bu ülkede yıllardır çeşitli yerlere verilen mesajlar gördükten sonra bu mesajın da bir harekete yol açmayacağı korkusunu taşıdığım; ancak eğer geçerse de ülkenin uzun zamandır başına bela olan it kopuk terörüne son verileceği ve ülkenin bölge itibarının sağlamlaştırılacağı düşüncesine kapılmama sebep olan basın toplantısı.
eve giderken arabada radyo dinlerken birden arka planda turkce duyup dumur olmami saglamis, haberin detaylarini dinleyince basin toplantisinin onemini anlamama neden olmus toplantidir. zira haber abd maryland eyaletinin yerel bir kanalinda cikti ve yapilan yorumlarda turkiye'nin kuzey irak'a operasyon yapma isini ciddi dusundugu konusuldu. demek ki mesaj adrese ulasmis. zaten tum mesajlar barzani sana soyluyorum bush sen anla tarzindaydi.
basın toplantısında,türk ordusu nasıl, kimler tarafından yönetiliyor, vaktinde kırmızı pasaport verilen çapulcuları muhatap bile almayacağını dosta, düşmana göstermiştir.
son zamanlardaki olayların türkiye cumhuriyetine zarar vericek şekilde haddini aştığını ve bu yüzden birilerin kellesini gözlerinin yaşına bakmadan koparcaklarını açıkca söylemiş olan komutanın toplantısıdır.
cumhurbaşkanının, atatürk ilkelerini görüntüde değil, gerçekten içine sindirmiş biri olması gerektiğini söyleyerek recep teyyip erdoğan'ın adaylığı ile ilgili düşünceleri hakkında net bir mesaj vermiştir.
söylenemeyenlerin söylendiği , içten geçirilip de siyasetçi olmaları dolayısıyla yaptıkları bürokratik temas zamazingolarına takılan dallamaların bir türlü dile getiremediklerinin bir bir ortaya döküldüğü, herkesin anlayacağı net, açık ve en anlaşılır şekilde verilen beyan ve gerekli yerlere çoktan ulaşmış ultimatomlarla dolu toplantıdır.
beyanatları veren bir askerdir. asker , lafı çevirmez. çevirmediği gibi, sadece söylemesi gerekeni söyler ve susar. burda da öyle olmustur zaten. laf olmadık yerlere değil sadece illa ki olması gerekn yerlere getirilmiştir! yaşar büyükanıt , kelimeleri özenle seçmiş , bir bir ayıklamış ,görevi gereği üstüne düşeni layıkıyla yerine getirecek biçimde konuşmasını yapmıştır. bu konuşmadan , çankaya köşkü'ne çıkmak isteyenler ,kuzey ırak'ta havlayan eden zibidi soytarılar ,umarsızca beklentiler içerisinde olup da bu ülkeyi karanlık yollara saptırma eğilimde olan zamazingoların hepsi gerekli mesajları kendi adlarına çıkarmışlardır. bu gerçeğin herkes farkındadır ve türkiye için dönüm noktası döneme girilmektedir...
Yaşar büyükanıt konuşmasında şunu özetlemiştir;
''bizler askeriz. görevimiz gereği bizlerden yapılması istenen ,ülkemiz çıkarları doğrultusunda bizlere ve türkiye cumhuriyeti toprak bütünlüğüne zarar verebilecek en küçük(!) tehlikeyi dahi ortadan kaldırmaya hazırız. şu anda genel görünüm olarak bu tehlikeler mevcut olup kamuoyu da dahil herkes bundan rahatsızdır. bir asker olarak görüşümüz sorulursa , bu tehlikelerin ortadan kaldırılması adına bir operasyon yapılmalıdır lakin bize gerekli olan verilecek yetikidir. bunu verecek olan makam da bellidir. eğer yetki verilirse , biz de gereğini yaparız...''
mesaj gayet açık...
insan asker olunca , ne amerika dinliyor , ne kapitalizm , ne dengeler , ne bilmem ne!
helal olsun paşam!
helal olsun TSK!
iyi ki varsınız... allah başımızdan eksik etmesin...
çok net mesajların verildiği toplantıdır.
şöyleki, askerler senelerdir eşleri baş örtülü olduğu takdirde ordudan ihraç edilmekte. büyükanıt paşa'da konuşmasının cumhurbaşkanlığı hakkındaki bölümünde "cumhurbaşkanı, bizimde komutanımız, başkanımız olacak" demiştir. kimi kişilerin adaylığı taktirinde ise eşlerinin başörtülerini çıkarması durumu haricinde tsk'nın tutumu ifade edilmiştir.
tabi, eşi başörtülü olupta, eşi başörtüsüzden çok daha "..." var. yani, net bir kıstas değil.
(bkz: söz ve öz kelimeleri arasındaki farklar) *
"ordu yönetime el koymuştur" sözünü duymayı ümit eden gerzekleri hayal kırıklığına uğratmıştır. büyükanıt söylenmesi gerekenleri söylemiştir. ayrıca emin çölaşan denilen köşe yazarının genelkurmay başkanının karşısında bile ne derece saygısızca hareket edeceğini ** göstermiştir.