savunmayla kazanılan maç olması bizi ayrıca mutlu etmiştir.
son saniyede gelen blok, son saniye atılan bir basketten çok daha kıymetlidir.
ne de olsa takımın maçı ne kadar kararlı istediğini gösterir...
gerçekten devsiniz be adamlar.
sevgili hido'nun fantastik top kaybından ve pozisyonun basketle sonuçlanmasından sonra kendimi mağlubiyete hazırlamaya çalışıp başaramadığım, ömer'in efsanevi bloğu sayesinde çok da bir şey kaybetmediğim süper sepettopu maçı, destan.
"çüüüş" dedirten maçtır. maçın başından beri sürekli "yenilcez oluuum" dediğim en sonunda beni haksız çıkaran 12 dev adama sonsuz saygılar. ispanya bu kadar güçsüz kalmışmış da ondan olmuş, sonuca baksana sen bi. sırbistan tam takım diyorsun, o zaman ne yapıcaz diyosun duyuyorum. e ben o zaman bi çay koyiim geliyorum *.
ispanyol gazetelerin takımlarını ve italyan hocaları sergio scariolo'yu yerden yere vurduğu maç olmuştur. marca gazetesi "un pésimo final de un terrible partido" (korkunç bir maçın berbat sonucu) balığını atarken, el mundo deportivo "otra derrota" (yeni bir yenilgi) başlığında "invicta Turquía derrota a la selección española en un final agónico y se confirma como líder de grupo" (yenilgisiz türkiye işkence gibi bir finalle ispanya'yı yendi ve grup lideri olduğunu onaylattı) ifadelerini kullandı. "el mundo deportivo"nun haberindeki ispanyol pivot pau gasol'un çökmüş ifadesi özellikle dikkatimi çekmiştir. şampiyona sitesi türkiye'nin galibiyeti için "Turkey outsmarts Spain 63-60, stays unbeaten in Poland" (türkiye ispanya'yı zekice 63-60 yenerek polonya'da yenilgisiz devam etti) başlığını kullanmıştır.
euro basket 2009'da 4'te 4 yaptığımız maç.
tarihe baktığımızda 29 yıl öncesinde ne kadar utanmış olduğumuzu unutmamış olsak da; millilerimizi izledikçe gururlandık.
bu başarının sırbistan karşısında da devam etmesi ümidini taşıyoruz.
maç başından beri kesinlikle türkiye'nin daha iyi oynayıp, hakederek kazandığı maçtır. üçüncü periyottaki boş hücumlara ve son periyottaki kritik top kayıplarına rağmen, bizim açımızdan mükemmel bir maç olmuştur. semih erden, ömer aşık, ender arslan gibi gençlerin neler yapabileceğini de gösterdi bu maç bizlere. helal vallahi.
asla küçümsenmemesi, küçültülmemesi gereken bir galibiyet aldığımız maç.bu galibiyeti küçültmeye çalışanların çıkış noktası ispanya'nın eskisi kadar güçlü olmamasıymış. bakın mış diyorum çünkü ben öyle düşünmüyorum. neden öyle düşünüyorum biliyor musun? hayır bilmiyorsun. her takımın formsuz zamanları vardır. futbolda da böyledir, basketbolda da , voleybolda da. takım halinde yapılan sporları geçtim aynı durum bireysel branşlarda da söz konusudur. tenis, boks, taekwondo, golf ne varsa. ancak bir takımın formsuz olması o takımın kötü olduğu anlamına gelmez. zaten güçlü takımları güçlü yapan formsuz zamanlarında bile karşısındaki rakibi yenebilmeleridir. ispanya güçlü bir ekip olmasa, formsuz zamanında milli takımımıza yakalansa bulgaristan maçındaki gibi koyup koyup yollardık. öyle mi oldu ? öyle olmadı. futboldna örnek verelim. türkiye fransa hazırlık maçını hatırlayalım. fransa son zamanlarda özellikle 98 dünya kupasından bu yana çıkışa geçmiş bir ülkeydi. sonra ne oldu? bir düşüş yaşadı. ancak yine de bu düşüşe rağmen dünya kupası finalinde şampiyon italya ile oynayan takım kimdi? fransa! hem de formsuz, gruplardan bile çıkmasına şaşırılan fransa. spor, milli müsabakalar vb bu kadar küçümsenecek , bu kadar basitçe değerlendirilecek olaylar değil. her şeyden önce karşınızda nba'in en iyi oyuncularından biri var, bir dünya yıldızı: pau gasol. bunun dışında avrupa basketbolunun en önemli isimleri de var bu takımda. yok şu sakatmış, yok bu sakatmış. ona bakarsan hidayet'in sakatlığı yüzünden son dakikad maçı verebilirdik. ersan'ın sakatlığı var, var da var. zaten büyük takımları büyük yapan her türlü olumsuzluğa karşın başarılı olma yetisidir. biz bu yetiye sahip olan bir takımı yendik. tüm ülkeme kutlu olsun bu galibiyet. millilerimize bizi sevindirdikleri için teşekkürler.
- ne yaptın hidayet?
- top kaybı yaptım abi.
- kaç kere yaptın hidayet?
- iki kere yaptım abi.
- ne zaman yaptın hidayet?
- son iki-üç dakikada yaptım abi.
- bi daha sakın yapma hidayet.
- yapmam abi.
- iyi, al o zaman telefonunu hidayet.
