iç savaş çıkamazdı, zaten ülkede bir iç savaş vardı. yaşam standartları neredeyse somali gibi olmuştu. insanların birbirlerini öldürdüğü yetmezmiş gibi, bir paket margarin alabilmek için kuyruğa girmeye başlamıştı. hani derler ya 70 cent e muhtaç olduğumuz dönemler diye, ahanda işte o dönemler.
şimdi başbakan ın ve bazı amerikancı solcuların ve liboşların dediği gibi değildi o zamanlar. başbakan kendisi yaşamış bir insan olarak ne de güzel demogoji yapıyor o zamanları görememiş cahil makarna yiyen insanlara. ne de güzel yalanlar anlatıyor gerçekten şaşırıyorum.
her mahalle ya solcu ya da sağcı idi. insanlar artık düzenli olarak birbirlerine saldırılar düzenlemeye başlamıştı. insanları can güvenliğ kalmamıştı. bu ne demektir insanların can güvenliğinin kalmaması? yani ülkede artık herşey bitmiş demektir.
o günleri unutup şimdi demokraaaaasi* diyen şaklabanları gülerek ve acıyarak izliyorum.
kimsenin darbeyi savunduğu felan yok ama o zaman ki şartları en iyisi büyüklerinize sorun. umarım onlarda size tarafsız bir gözle bakarak anlatırlar.
ben yaşadım bilirim havasını takınınca söylediklerinin doğru olduğunu mutlaklık boyutuna taşıyan cahiller olmaya devam ettikçe darbeyi haklılaştırma çabaları da yandaş bulmaya devam edecektir.
o dönemleri yaşayıp (sadece 12 eylül değil, 12 mart, 27 mayıs) o dönemin fikri olan gençlerine anarşik(!) diyen, darbeyi haklı bulanların referandum döneminde nasıl çark ettiklerine birebir şahit olunmuştur, o dönemi yaşayanlar tarafından o dönem ile ilgili bir çok farklı söylem bulunmaktadır o yüzden tek taraflı yaşanmışlık çok geçerli bir delil değildir. sentez yapmak ise en iyisidir.
bir de bu cahil insanlar hala, o dönem dünyasındaki baskı ve darbe rüzgarından bi haber olmayı da o dönemde yaşamakla açıklarlar. kıyamam ne tatlı. bi türkiye'de fikir çatışması vardı dimi. güldürmeyin insanı.
bazı şeyler yaşanılarak anlaşılamaz, yer çekimi var demeselerdi, sırf yaşıyorsun diye yer çekimi var deyip, formülünü sözlüğe mi yazacaktın.
bir de derin devleti polis diye algılamak yanılgısıyla da ilk defa karşılaştım. sadece yaşamakla da olmaz azıcık da okumak, yakın siyasi tarihle ilgili belgesel seyretmek, başkalarının düşüncelerini dinlemek de lazım. aksi taktirde devlet memurunu derin devletin tanımı zannedersin saçma olur.
yaş mevzusuna hiç girmeye gerek yok, fikir sahibi olmak yaşla doğru orantılı olsaydı, bütün üniversiteleri kapatmamız lazımdı. fikrinin karşıtıyla karşılaşınca fikir yerine fikir sahibine saldırmak (durum tespiti demiyorum, saldırmak diyorum) kendi fikrini ifade edememektir. bu durum da cahilliğin kankasıdır.(bak bu durum tespiti)
Darbeyi yapanların 'iyi ki darbe oldu' dedirtecek kadar ülkeyi kaosa sürüklediklerini anlamayan göremeyen insanların halamın bıyığı olsa şeklindeki absürt kendilerini avutma cümleleridir.
o dönemdeki fikir ayrılıklarının, anlaşmazlıkların darbe olsun diye körüklendiğini bilmeyen, bunu hala anlayamayan, o dönemdeki dünya konjonktüründen bi haber olan cahil bir bireyin yönlendirmesi neticesinde sözlükte ortaya çıkan bir başlık, sözlük dışındaki ise tartışma kisvesine bürünmüş darbeyi haklı çıkartma hezeyanıdır.
darbecilerin kendi savundukları yegane argümandır. en basit şekilde söylemek gerekirse aslı astarı olmayan önermedir. darbe yapmak amacıyla kardeşi kardeşe düşman edenlerin çıkarmaya çalıştığı iç savaş simülasyonudur.
sonuna kadar doğru ve şu katılmamış haklı bir önerme. Şimdi kimse darbeci antidemokratik hede hödö ayaklarına yatmasın arkadaş. O yıllarda tüm dünyada sağ gerilimi var mıydı, vardı. Tüm ortadoğu sovyet güdümüne girmiş miydi, girmişti. Inönü den beri demir perdenin gerisine dahil edilmemek için batı yanlısı ve abd güdümünde dış politika yürütüyor muyduk, yürütüyorduk. Yahu şimdi eskiden askere gel bizi bu beladan kurtar gözümün nuru paşam neredesiniz diye dil dökenler, askere methiye diyenler demokrasinin yılmaz birer savunucusu kesildiler ya pes valla. Argümanları da şu, darbe için olayların hepsi tertiplenmişti. Eee hacı, nasıl yani daha ne var ne yok. Elbette bir ülkenin gençleri dışardaki gelişmelerden etkilenir onu almak kendi ülkesinde de tatbik etmek ister. Dış ülkeler de bu endoktrinasyon sürecine seve seve yardımcı olurlar. Ama bizim gençler de sanıyor ki darbe öncesi olaylar tamamen cuntanın tertibi. Sanki o yıllarda dünya güllük gülistanlık bir türkiye de yaşandı bu olaylar bu gerilimler.
darbe ortamı hazırlamak için milleti dinle, ırkla, parayla, sağcı-solcu diye birbirine kırdıranlar olmasaydı da senin gibi onların çocukcukları olmasaydı diye serzenilesi insan söylemidir. darbeyi yapanlar kim bilir kimlerin maşasıydı.
bazı kıt ve vahşet düşkünü zalim beyinlerin arzusudur.
ülkeyi yaşanmaz hale geitrmiş amerika güdümündeki sağcı/ülkücü kesim ile sovyet güdümlü solcu/sosyalist kesimin çatışmasından ortaya çıkan anarşi ortamından kurtulmanın tek bir yolu kalmıştı, askeri müdahale. aksi halde içerdeki/sokaktaki durgunluğu hiç bir kesim sağlayamazdı.
ancak bugünlerde birileri asker darbe yapmasaydı, müdahale etmeseydi de ülke daha da kızışıp zaten milletine ihanet eden sağ ve solcu zihniyetin vatana da ihanet edip iç savaş çıkartarak birbirlerini kırmaya devam etmesini savunmaktadırlar. bunu düşünen insanlar ne türk ne de türkiyeli olabilir.
bunlar da güdümlü beyinlerdir. zararlıdır.
