devrimden ziyade darbedir.gerekli midir . maalesef evet .zira ülkede topluca bir akıl tutulması yaşanıyordu.çünkü zaten millet birbirine giriyordu sokaklarda benim ideolojim hakim olsun diye. demokrasiye yapılmış bir hareket derseniz demokrasiden kastınız silahlı insanların birbirlerine şiddet yolu ile ideoloji kabul ettirmeye çalıştığı ışıklı ve sevgi dolu bir tablo idi ise evet demokrasiye karşı bir hareketti derim.darbe mecburiyetten yapılmış bir hadise idi.ayrıca amerikanın türkiyenin işlerine bu günkü kadar karışıp darbeyi tertip ettiğini söyleyenlere burnunun dibinde gelişen iran devrimini ve büyükelçiliğinin basılmasını sscb tarafından afganistanın işgalini öngörememiş bir devletten bahsettiğimizi hatırlatmak isterim.türkiye o dönemlerde asla amerika için bir şili kolaylığında elini kolunu sokabildiği bir yer değildi.darbe anlık gelişti ve yönetime gelenler o kadar hazırlıklı olsalardı darbeden sonra özal gundisi değil turgut sunalp başbakan olurdu.maalesef oldu ama maalesef burda babası polis copundan nasiplenmiş hınç sahibi anarşist eskilerinin o günleri görmeden atıp tutan eniklerinin zannettiği kadar da toplumsal yaşama bir taksiciye bir manava negatif yansıması olmadı.negatif yansıması olanlar elbette ki o dönemde kamu düzenine karşı suç işleyenlerdi.siz bakmayın mamak cezaevinde diyarbakır cezaevinde yatanlar da teravih namazı sonrası camiden çıkarken tutuklanan hacı amcalar değil bizzat karşı fikri silmek için silah bomba ne varsa depolayıp örgütlenen memleketin anasını sikmiş hergelelerdi .tabii araya zaman girince detaylar hafızalarda bulanıklaşıyor .çarpıtmak daha da kolaylaşıyor.
öncelikle devrimi değil darbeyi eleştiren insandır. o günleri yaşamamış, görmemiş olabilir fakat bu okuyup, öğrenmesine engel değildir. okuyan, öğrenen insan ise 12 eylül darbesinin Türkiye'yi ileri değil; geriye götürdüğünü ve küresel hizmetler uğruna yapılan kışkırtmaların bir sonucu olduğunun farkına varır. insanlık adına, ülke adına savunulacak bir yanı yoktur.
12 eylül döneminde vatan hainleri için verilen yargı kararlarına karşı çıkıp bugünkü ergenekon davası kararları için zil takıp oynayan dönek yavşaklardır.
Darbeyi devrim sanan Devrim anlayışı darbeyle sınırlı olan insandır. Devrim hakkında zerre bilgisi yoktur. 1960 dan beridir devrim yapmaya sabrı olmayan darbeci zihniyetin ürünüdür. Sabredemez darbeyle işi kökten bitirdiklerini sanar. Ama arkalarında darbeden mağdur olan bi ton insan kalır. Devrim ise sindire sindire zihniyeti derinlemesine değiştirerek yapılır.
bizim daha doğmadığımız yılları eleştirmek haddimize düşmez ve yaşamadığımız için o dönemi de anlayamayız elbet, amma ve lakin; o uzun ve kanlı bir geçmişi olan sağ-sol davasının darbenin yapıldığı gün, bir anda tamamen sona ermesinden daha manidar bir şey yok sanırım.