yıllar sonra arşivlerden çıkan görüntülerle şahit olduğumuz bir linç girişimi/hayvanlık...
öncelikle bu görüntüleri 15 yıldır halktan saklayan, çıkarları iktidarla ters düşünce yayınlama kararı alan zihniyetin medya etiğinin taaa içine sıçayım!..
fakat olaya sadece bu yönden bakıp, "ehehe yandaş medya canım bunlar ben inanmıyorum bunlara" diyen zihniyetin de taa içine sıçayım!..
gerekli vurgularımızı yaptıktan sonra olayı biraz "insanlık" açısından değerlendirirsek ortada çok açık bir hayvanlık olduğunu göreceğiz. seçimi kazanan güruh, belediye çalışanlarını işten kovuyor, angarya işlere atıyor veya sürüyor. bu durumdan rahatsız olan çalışanlar, belediye meclisine gelip melih gökçek ile konuşmak istiyorlar. üstlerinden emir alan gökçek'in fedaileri oraya gelen çalışanları döve döve dışarı atıyor, kafalarında sandalye kırıyor, kadınları saçlarından sürüklüyor ve camdan dışarı atıyor.
(bkz: fatma bozkurt topçu)
sözde hizmet yarışı özde rant kavgasının insanları nasıl hayvan hale getirdiğinin en güzel örneğidir bu olay. siyasette ahlaksızlığının bir başka ispatıdır.
meydan savaşı olarak nitelenmesi gereken buluşmadır. camdan atılanlar, kafalara atılan sandalyeler. sonrasında zaten oradaki herkes farklı yerlere sürülmüştür. sekreterlere bahçe sulatılmıştır.
dün star haberde yayınlanan ve murat karayalçın'ın sekreterlerini acımasızca döven -hayvanların- toplantısıdır. dövenler ise melh gökçek'in adamlarıdır ne tesadüfse..
dün star ana haber bülteninde de gösterilmiş rezalet. bütün rezillikleri geçtim de bir bayanın* 3-4 badem bıyıklı hayvan tarafından önce saçının çekilmesi, yumruk yemesi, yerlerde sürülmesi ve akabinde pencereden aşağı atılması nedir? bir erkeğe yapılması bile kabul edilemez de karşı koyma gücü bile olmayan birini 10 kişiyle lince kalkmak gibi bir puştluk var mıdır?
işçiler belediye meclisini döner bıçağıyla, satırla, falçatayla basarlarsa böyle bir savunma yapabilir evet ama orada görünen o "melih gökçek'in fedaisi" kılıklı heriflerin ruh hallerine bakarsak bunlar sırf adamı dövmek, zorbalık yapmak ve kaba kuvvetle sindirmek için oraya gelmişler. yukarıdan da talimat almışlar belli, bunu anlamamak için epey saf olmak lazım.
bir yanda orada saf saf bekleyen işçiler, diğer yanda da kafalarına sandalye atan, tekme tokat dalan, ana avrad söven "belediye" fedaileri. sonra i. melih tarafından basın toplantısı düzenleniyor ve bittabi gazeteciler soru bile soramıyor. melih gökçek'in 15 yıldır ankara'da yediği nanenin özetidir, zaten yeterince rezillik görüntülerde var, daha fazla da yorum yapmaya gerek yok. benim gibi her ankara'lı az çok bilir orada yaşanan rezillikleri.
tabi bu görüntülerin neden 15 senedir gizli saklı kaldığı da ayrı mevzudur. iktidar yalakalığı yaparken iyiydi de aranız bozulunca şimdi bunlar ortaya çıktı değil mi doğan bey?
hiç şaşırtıcı değildir.
düşünün bu gözü dönmüşler, kameralar önünde bunları yapabilmiş. kameraların olmadığı yerlerde ne canlar yanmış, ne çirkinlikler yapılmıştır kim bilir?!
ama yok ''iyi olmuş'' diyebilen, bunları görmezden gelen insanlar da var bu ülkede... asıl ayıp onların.
iyide olay nerde olay. bir kaç melih gökçek görüntüsü bir kadının açıkamaları. ben o kadını o gösterdiği mesafeden atsam (dikkat edik atlamak ile atmak arasında ki farka ) tövbe billah spatula ile kazırlar yerden. siz adama zorla gökçeği sevdirirsiniz.
edit: aynı anda üç eksi veren arkadaşlar bi soluklanın. beş dakika çay molası
olayın inandırıcı olması başka bir deyişle olayın "olay" olması için zaten kadının kafasının kopması, sonra da o kopan kafayla birlikte melih gökçek ve fedailerinin sıratarak fotoğraf çektirmesi gerekmektedir.
hiç inandırıcı değil gerçekten. itiraf ediyorum; zaten bende aydın doğan'ın yalakasıyım. hatta dış mihrakların piçiyim. gökçek gibi değerli, şerefiyle, haysiyetiyle ankara için emek vermiş birine iftira ediyorum. cahapeliyim yandaş medyayım. özür dilerim.
ne mutlu bana ki melih gökçek'i sevmeniz için size yeni bir neden verdim.
