galatasaray şampiyonluğunun gölgesinde kalmış bi sınavdır(en azından benim için). saat 3'te florya'dan eve döndükten sonra, kulaklarımda galatasaray marşları çınlayarak girdim sınava. bir ara sözel paragrafları okurken uykuya dalıyordum nerdeyse.
ayrıca bir sürpriz yaparak osym tek kitapçık dağıtmıştır. tabi ayrı kitapçıklar olmaycağını bilseydim daha ayık kafayla giderdim. bu da bana kapak olsun.
öncelikle ales, etrafta ne amaca hizmet ettiğini soran bir sürü sinir insana cevap yetiştirerek girilen, son dakikalara doğru kafadan dumanlar çıkmasına yol açan, yüksek lisans yapmak ya da üniversitede akademik personel olmak için girilen bir ösym sınavıdır, yılda 2 kez yapılır. çoğunluk kasım'daki sınava "nasılsa mayıs'da da var" diye çalışmaz, mayıs'taki sınava da "lan ales'e çalışılır mı?" diye çalışmaz, çalışanlarla da alay eder.
bugünkü sınava gelirsek, yapmanın tamamen şans eseri ya da görme becerisi olduğu sayı oyunları, sudokuyu andıran bilmeceler, kol gibi paragraflardan sonra peş peşe ilgili sorular derken zaman kısıtı bir yandan sıkıştırınca beynin yanlardan bastırılıyormuş gibi hissedilmemesi elde değil.
neyse gene toplamda 3 boşla yırttık ama o mantık sorusu diye "ayşe orgu, fatma saksafonu, hatice de bunlardan herhangi birisini içine alıyor, aşağıdakilerden hangisi kesin doğru olur?" tarzı sorular yok mudur, tarifi mümkün değil.
3 saat boyunca hiçbir yere kalkmadan oturmak suretiyle vücudumun belden aşağısının komple iptal olmasına, ayrıca beynimin de folloş olmasına sebep sınav. çorbalı türlülü k, l, m, n, p sorusu ile beni benden almıştır ayrıca. neymiş efendim; mercimek çorbasıyla meyve suyu içiyomuş da, bilmem ne..
sayısal sözel kitapcığını cümbürcemaat vererek şirinlik yapma çabasına girmiş fakat soruları dayamış olan sınavdır. istanbul üniversitesi edebiyat faküiltesinin arkasındaki üç saat boyunca ellerinden gelen bütün gürültüyü azimle yapan inşaat ustalarına ve hangı yemeği yedikleri belli olmayan zıkkımın kökünü yiyesice a,b,c,d,e kişilerine selam ederim.
tezsiz yüksek lisans yapmak için girdiğim sınavdır. en son girdiğim kpss den sonra 'bir daha sınava girmeyecem' yemininin de ne kadar yalan olduğunu hatırlatan sınavdır. sonuçta burası türkiye. en boktan şey için bile sınava girmen şart!! neyse, sözelci bi insan olarak sayısaldan başlamak da yine benim salaklığım. geride, yarısı kesin yapılabilecek bir sürü soru kaldı. bir de dilimde 'hala kurtulamadık şu üslü- köklü sayılardan' nakaratı...
türkçedeki -pardon efem sözeldeki!- yemekli menülü soruyu sona koyarak o an açlıktan gebermekte olan havada bulut insanına ettirmediği küfrü bırakmayan sınavdır.
ilk kez girdiğim ales olmuştur. hala daha niye girdiğimi düşünüyorum. tıpta doktora yapmak için geçtiğim onca sınavdan, mülakattan sonra bu derece gubik bir sınava niye girdim ben? mecburiyet doğru cevap da, bir de tustu, zorunlu hizmetti diye mecburiyeti 15 inch dildoya çeviren bu ülkede ben manyak mıyım da doktora yapmak istiyorum diye sormaktayım şu an. bu ülke doktoralı adam mı arıyor kendine acaba? bu sınavla mı ölçüyorlar bizi. mantık sorusuymuş bilmem nesiymiş, ne mantığı ya? üniversiteye aldığın adamın mantığını dört sene sonra mı ölçüyorsun?
neyse, bu rasyonel yaklaşımın böyle bir sınavı daha da meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramadığını farkedip kesiyorum burada. o değil, 45 milyon haram zıkkım olsun. dalga geçtikleri yetmiyor, bir de haraç alıyorlar üstüne, geçenden 1 geçmeyenden 2 lira alan gibi.
çok yönlü ele alınması gereken, fakat eline alanın adaylar mı yoksa başkaları mı olduğu belirsizlik koruyan sınav. Şimdi başlayalım.
Öncelikle biz sözelciler için rezalet bir durum olan önce sayısal kitapçıklarının verilmesi, akabinde de o yorgunlukla 90 dakikaya sözel testi sıkıştırma zorunluluğunun ortadan kaldırılıp, her iki testin aynı kitapçıkta ve aynı anda sunulması ösym'nin sonyıllarda yaptığı en büytük kıyaktı. Zaten bu saçmalığa dur demenin vakti çoktan gelmişti, binlerce insan telef olurken...
Türkçe testi incelendiğinde çok yönlü sonuçlarla karşı karşıyayız. Ösym'nin bu yıl özellikle Türkçe alanında çok kaliteli sorular hazırladığını söylemek gerekiyor. Paragraflarda anlatılanlar, verilen bilgiler oldukça kaliteli ve radikal konulardan bahsediyordu. Tabi bunun soruları doğru yapamayınca bir önemi var mı? Hayır yok...
Kaliteli gibi gözüken bu soruların yanında, sözelcileri çıldırtma amaçlı 2 şık arasında gidip-geldirme durumu da göze çarptı. Bir sorunun üzerinde 10 dakika kalakaldığım oldu. Bu da ösym'nin eleyicilik adına yapmak istediği, her zamanki saçmalıklarına bir örnekti.
Ayrıca mantık sorularına değinmek, ayrıca bir karmaşadır ki bunu yaşayanlar hatırlayacaktır. Verileri yerli yerine yerleştirseniz de, bu verilen azlığı ve çözüme giden yolu tıkaması daha önceki ales mantık sorularına göre bir hayli belirgindi. Ayrıca üst entrylerde de değinilen bir tabldot sorusu vardı ki ömre bedel... Şu şunu yemiş , bu bunu yemiş, şu şunuh yerse bu bunu içer, yoksa içemegz mi, dokunur mu vb. gel-gitlerin içinde çıldırmamek içten değildi. Hatta sözkonusu tabldotlu mantık sorusunda "aşağıdakilerden hangisi m'nin yediklerinden biri olabilir?" sorusunu, zaten kazan gibi olup patlamak üzere olan kafama rağmen, yardırıcı bir etkiye sahipti. Hatta soru kitapçığını az kalsın yere düşürüyordum. şıklar arasında "a) tavuk çorbası, pilav, kola b) mercimek çorbası, pilav, meyve suyu, c) tarhana çorbası, türlü, su d) tarhana çorbası, patlıcan, su e) tavuk çorbası, pilav, su gibi şıklar olsa da ben 15 dakika baktığım bu soruda çıldırma raddesine gelip kendimce bir f seçeneği yaratarak f) "zıkkım olsun a.k. çocuğuna" şıkkını işaretledim, boynumun borcuydu bu.
Ayrıca Türkçe'de bir soru vardı ki bende hem sınava giren sözlük yazarlarını anımsamama vesile oldu, hem de direk sözlüğe koşup entry girme isteği uyandırdı. "UÇurumu sevenin kanatları olmalı sözünde anlatılmak istenen nedir?" gibi bir cümle direk bknz kokmakla birlikte "seri eksi oy veren ibne aşağıdaki yazarlardan hangisiyle cinsel ilişkiye girmemiştir?" tarzı bir soru düşüncesini de beraberinde getirdi. Sözlükvari girişimlerinden ötürü ösym'yi de kutlarım.
Matematik bölümüne gelince... Sözelde zaten şişen kafadan ötürü pek vakit ayıramasam da bir miktar (sayılar, karışım, yol, yaş, bölünebilme vb. konularda) dokundum. Genel anlamda kolay gibi gözüken, eğlenceli ve basit sorular vardı matematikte. Ayrıca bir soruda adımın kullanılması gözyaşlarımı zor tutmama sebep oldu.
Genel hatlarıyla böyle bir ales daha geçti. Muhtemelen 3 hafta sonra açıklanacak sınav sonuçlarında neler olur; bekleyip görmekten başka çaremiz yok...
yarının tüm sosyal bilimcilerinin bilmek zorunda olduğu temel konulardan yapılan gerekli sınav. lesteki köklü sayı sorularını çözemiyorsanız sosyolog olmaya falan kalkmayın sakın.
"timarın sosyoekonomik etkilerini araştıracaksak sasani ve bizans toprak sistemlerini de düşünmeli ve buna göre bir karara varmalıyız. ha tabi önce bir odadaki 24 erkek ve kadın öğrenciden hangisinin saz hangisinin flüt çaldığını bilmeliyiz. allaha şükür lesten 75 çaktığım için biliyorum alayını."
ilber ortaylı, kasım 1986
ulan sınavdan önce başıma gelenler.uşak'ta sınav yapılmadığından en yakın olan afyonda sınava girecektik. arkadaşlar biz araba tuttuk sen de bizimle gel deyince tamam kabul ettim(12,5 ytl ye yanarım en azından bir kısmını geriye almaya çalışacağım)sabah buluşma yerine gidip arabayı görünce bir şok yaşadım ne lan bu diye. efendim yola çıktık araba hem yavaş gidiyor sallanıyordu daha banaza gelmeden arka kapaktan yedek lastik düştü arkadan arkadaşların bağırmasıyla anladık tabi bunu. taa 500 metre geri dönüp yedek lastiği araca aldık. tekrar yola koyulduk ama araba tüm yavaşlığıyla gidiyor bu seferde sınava geç kalma ihtimali başladı. ulan biz şöföre hızlı git dayı dedikçe dayı gayet rahat bir üslıula yetişiriz diyor biz sinir oluyorduk. neyse sözünde durdu bari de sınava 10 dakika kala koşa koşa yetiştik sınava.
sınava gelince sözel kısmı mantık sorularına kadar kolaydı. ama o mantık soruları of allahım off. ya kardeşim bana ne elalemin kampından aldığı enstrüman kursundan yediği yemekten çözene kadar imanım gevredi lan. sayısal bölüme gelince benim gibi matematik özürlü bir adam bile 20-25 soru çözebiliyorsa harbiden alesin değişmesi gerekiyor.
hakikaten pis, kasıntı bir sınavmış afedersin. "testleri bu haliyle ayrı ayrı verselerdi daha pis olacaktı" demiyorum, "sırf testleri birarada veriyorlar diye dayamışlar boruyu" diyorum çekinmeden.
tum kasışıma rağmen yine de bana 2 sayısal 4 sözel boş bıraktırmayı başarabilmiş sınavdır. soru kitapçıklarının birleştirilmesi elbette iyi olmuş ancak bu kez de sözeli abartmışlar gibime geldi.ne yapip edip yetişmemesini sağlıyorlar bir şekilde.