bazı yazarların iddia ettiğinin tersine beşiktaş'ın çok net gol pozisyonları bulduğu maçtır. ilk yarıda delgado'nun şutunu üzerine geldiği için tokatlayan serdar çıkarmıştır dönen topta nobre'nin şutu yan ağlarda kalmıştır. koray'a kasap diyenlerin ise, ligin ilk yarısında uçan tekmeyle ibrahim üzülmez'e dalan lugano'ya bakmaları gerekir önce. tümer'in ise kale arkası görüntüsünden kendisini attığı çok net olan maçtır. ayrıca, runje'nin bileğine kasti basan semih'e tek laf etmeyen "objektif" taraftarların da maçın hakemine laf etmemeleri gereken maçtır. beşiktaş'ın daha ilk yarıda net 3 pozisyonu olduğunu unutup, semih'in topu sola açtığı pozisyonun dışında adam gibi pozisyonu olmayan fenerbahçe takımının maçı hak ettiğini iddia edenlerin futbol bilgisini de ölçen maçtır ayrıca... ayrıca maç sonunda fenerbahçe inşaat ve turizm ltd şti. başkan vekili nihat özdemir'in fırat aydınus'un hakemlikle ilişiğinin kesilmesini talep etmesini beklediğimiz maç olmuştur...
çift maçlı eleminasyon sisteminde her şeyin mümkün olduğunu bilmeyen bjk lıların (roma 2-1 manchester united ; manchester united 7-1 roma - daha 1 gün geçmedi üstünden halbuki) bayram havasına girmesini sağlayan maçtır. ikinci maçta fener yener, fark atar demiyorum ama kadıköy'ü de var bunun, ona göre sevinin kardeşim.
cift macli eliminasyon da olsa, bu isin ikinci maci da olsa onemli bir galibiyettir ve de buyuk bir avantajdir. fenerbahce'nin turu gecmek icin iki farkli galibiyete ihtiyaci vardir.
popstar alaturka ağızı ile söylemek gerekirse (niye gerekiyorsa artık) tertemiz ama lezzetsiz bir maçtı. tartışmalı pozisyon yoktu denebilir, futbolcular (semih dışında, runje topu tuttuktan sonra yerde iken semih bileğine bilerek vurdu runje'nin zira) iyi niyetli idiler. havalı tabirle, fair play hakimdi efendim.
maçta asıl muhteşem olan beşiktaş taraftarı idi.
gurur duydum. maç başlamadan hemen önce istiklal marşı okunurken açılan "türkiye cumhuriyeti" pankartı devasa büyüklüğü ile etkileyici, haftosonu ankara'da yapılacak olan cumhuriyet mitingine bir göndermedi idi sanırım. helal olsun çarşıya doğrusu.
küfür etmediler, tek bir madde atmadılar sahaya. fenerbahçe yönetim kurulu üyesi ali koç' da bu konuda hemfikirdi ve teşekkür etti beşiktaş camiasına.
ee yendik de, daha ne olsun, bundan iyisi şam'da kayısı.
türkiye süper (!) ligi'nin en büyük iki şampiyon adayının karşılaştığı maç olmuştur. futbol kalitesi bakımından yerlerde sürünmüş, gökhan zan ve tuncay şanlı dışında doğru düzgün top oynayan türk futbolcu olmamıştır. biraz ümit özat, biraz da baki... iki takım da şampiyonluğu hak etmiyor diyeceğim, diğerlerinin hali bunlardan beter.
fazla dallandırıp budaklandırmaya gerek yok; beşiktaşımız ortada olan maçı bobo'nun golüyle kazanmasını bilmiştir. maçın "hakkı" diye bir şey yok. fener de kazansa hak ederdi, beraberliğe de kimse şaşırmazdı.
burada burak yılmaz'a bir parantez açmak istiyorum ( ehehe. öyle değil;
maç esnasında fener adına en mühim aksiyon, yetek kulübesinde kezman'ın önce tek elini, sonra iki elini birden donuna sokup tabiri caizse taşakları yaymasıydı zannımca. yazık, sıkıntıdan olacak, top oynayamıyorum bari kendi kendime oynayayım mı demiş artık neyse.. işin garibi lig tv'nin olayı uzun uzun göstermesiydi..
burak ve baki maçın adamıydı tabi her zamanki gibi. bir de deniz var ama o bu ikisi kadar verimli olamadı.
serdar kurtuluşun baki mercimeke ; baki taç atmaya çalışırken "topu ne bana atmaya çalışıyosun kaleye doğru atasana" şeklindeki sinirli hareketleriyle ayar verdiği maç
runjenin baki mercimeke ; defanstaki bitmek bilmeyen saçmalamaları yüzünden ayar verdiği maç
ricandinhonun baki mercimeke ; rahat posizyonda bile durmadan doldur boşalt yaptığı için ayar verdiği maç
burak yılmazın baki mercimeke ; sol kanattan bindirme yaparken çok da rahat olduğu halde pas vermemesi ve topu güzel posizyonu harcayarak kaptırması yüzünden ayar verdiği maç
korayın baki mercimeke ; kademe hatası yapıp durmasından dolayı ayar verdiği maç
beşiktaş'ın, fenerbahçe'yi yendiği maçtır. ancak maç öncesi asıl merak edilen; tümer metin ile beşiktaş seyircisi arasında yaşanılacaklardı. nitekim beşiktaş seyircisi tümer'e küfür etmemiş fakat küfür etmekten beter etmiştir. kanımca bu da tümer beye yeter de artar biledir. buyrun okuyun;
gitsen ne farkeder kalsan ne farkeder
aldığın dolarlar elbet bir gün biter
beşiktaş çarşısı erkeğe küfreder
işte sen bu kadar zavallısın tümer.
maç bitiminde beşiktaşlı taraftarların çıkmayıp laf attıkları maç da olmuştur efendim kendileri
maçın bitiminin onuncu dakikasında portakal soyulurmu şeklindeki tezahüratını bitiren beşiktaş taraftarı güruh halinde ulusoy istifa çığlıkları atmıştır bunu gören fenerbahçe taraftarları alkışlayarak ve hep bir ağız olalım hevesiyle sözlü olarak katılımda bulundularsa da beşiktaş taraftarı birden susarak bütün stat o meşhur melodiyi mırıldanmıştır
ortada geçen , genelde orta saha mücadelesi içinde olan sıkıcı bir derbi maçtı. pozisyon bakımında verimsiz bir maçtı, topla oynama yüzdelerine bakılırsa topla daha fazla oynayanın fenerbahçe olduğu ancak maçı kazananın beşiktaş olduğu ve sonuçta diğer maça avantajlı girecek takım olma şansını yakalamıştır.ayrıca sahaya herhangi bir yabancı madde atmamaları nedeniyle bizleri şaşırtan beşiktaş taraftarına da bir alkış gönderiyoruz, ettikleri küfürler falan da ''hangi takım da olmuyor ki'' diyoruz ve tüm beşiktaşlılara tebrikler diyoruz.
fenerbahçe yedek kadrosunu 1-0 mağlup eden beşiktaş takımı taraftarlarının, tıpkı kadıköy'de aldıkları beraberlikten sonra, aldıkları bir puanı kutlamaları gibi, maçtan sonra şampiyonluğu kutlar gibi sevindikleri maç olmuştur, "ulan sadece top oynamadan bir maç kazandınız, ne bu gaz" diyesi geliyor insanın...
ah be eziklik, neler yaptırırsın sen insana !
ayrıca zico'nun, milyonlarca fenerbahçe taraftarını çıldırtmakla beraber, inegölspora yaptığı muameleyi becekeye de yaparak, "sizi takmıyorum ulan ufaklıklar" gibisinden bir mesajla, becekeyi de aşağıladığı maç olmuştur...
milyonlarca taraftarın yan yana
bağırıyorlar hep beraber kol kola
adınla takımınla taraftarınla
en büyük sensin kanarya...
tribünlerde hep dillerde
bu sevda bitmez gönüllerde
dar ağacında olsak bile
son sözümüz fenerbahçe...
"fenerbahçenin büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne de kupa büyüklüğüdür, o'nun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte anlatılamaz..." islam çupi.
fenerbahçe taraftarının klasik bok at izi kalsın mantığını yürüttüğü karşılaşmadır. arkadaşım haticeyi bırakın neticeye bakın. yok bana roma maçından örnek veriyor, çift maçlı eleminasyon diyorsun. biz roma falan değiliz. senelerdir kendi sahanızda beşiktaş'ı yenemiyorsunuz. geçin bunları millet, geçin! bunlar artık karın doyurmuyor. hasret 25 yıla çıkacak galiba; ışık gözüktü.
her zamanki gibi arada bir iki numunelik fenerbahçe taraftarının çıkıp, ezikliğini çemkirerek bastırmaya çalıştığı maç olmuştur. tüm beşiktaşlı taraftarlar, "ortada bir maçtı, kazandık" demesine rağmen hala daha çıkıp "top oynamadınız, ezikler" diyerek kendilerine yakışır bir davranış gösteriyorlar.
ne yani, illa çıkıp "soktuk çıkardık", "nası koyduk euhuahuhe", "kadıköy'de tur zaten garanti, çeyrek yüzyıldır kupa alamayan takım amuhaha" mı dememiz lazım?
kupa maçının ilk ayağı olarak öncelikle oynatmamak üzere oyun planı kurmuş , kazanmaya gelmemiş bir fenerbahçeye karşı alınan haklı bir galibiyettir. 8 kişi ile oyunu kendi sahasında kabul eden ve ilk yarı tek bir organize atagı olmayan fenerbahceye gol atmak elbette kolay olmayacaktır. kesici özellikleri özenle secilmiş bir kadro vardı sahada fenerbahçe adına. tek bir teknik ayak vardi ona da top göstermediler. bir de ikinci maç için istatistiklere girmemiş feryatlarda bulunmak mantıksızlık ötesidir. unutmayalım ki her maç 0-0 başlar. beşiktaşımız için 1-0 güzel bir skordur. gönül isterdi ki daha farklı olsun. ama ellerinden bu geldi, buna da şükür. bir besiktas taraftarı olarak tatmin etmeyen futbolun sebebini her iki takımın da alan daraltan oyun sistemine baglamaktayım. önümüzdeki maça bakacağız.
sürekli "geniş kadromuz var, kimi sahaya sürersek o iyi oynar, bu fenerbahçe'den iki takım çıkarsak ikisi de şampiyonluğa oynar" şeklinde övünen fenerbahçelilerin bir anda geniş bir açıyla dönüş yaptıkları maç.
fortis türkiye kupası yarı final ilk maçında beşiktaş yıldız futbolcularıyla galibiyete gitmesini bilmiş, defansta hiç bir zaman disiplini bozmamış ve takımın en önemli gol silahı olan bobo'yu tigana'nın oyuna almasıyla, bobo takıma galibiyeti getirmiştir. golde delgado'nun azmi ve hırsı çok büyüktür. fakat bobo öyle bir oyuncu ki; delgado'nun orta sahada nobre'den aldığı pas sonrasında delgado ile koşup pozisyonu öyle bir kovalamış, golü atmak için tüm çabayı sarf etmiştir.. bu sakat haliyle oradan koşup, pasın gelişine göre o şekilde hareketlenerek defans oyuncusunun önünde vurmak gerçekten tebrik edilesi bir hareket olmuştur.
bu maçı da beşiktaş kazanarak inönü'de ard arda oynadığı 12. resmi maçı da kazanmıştır. "bu işler parayla değil sırayla, kimse acele etmesin." inönü'ye gelen herkese aynı tarife uygulanacaktır. ayrıca son bilmem kaç yıldır kadıköy'de beşiktaş'ı yenemeyen fenerbahçe'nin taraftarı, oyuncuları, yönetimi ve teknik heyeti o endişe altında maça çıkacak, her sene alnının akıyla o stadtan ayrılan beşiktaş ise her zaman ki gibi stres altında olmadan, rahatlıkla sahaya istediği oyunu yansıtacaktır.
şimdi sırada çok önemli bir sakaryaspor maçı vardır. bu galibiyet unutulmuş, hafta sonu oynanacak sakaryaspor maçına hazırlıklar yapılmaya başlanmıştır. sakaryaspor yönetimi bu maçta kale arkasını beşiktaş seyircisine komple verecek, büyük ihtimal ligden düştüğü için böyle bir strateji izleyerek bu maçtan para kazanacaktır. cumartesi günü oynanacak bu maça istanbul'dan ve civar illerden 5000 den fazla taraftar gelmesi beklenmektedir. beşiktaş taraftarı şampiyonluğa giden bu yolda, beşiktaş'ın her zaman yanında olacak, nerede olursa olsun destekleyecektir..
ayrıca sezon başında büyük sansasyon yaratan; beşiktaş'ın önce fenerbahçe'den nobre'yi almasına fenerbahçe'nin misilleme olarak beşiktaş'tan tümer metin'i alması sonrası hangisinin daha başarılı, gayretli, takımı için elinden geleni yaptığı dün daha net görülmüştür. nobre'nin kendi gayretiyle yarattığı pozisyonda topun az farkla dışarı gitmesi ve golün atıldığı pozisyonda topu almak için gösterdiği çabadan sonra delgado'ya attığı müthiş pasla, nobre beşiktaş taraftarının bir kez daha kendisine şükretmesine sebep olmuştur.
maçın ardından fotomaç gazetesinin atabileceği alternatif başlıklar;
fenerbahçe bobo'yu aldı..
deldigado!