz, ve var olduğumuzu gösterdiğimiz laik devletin seküler halkının, bursa nutku saklı kalmak kaydıyla sosyal refah ve hukuk devleti kriterlerinin savunucusu olduğumuzu gösterdiğimiz miting.
