hep beşiktaş başlıklarına olmaz efendiler gelin iki satır da kendi takımınıza yazın dediğim karşılaşmadır.
maçla ilgili görüşlerime gelince, ankaranın galibiyeti sürpriz olmadı.ankaragücü, fenerbahçe için geçen senenin trabzonu olma yolunda ilerliyor.
ilk 30 dakika sonrası kapanan ankaragücü takımına karşı çaresiz kalmış bir fenerbahçe izlediğimiz maç. akabinde ikinci yarı çok daha iyi bir oyun ortaya koyan ve hakkıyla maçı alan ankaragücü vardı sahada. kim ne derse desin yediğimiz her iki gol komedi ötesi olmuştur. ve hadi galatasaray'ı geçtim, beşiktaş'ın puan kaybettiği haftada en azından 1 puan alınmalıydı maçıydı bu. ama sanki tüm takım afyon yutmuş gibi oynadı ikinci yarı. yediğimiz ilk gol kesinlikle sağ kanattan gelen atakta kademeye girerken rakibin üstüne gidip faul yapması ya da direkt basması gerekirken lugano efendinin geri geri çekilip ve üstüne üstlük adama ortayı yaptırması ve akabinde caner efendinin de arkasındaki adama değilde önde eşleşmiş ikiliye bakması sonucu iki birleşik hatadan olmuştur. böyle hatayı süperlig'de yapmak intihardır. ve netekim öyle oldu. sonrasını anlatmaya gerek yok zaten.
o sebeple avantajlı bir hafta beklentisini maalesef boşa çıkarmıştır. ve trabzonspor yürüyüp gitmiştir. uzun zaman sonra gerçekten çok inandığım aykut kocaman'a bir eleştiri yapacağım: bu kadar maç alex'i zırt pırt oyundan aldın, yedek bıraktın hepsine eyvallah ama şu maçtaki hava ve oyun durumu adamın sahası, zemini ve havası zaten değil, bu bariz belli! niçin devre arası çift forvete dönmedin be hoca! gol yedik sen adamları değiştirene kadar ikinciyi de yedik! sadece alex'i alıp yerine gökay ya da selçuk'u koysan en azından direnç artar ve golü yemezdik. sonraki dakikalara da istediğin gibi stoch ve semih'i oyuna alırdın en azından. maalesef "sıfır" aykut hoca, otur şimdi!
atamayana atarlar kuralının işlediği ve 2. yarı iyi oynayan ankaragücü'nün kupa maçının rövanşını vermeyerek, 11 maç sonra yenilgiyi tattırdığı maçtır. ilk yarıda baskılı oynasa da golü bulamayan fenerbahçe'nin 2. yarıda formunun düşeceğini bilen ankaragücü 2. yarıda caner'in savunduğu kanattan iyi gelmiş ve biri ofsayt nedeniyle sayılmayan 3 gol bulmuştur. ankaragücü'nün 2. golü öncesinde hakemin niang'a yapılan faulü es geçmesi ve volkan'ın sestak'ın 2. golünü sadece seyretmesi takdire şayandır. bu arada ankaragücü'nün sol kanadının zayıf olduğunu son dakikaya kadar * fark edemeyen aykut kocaman'a selam söyler, takıma acilen iyi bir kondisyoner gerektiğini bildiririm.
bu sezon tek performansı ligde galatasaray ve kupada fenerbahçe'ye göstermiş ankaragücünün diğer ikisine ne nazaran daha az parlak olan galibiyetiyle sonuçlanmış maç.
ha 3 büyüklerin diğer ikisinin taraftarı gelip fenerbahçeyle dalga geçecek burada, mantıklı mı? değil. ama ben de sevindim açıkçası. hatta bugün fenerbahçe trabzonspor'la oynasaydı bir beşiktaşlı olarak trabzonspor'un kazanmasını isterdim.
çupi demişti ya hani kupa büyüklüğü falan filan hakkaten de öyle bursa'nın veya trabzon'un şampiyonluğu hiç önemli değil bana yeter ki şampiyon olamasın fener veya galatasaray. çok saçma belki ama hepiniz böyle düşünüyorsunuz ibneler.
iyi ki varsınız lan 3 büyükler rekabet bu. 3ü de bank asya'ya düşse 16. sırada düşen takımın taraftarı sevinir yemin ederim. vallaha sevinir lan.
ankaragücü'mün fenerbahçe'yi yine affetmediği ve yine yendiği maç. ilk yarı fenerbahçe oyunun hakimiydi eyvallah ama ikinci yarı oyunun kontrolü tamamen ankaragücü'ndeydi. tribünler gecekondu hariç doluydu. gecekondu da beleş bilet almadığı için ve bilet fiyatları da bi hayli yüksek olduğu için kendilerine ayrılan bölümü dolduramadı. maç boyunca en keyif aldığım an ise aşağıdaki bakınızda ki tezahüratın söylendiği andı. stanislav sestak'ın attığı iki mükemmel golden bahsetmiyorum bile.
kumda oynamaktan bahseden ergen fb'lilerin bank asya rüyalarına sarıldığı karşılaşma. önce takımın adını yazmayı öğren sonra konuşuruz asya'yı falan. hadi küçüğüm...