halkın hiç bir zaman iktidar olmayacağını sanan ve cuntlarla, darbelerle kurdukları sistemin yıkılmayacağını sanan demokrasi düşmanları ile halkın hesaplaşacağı gündür. anayasa mahkemesi bile maddlerde anayasaya aykırı bir şey bulmadığına göre chp mhp ve bdp koalisyonu bu referanduma niçin karşı çıkmaktadır sorusu yanıtsızdır.
halk hesabı 12 eylülde 12 eylül cunta rejimini tasfiye ederek kesecektir.
hesap soracak yazarlara sorular:
1)taslağı okudunuz mu?
2)okuduysanız hangi maddelere göre hesap soracaksınız?
3)hangi maddenin nerelere gidebileceğini bilecek kadar hukuk bilgisine sahipmisiniz?
4)oy kullacakların yüzde 90 ının bu taslağı okumamış olacağını bildiğimize göre hayati önem taşıyan uzmanlık gerektiren anayasa gibi bir konunun halka sorulması ne kadar doğru?
5)yüksek yargıya siyasi iktidarın üye seçebilmesi sizin bahsettiğiniz 'hukukun üstünlüğü' anlamına mı geliyor? yoksa yargının siyasallaşması anlamına mı geliyor?
6)bu referandum anayasa referandumu mu olacak? yoksa akp nin olası bir seçimde kaç oy alacağını hesaplama referandumu mu olacak?
7)bilmediği şeye evet diyeceklerin oranı yüzde 50 gibi vahim bir rakama ulaşır mı?
bildiğim tek madde vardır o da yüksek yargıya üye seçimi ile ilgili. diğer yüzlerce maddeyi bilmediğim(halkın yüzde 90 ı gibi) için hayır diyeceğim. akp karşıtı olduğum için değil hukuk kurallarının temeli olan anayasa yı tam olarak anlayacak donanıma sahip olmadığım için hayır diyeceğim.
sözlükteki mübarek yazarların da dediği gibi, demokrasi ve özgürlüklerin, faşizm ve diktatörlük ile hesaplaşma günüdür. mübarek yazarların ve büyük başbakanımız recep tayyip erdoğan'ın da severek okuduğu mehmet akif ersoy'un şiirinde geçen bu mısralar bizi güzel bir şekilde anlatır;
cunta ile hesaplaşmadır , darbecilerle , darbe ile başa geçenlerle(chp) , darbe ile yeniden başa geçme hayalleri kuranlarla(yine chp) , pakedi aym ye götürdükten sonra birde halktan hayır oyu isteyebilecek kadar yüzsüz olanlarla ( tabi ki chp) hesaplaşma günüdür.
hesap gününden ziyade dağın fare doğuracağı gündür 12 eylül. biraz daha cesur olmalıydılar, dedikleri gibi taşın altına ellerini değil bedenlerini koyabilseydiler.
