adamlar abd gibi bir basketbol deviyle karşılaşmış, yurdum insanı tarafından bu final başarısı anında unutulmuş takımdır. hayır , futbol olsa günlerce konuşulur.
beklenen oldu. ama yine de güzel oldu.
bir futbolcunun, mükemmel şutunun çataldan dönmesi gibiydi. hani gol olsa; o gol, pozisyon kadar konuşulmaz ya aynen öyle oldu bizim 2. oluşumuz da. saygı duyuyoruz hepsine teker teker.
gururlu yenilgi. hiç kimse "mal gibi oynadık, ikinci olduk" demesin. finale çıkıp, amerika'yla oynamak kolay değil.
kevin durant'i ayakta alkışlamak lazım. adam leblebi gibi sayı attı. böyle bir takıma karşı oynamak asla kolay olmaz. ve oyuncularımız da bazen çok basit hatalar yaptılar. özellikle top kayıpları çok fazlaydı. ancak amerika çok atletik oyunculardan oluşan bir takım. bu da onları fiziksel yönden bizim çok üzerimize çıkarıyor. bu nedenle pota altında çok problem yaşadık. rebound almak gerçekten çok zordu.
17 fark yedik. önemli değil. burada önemli olan 12 dev adam'ın ülkemizi harika bir biçimde temsil etmesiydi.
ancak bazı dallamaların çıkıp madalya töreninde "türkiye laiktir laik kalacak" diye bağırması gerçekten rezillikten başka bir şey değildi. istersen komünist ol, istersen aşırı sağcı ama böylesi önemli bir anda ülkemizi muhteşem bir biçimde temsil eden 12 dev adam'ın ve tüm türkiye'nin mutlu anlarından birinde şu boku yeme.
bunu yapanlar tam anlamıyla maldır, başka bir şey değildir. isterseniz bana da yobaz deyin.
bu maça kimse hezimet diyemez, kimsenin hakkı yoktur. tek yaptığı televizyon karşısında izleyip, yorum yapmak olan adam, finale kadar yükselen bir takımı asla eleştiremez.
saygı duyun, teşekkür edin.
teşekkürler 12 dev adam, teşekkürler tanjevic, teşekkürler turgay demirel, barbaros akkaş, harun erdenay ve daha sayamadıklarım...
aldığınız o milyonlarca para hepinize helal olsun.
türk milli basketbolu böyle bir amerikayı bir daha yakalayamaz. yenebilirdi. tek mazeret yorgunluk olarak dile getirildi.
herşeye ragmen gümüş madalyayı alıp tarihte bir ilki gerçekleştirdi. ki zaten türk milli takımımız madalyamız garanti havasında oynadı.
bir daha turnuva boyunca yaşanan heyecanı kaç kere yaşarız bilmiyorum. hepsini kutlarız.
ayrıca
ersanın #9356521 nolu entryi bana yedirdigi maçtır.
seyirciye ot diyen maçı tv'den izlemiştir sanırım, salonda zaman zaman yanımdakinin sesini duymakta zorlanıyordum ben. Kaldı ki, salonu bölüme ayırsam 8 bölüm çıkar ve bunların 4'ünün VIP, FIBA zart zurta ait olduğu bir bölümün de basketbolun b'sinden bile anlamayan insanların olduğu bir salonda, kalan 3 bölümle çıkan gürültü ses gayet iyi. basketbol taraftarı nasıl olunur dersi almak isteyen litvanya'ya baksın.
tüm eksiklerine rağmen markanın kazandığı müsabaka. kevin durant'ın nasıl bir hayvan olduğunu da öğrenmiş olduk bir kere daha. millilerimize yürekten teşekkür ediyoruz, ellerinden geleni yaptılar milyonlarca gence ilham oldular.
bre seyirci ben bir tek sana sesleneceğim..neye bu kadar şok oldun da o güzelim ağızlarınızdan bir türlü ses çıkmadı, bir türlü bağırmak gelmedi içinizden. herkese teşekkür etmek lazım olayın sonucu olarak, keyifli bir iki hafta yaşadık. spor müsabakası denen şeye yeniden içim ısındı.. herkese teşekkür ama en çok tanjeviç 'e. var ol. finalin ot seyircisi sana diyeceğim ise şudur: bir daha asla yan yana gelmeyin!!!
kazanmak veya kaybetmenin önemli olmadığını söyleyenlere ağız dolusu küfür etmek istediğim maçtır. bu basketçileri yüceltmek için niçin şampiyonluğu alçaltıyorsunuz? millilerimiz zaten büyük iş başarmış ama şampiyon olamamışlardır. ama yeter bırakın götünü yiyim ayaklarını, ikinci olduk işte kardeşim..*
milli takımımızı bağrımıza bastığımız maç olmuştur.
hepsi onuruyla, gururuyla sonuna kadar savaşmışsalar da bir yere kadar. rakipte öyle adamlar var ki dalga geçer gibi sayı yapıyorlar. tabi adamların bütün hayatları basketbol topunun etrafında döndüğü için bu normal aslında...
hani bahane üretmek değil de, gerçekten bu maça iki gün önce çıksaydık durum daha farklı olabilirdi. en kötü ihtimalle son perioda kadar kafa kafaya gelir, ya kazanırdık ya kaybederdik...
adamların bizden en az bir adım önde olduğunu gösteren karşılaşmadır. skorun önemi yok, ikincilik tarihi bir başarı ama öncesinde çok rahat yeneriz dediğimiz sırbistan maçı takımı epey bir yordu. bütün mesele bu. eğer rahat bir maç olsaydı o ve araya 2 gün sıkışsaydı biraz daha heyecan yaratabilirdik finalde. olsun olmadı ama çocuklara helal olsun, o formayı dimdik ayakta tuttukları ve harcadıkları emekler için.
bariz biçimde konsantrasyon eksikliği yaşadığımız maçtır. boş turnikeler kaçtı, defalarca 24 saniye süresi doldu taştı potaya gidemedik, serbest atışlar isabetsizdi. üstüne özellikle ilk yarıda ispanyol hakemin saç baş yolduran taraflı yönetimi de eklenince, sırbistan maçının yorgunluğunu ne bedeninden, ne de kafasından atamayan milli takımımız sahadan yenik ayrıldı. yinde büyük başarıdır türk basketbolu adına. emeği geçenleri tebrik etmek ve yaşattıkları sevinç için teşekkürlerimizi sunmak düşer bizlere.
okullarında, basketbol sahaları "otopark" olarak kullanılan ülkem için büyük bir başarıdır bu. gurur duyuyoruz...turnuva boyunca yaşattığınız sevinç ve aldığınız ikincilik için sonsuz teşekkürler. ellerinize sağlık dev adamlar!