beşitaş'ın miladı olan maçtır. artık türkiye süper ligini bırakıp tamamen şampiyonlar ligi'ne konsantre olup herkesin yüzünü kara çıkaracaktır. eminim. evet evet eminim öyle olacak. *
beşiktaş'In geçen sene galatasaray ve fenerbahçe'nin kötü olmasından dolayı şampiyon olduğunu bir kez daha kanıtlamış maçtır. kendileri çok iyi olduğu için değil.
harry kewell biraz şanslı olsaydı 5-0 bitecek bir maçtı.
kutluyoruz. bu maçın iyisi kim diyorsanız kimse değil. kötüsü kim diyorsanız. kimse değil. işte bu durum galatasaray ın iyi bir takım olduğunu gösteriyor. evet bugün galatasaray iyi bir takım olduğunu gösterdi. kötü oynadğı bir maçtan galip ayrıldı. serdar ın ilk pozisyonu yüreğimizi ağzımıza getirdi. o gol olsaydı sonuç bu kadar net olamayabilirdi. rijkaard ve ekibine çok teşekkürler. yorgun bir takımdan iyi bir 11 çıkardı. büyük bir teknik başarı.
bu arada maçı izleyenler çok şanslı, izleyemeyenlere çok acıdım. zira sabri hayatının maçına çıktı. çok kritik müdahelerle kalemizdeki golü önledi. hatta çok ileri gidip gol atmayı bile denedi. bu maçı yılda bir kere oynuyor sabri. ama bu inat şevk onu ilerilere taşıyacaktır. rijkaard sabriye tanrının bir hediyesi. iyi çalış sabri.
galatasaray'ın aslında kötü oynamadığı,beşiktaş'ın anadolu takımı gibi mücadele ettiği,derbi gerilimi ve heyecanının noksan olduğu,"yağmurlu bir gün" maçı.
galatasaray'ın hakkında olumlu yorum yapmanın uygun olmayacagı mücadele. zira ilk dört haftada gs nasıl ki güçlü bi takımla karşılaşmadıysa, bu maçta da kendi ayarında bi takımla karşılaşmamıştır. bu nedenle gs hakkında daha güçlü takımlar karşısında izlemeden ahkam kesmek yanlış olur.
maçın detayı ve sonucu : Turkcell Süper Lig'in 5. haftasında Galatasarayımız Ali Sami Yen Stadı'nda Beşiktaş'ı 3-0 yendi.Maçın gollerini 4. dakikada Mustafa Sarp, 65 ve 82. dakikalarda Baros kaydetti. Bu sonuçla Galatasarayımız ligde 5'te 5 yaparak, puanını 15'e yükseltti ve puan kayıpsız maç fazlası ile liderliğini sürdürdü.. (bkz: şampiyon galatasaray)
---spoiler---
Galatasaray'ın havasını söndürecek olan Beşiktaşlılar, Mecidiyeköy'de sel mağduru oldular. Goller sel oldu aktı üzerlerine. Hayırlı olsun. *
---spoiler---
edit: ey bu entry i eksileyen beşiktaşlılar, istanbul'da 1 haftadır sel olduğunu bile bile önleminizi almadınız yediniz 3 gol, hıncınızı eksileyerek mi çıkarırsınız bre mazlumlar.
ayrıca formamızın rengi ile uğraşacağınıza kendi halinize biraz baksaydınız, şampiyonluk kutlamalarınıza * ara verseydiniz de önünüze baksaydınız belki hezimet yaşamazdınız. manu maçı öncesi hezimet provasına çıkmış gibi oynamazdınız belki.
galatasarayın iyi top oynamayarak ama yinede tecrübe ve akıllı bir oyunla maçı kendi lehlerine çevirerekten kazandığı bir maçtır. hakemde bence gayet başarılı ve güzel bir maç yönetmiştir. her ne kadar bunu kabul edemeyenler varsada gerçeği göz ardı edemezler yani galatasarayı bu yüzden dolambaçlı bir yola baş vurararak suçu direk hakeme atarlar. ama gerçek gün ışığı gibi ortada GS :3 BJK :0
--spoiler--
maç beklediğim gibi başladı. galatasaray'ın derbilerde yıllardır izlediği genel politika olan ilk 15 dakika hızlı ve baskın oynama düşüncesi sürdü ve kornerden net bir golle 1-0 öne geçti galatasaray. arda turan'ı tebrik etmek lazım bugün gerçekten etkisizdi ama güzel bir orta açtı. onun dışında ben beşiktaş'ın bastıracağını düşünüyordum kalan süre içerisinde öyle de oldu fakat beklediğimden çok daha isabetli oynurdu beşiktaş. yusuf ve ernst döktürdü bana göre. ilk yarı bitene kadar ne edeceğimi bilemedim, beşiktaş geliyordu ama son vuruşlarda etkili değildi. bunun dışında ilk yarıda mustafa sarp'ın rodrigo tabata'ya yaptığı hareketi abartılı buldum. mateo ferrari ve mustafa sarp'ın sarı kart görmesi gerekiyordu sadece, tabata'nın değil. bunun dışında ikinci yarı beşiktaş isabetli paslarını sürdü ve etkili geldi ama yine de golü bulamadılar. milan baros'un ilk golünde rüştü hediye etti pozisyonu zaten. baros'un 2. golü galatasaray'ın 3. golünde elano çok güzel bir pas attı kewell'a ve kewell her zaman ki stili ile indirdi topu. baros'a yazmak kaldı bu golü. bunun dışında fabian ernst'in eline çarpan topun devamında leo franco da eliyle kontrol etti ceza sahası dışında fakat hakem ernst'e vermediğini anlayınca bunu da görmezden geldi yada art niyet vardı bilemiyorum.
maç analizinden fazla anlamasam da denedim bir şeyler. maç öncesi açılan "2009/2010 kuş avı başladı." pankartı da oldukça hoştu. galatasaray'ımı tebrik ediyorum.
not: sabri düşmanı arkadaşlarda bu maçı dikkatli izlemiştir umarım. hatasız oynadı neredeyse.
--spoiler--
maç özetini izlememele birlikte " rüştü hediye etti " temalı girilere hak verdiğim maç. yine de kazandık ama neyse. bi' de spikerin ikinci golün tekrarında söylediği şey çok enteresan. aynen şöyle:
"... topu sanki tutuyor önce, tutmuş gibi ama ondan sonra itiyor gibi. "
galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlanan maç. galatasaray'ımız çok iyi oynamamıştır, hatta iyi oynamamıştır. buraya kadar tamam. ancak burada bazı etkenleri göz ardı etmemek lazım. ilk olarak milli takım oyuncuları. arda milli takımımızın estonya maçında çok çaba harcamış, çok iyi oynamış , çok yorulmuştur. aynı şekilde bosna hersek maçında da çok çabalamıştı ancak üretken değildi. neyse mevzu bu değil. sonuç olarak çok yoruldu. bir diğer oyuncu elano. elano brezilya milli takımıyla zorlu bir maça çıktı. evet biliyorum oyuna sonradan girdi ancak skora etki eden hareketler yaptı, 2 golü hazırladı. bir diğer milli oyuncumuz keita. keita da kendi milli takımıyla sahaya çıktı ve 1 gol attı. onda da milli takım yorgunluğu vardı. aynı şekilde servet, hakan balta, milan baros.. beşiktaş karşısında yorgun bir galatasaray buldu. beşiktaş fizik olarak çok daha iyi durumdaydı çünkü milli takımlara oynayan futbolcu vermemişti. bence bugün beşiktaş'ın daha diri görünmesinin tek sebebi budur. bunun dışında kötü oynamamıza rağmen kazanmamız beni sevindirdi. özellikle sabri ve hakan balta'nın performansları çok iyiydi. bununla birlikte baros'un gol atması da üzerindeki psikolojik baskıyı atması açısından önemliydi. haydi aslanlar durmak yok.
Rüştü'nün maçın başında yediği gol takımın havasını bozdu. doğrusu kağıt üstünde galatasaray'ın üstünlüğü görünüyordu ama beşiktaş'ın da bu kadar salakça hatalarla maçı vereceğini sanmıyordum. Sonuçta takımım, duygusal da düşünebiliyor olabilirdim ama 1-0 olduktan sonra geriye yaslanarak oynamayacağını gösterdi beşiktaş. Hatta bu sıralar yaptığı akınlarla umutlandırdı bile. Ama bizim sağa sola para saçarak aldığımız oyuncuların yerinde galatasaray'da çok daha akıllıca yapılmış ve yerine uygun olarak alınmış kaliteli oyuncular vardı. Bu da ikinci yarıda sonuca yansıdı. Maç Rüştü'nün inanılmaz bir başka hatası sonucu 2-0 olunca da beşiktaş dağıldı. Artık anlamsız gidip gelmeler ve ciddiyetsiz yüklenmeler başladı. Sonuçta da 3. gol geldi. Hakem Leo Franco'nun ceza sahasının dışında müdehalesini es geçti, bence ceza sahası içinde Hakan BAlta'nın Serdar Özkan'ı bir ittirişi de söz konusuydu, maçın sonunda serdar özkan'a yapılan bariz faulü de görmedi. Buna rağmen Beşiktaş'ın hiç bir öğesinin bu skorun ardına hakemin hataları ile sığınacağını düşünmüyorum. Kaldı ki, hala 5 maçta 3 gol atabilmiş bir takımız ve 5 maçta attığımızı bir maçta yiyorsak yönetimin, teknik heyetin ve futbolcuların ciddi ciddi düşünmesi gerekiyor. Milli takıma ayıp olmasın diye bir oyuncu alınan bir döneme girdik. Tek tesellim geldiği günden bu yana parasıyla bir nevi zorbalık kurmuş olan Demirören'in bu sonuçlarla yapılacak olan genel kurulda elinin giderek zayıfladığını görmek.
Galatasaray maçı sadece beşiktaş'ın hataları ile kazanmadı elbette. Takım kadrosunda yapılan onca değişikliğe rağmen herkesin böyle bir havada maç oynaması takdir edici. Üstelik Galatasaray'ın bu oyunu sadece Beşiktaş karşısında değildi. Bu yüzden elbette onlara Avrupa kupalarında başarılarının devamı dilerken tebrik de ederim.
Zaten Mustafa Sarp gibi bir adamı bedavaya getirebilen ve takıma böylesine monte edebilen bir ekibi de tebrik etmek gerekir. Aynı şekilde alınan her adamın Galatasaray'ı bir adım öteye götürdüğü görünüyor. Teknik direktörlerinin de oyunculuğunu bilen biri olarak ikinci bir altın dönemi galatasaray'da yaşayacağını söylemek çok abartılı olmaz. Bir beşiktaşlı olarak galatasaray'ı tebrik ettiğim ve Avrupa'da başarılar dileyeceğim bir maç oldu sonuçta. Maç sonunda oyuncuların birbirlerine en ufak bir düşmanlık beslemeden gerek şakalaşmaları, gerek konuşmaları gerekse forma değiş tokuşu yapmaları klasik hale gelen "Ebedi dostluk ezeli rekabet" söyleminin de doğruluğuna işaret ettiği bir maç oldu ayrıca.
Beşiktaş yönetimi de bu skorun ardından (Özellikle demirören) milyonları havalara saçarak başarı kazanılmayacağını öğrenmiştir bir kez daha.
mustafa denizli'nin, ibrahim kaş'tan sağ bek olmayacağını anlamış olmasını ümit ettiğim maçtır. bunu görmek için 50 sene futbolun içinde olmaya gerek yok.
ilk yarı beşiktaş adına iyi oynayan tabata'yı -sakatlığı yoksa- kazanmak adına oyundan çıkaran mustafa denizli'nin, oyuna fink'siz başlaması da enteresandır, anlaşılır değildir.
adam paylaşımı, arka direkte adam olmayışı ve rüştü'nün yaptığı hatalar zincirinden erken gol yememiz oyunun seyrini değiştirdi. 5 ila 10uncu dakikalar arası beşiktaş baskısı golu getirmedi. ilk yarı sonuna kadar da maç dengeli gitti.
ikinci yarının başında beşiktaş daha baskılı oynadı. serdar özkan saç baş yoldurdu yine ama hakkını vermek lazım, iyi oynadı. tabi gol olmayınca iyi oynamak bir işe yaramıyor. beşiktaş'ın gol bulabileceği dakikalarda rüştü'nün tekrar sahneye çıkmasıyla 2. golu yediğimizde artık yapılacak fazla bir şey kalmamıştı. risk alan beşiktaş kalesinde 3. golü de gördü. sonrasından bahsedemiycem o golden sonra izlemeyi bıraktım zaten. *
beşiktaş için şampiyonluk yarışında daha ligin başındayken işler çok çok zora girdi. her ne olursa olsun beşiktaşımız'ı bundan sonrası için destekleyeceğiz.
sabri sarıoğlu' nun inanılmaz oynadığı maç olmuştur. eve gitsin özetleri izlesin o bile inanamaz neler yaptığına.
maça gelirsek, galatasaray' ın golü erken bulması nedeniyle beşiktaş' ın baskılı oynadığı bir maç izledik. ancak üretkenlikten uzaktı beşiktaş. -serdar özkan' ın 2 pozisyonu dışında- ceza sahası dışından atılan şutlar hariç etkili bir pozisyonu yoktu. yani topu galatasay sahasına hatta ceza alanına kadar mükemmel taşıdılar ancak ondan sonra final pasları gelmedi.
benim hiçbir zaman sevmediğim hadi dürüst oalyım eleştirmek için fırsat kolladığım mustafa denizli yine şovunu yaptı ve bu da bizim işimize yaradı. 1.90 lık iki savunma oyuncusunun arasına tek başına nihat' ı koyunca sahada nihat' ı gören olmadı haliyle. muhtemelen araya atılacak toplarla etkili olmasını düşünmüş ama galatasaray golü erken bulunca savunma da çok öne çıkmadı dolayısıyla nihat da araya atılacak toplara koşacak alan bulamadı ve kaybolup gitti.