Sağ sol kavgasını çözdü.
Ülkenin bir neslinin anasını sikerek çözdü.
Binlerce masum insanın götüne cop sokarak çözdü.
Bu tip harikulade çözümlere nasılsa benim götüme cop sokmadılar diye sevinen aptalları üretti 12 Eylül.
Vahşi çıkarcı korkusundan devlete iktidara güce tapan yavşak kahpe insan üretti.
O insanlar bugün iktidarlar sağda solda.
Sonuç bu kadar net.
insan hakkı adalet liyakat bilmeyen sadece taraftar olan
Sorun çözecek analitik zekadan yoksun 80 milyon yavşak.
Doğruları söyleyene vatan haini dinsiz ajan dış güçlerin adamı diyen gerzekler için daha fazla yazmaya değmez.
Aslında Kenan paşaya bir size iki koyayım
Yavşaklar yazsaydım yeterdi.
12 eylül 1980 öncesinde türkiye'nin hâli malum. böyle bir müdahale gayet meşru bir zemine oturtularak yapılmıştı. peki sonrasına gerek var mıydı? devleti 3 yıl boyunca asker yönetti. anayasa değiştirildi ve sivil özgürlükler tırpalandı. büyük hak ihlalleri yapıldı. yeni bir tür kemalist bürokrasi inşa edildi.
halbuki ordunun amacı sadece anarşiyi bitirmek olsaydı ve müdahaleden çok kısa bir süre sonra tekrar sivil hayata sorunsuz bir şekilde geçilseydi daha iyi olurdu. her darbeye olduğu gibi 27 mayıs darbesi'ne de şiddetle karşıyım ama 27 mayısçılar bile bir yıl gibi kısa bir sürede sandığı halkın önüne koymuşlardı.
işin en garibi de; lafta 12 eylül darbesine en çok karşı olan siyasetçiler, söz konusu 12 eylül'ün getirdiği anayasa olunca "değiştirtmem de değiştirtmem" diyorlar.
27 mayıs 1960 darbesi amerikan - ingiliz ortak
yapımıdır . bu yüzden sol görünümlü gruplar
tarafından çok sevilir .
12 eylül darbesi amerikan yapımıdır .
1979 yılında iranda devrim oldu ve amerika
,irandan kovuldu .
1979 yılında sovyetler afganistana girdiler .
tabii 1980 yılında türkiyede de darbe oldu .
hava kuvvetleri komutanı tahsin şahinkaya
darbeden az önce amerikaya gitti . kenan evren
" katıldığım nato toplantısında diğer üyelerin
küçük düşürücü sözlerine maruz kaldım " dedi .
mason localarından anarşinin biteceği haberleri
geldi . vs vs ...
dini hareketler 12 eylülden sonra hızlanmıştır .
Hasan Sağlam (1931, Halalca, Balıkesir, Türkiye[1] -
6 Ekim 2002, istanbul, Türkiye), Türk asker ve siyasetçi.
Harp Akademisi'ni bitirdi. Çeşitli karargâh ve kıta
komutanlıkları görevlerinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı
Başyaverliği ve Muhafız Alay Komutanlığı da yaptı, 1977
'de tuğgeneralliğe terfi etti. Ardahan'da Tugay Komutanlığı
ve 12 Eylül darbesi'nden sonra bir süre Millî Güvenlik
Konseyi Genel Sekreter Yardımcılığı ve Millî Eğitim
Bakanlığı yaptı. 1981 yılında emekli oldu.
1986 yılında ilim Yayma Cemiyeti Başkanlığına seçildi,
öldümüne kadar 16 yıl bu görevi aralıksız sürdürdü.
Evli ve iki çocuk babasıydı.
Programda bir konuşma yapan Saadet Partisi Genel
Başkanı Recai Kutan, ilim Yayma Cemiyeti ile istanbul
Teknik Üniversitesi öğrencisi iken tanıştığını hatırlattı.
Çok partili dönemde kurulan ilk derneğin ilim Yayma
Cemiyeti olduğunu belirten Kutan, "Bu Cemiyet, inşa
ettiği imam Hatip Okulları ve yurtları ile özellikle
geleceğimizi kuracak, omuzlayacak gençlere sahip çıktı" dedi.
Bugün sivil toplum örgütleri, dernek ve vakıfların, bazı
ideolojik saplantılarla "potansiyel suçlu" ve "tehlike" olarak
değerlendirilmesini kınayan Kutan, ilim Yayma Cemiyeti ve
bazı sivil toplum kuruluşlarının, Vakıflar Genel Müdürlüğü
tarafından bazı uydurma gerekçelerle kapatıldığını
hatırlatarak, bu uygulamaların bir an önce durdurulmasını istedi.
Öğrencilerin hamisi oldu
ilim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Emekli General
Hasan Sağlam da, Anadolu'nun fakir aile çocuklarından
okumak isteyene okul, barınmak isteyene yurt, harçlık
isteyene burs, başarı isteyene kurs hizmeti verdiklerini anlattı.
Politik şiddet biraz daha devam etseydi bu pogromlara daha sonra da solcuların sscb, ülkücülerin ve diğer sağcıların abd tarafından destekleneceği suriyedeki tarzında bir iç savaşa evrilecekti. Polis teşkilatı bile bölünmüştü, politik tablo iç savaş öncesi ispanyasını andirıyordu.
O günleri gören ve aklı başında olan ve radikal solcu olmayan herkes kenan evren'i sever medya manüplesine bakmayın, türkiyedeki medya eski marksist artıklarının elindedir.
Bi sağdan bi soldan asmışmış, hadi ya sanki bilye oynarken alıp götürdüler adamları.
Bir neslin - sağcı, solcu fark etmez - kötü anılarının başlangıcı olan gündür. işkenceler, işkence ile insan öldürmeler, insan kaybetmeler ve idamlar...
Darbeyi başlatan el ile darbenin zeminini hazırlayan el aynıydı (abd).
Kenan Evren o kadar kötü hatırlanan bir cumhurbaşkanıydı ki cenazesine Mehmet Ağar'dan başka kimse gitmemişti.
referandum yüzde 95 üstü evet çıkan darbe. sağda ya da solda kahraman diye anlatılanları kimse tanımıyor , anmıyor bile. ama sorsan herkes darbeden nefret ediyor. kim o zaman kenan evren e övgüler yağdıranlar, kim o zaman askerleri alkışlayanlar?
12 eylül darbesi ile bir çok tanıdığımız göz altına alınmıştı. tamamen korku cehennemine dönmüştü her yer. kaçabilenler kaçıyor kaçamayacak durumda olanlar ise evlerinde ki kitapları yakıyorlardı. ( o gün babamın yaktığı kitaplardan biri olan komiser memokitabını yıllar sonra sahaflarda bulduğumda ki sevinci anlatamam. )
askerin hiç acıması yoktu. henüz küçük olmama rağmen bir kaç aile ferdimizin nerede olduğu ile ilgili sorguya çekilmiştim. hiçte nazik değillerdi.!!!
bazıları hiç dönmedi. (doğal ölüm raporu verdiler). dönenler ise hiç bir zaman eskisi gibi olmadı.
gazeteler 1 yıla yakın çıkamadı. olup biteni tv den öğrenmeye çalışıyorduk. tabi '' hasan mutlucan'' dan fırsat bulabilirsek...
o günler geride kaldı.ama bugün, uluslararası tekellerden, Yeşil Kuşağa, Ilımlı islam teorilerinden, Yeni Dünya Düzenine Türk-islam Sentezi ve ilticaya kadar her şey 12 eylül faşist darbesi ile gelişti.
çok sonradan öğrendik ki darbe olduğu gece abd Başkanı Jimmy Carter’a your boys have done it diye mesaj ulaştırılmış...
