tbmm'nin davaya müdahil olmasıyla birlikte, toplumun her kesiminden harekete geçen birtakım insanlar "ben de müdahilim amına koyayım" şeklinde, anılarıyla ve öç alma istekleriyle medyatik birer unsur haline dönüşüverdi.
diyarbakır'dan, adıyaman'dan, türkiye'nin her yerinden davaya müdahil olmak isteyenler çıktı.
evet hacılar haklısınız hepiniz.
çok acılar çektik, okulunda solcu bir öğretmenle çay içti diye benim de babamı götürdüler, dün gibi hatırlıyorum, tam 1 ay ayrı kaldık. babam ülkücüydü, salt suçu solcu bir meslekdaşıyla çay içmesiydi...
öyle günler geçirdik.
ne yapalım?
kalkıp biz de mi müdahil olalım?
kenan evren'i yargılamak, bu yargılamadan bir netice bekleyenleri kandırmaktan öte birşey değildir. günlerdir yazıyoruz bunu. yargılayamazsınız, hüküm veremezsiniz, hükmü infaz edemezsiniz...
(bkz: tsk iç hizmet kanunu 35 madde/@protest sanayici)
daha hala neyin peşindesiniz?
öyle goygoy bir milletiz ki.
iğreniyorum sizden amınıza koyayım...
"askere bir sille de ben atayım aq" olayıdır. o kadar çok kişinin müdahil olduğu hangi iş başarıyla bitmiştir ki, bu bitsin? paşalar vefat edene kadar bu dava bitmez. bak buraya yazıyorum.
12 eylül askeri müdahalesinde(darbe) milletin a.q. çılgınlığıyla doğru orantılı müdahilliktir. zoruna gidenlerin borusuna gitsindir.
bir büyüğümüzün dediği gibi;
"imkan olsa mezardakilerinidekaldırıp mudahil ettirsek"
furyadır. ancak bu tür davaların neticede topu taca atma cihetine çok kolay gittiği, hele ki bu özel örnekte samimiyetinin de sorgulamaya açık olduğu düşünüldüğünde, bir yurdum gerçeği olarak, bir nevi ihtiyaçtır. ayrıca 12 eylülün ne kadar çok insanı mağdur ettiğinin de, geç kalmış da olsa, göstergesidir.
2 gün önceye kadar mahsulü oldukları, nemalandıkları darbeden alacaklarını alıp içini boşalttılar. daha düne kadar sorsanız bunlara anarşi, iç savaş ve kaos ortamı idi 12 eylül öncesi, şimdi ne oldu da bu ülkenin devrimcilerinin sosyalistlerinin 1990larda savundukları noktaya geldi bu milli görüş gömleğini çıkartıp, muhafazar liberal bilmem ne gömleğini giyenler.
