haberlerde, japonya'dan bir türk vatandaşın, belediyeden bilgi geldi ve altı dakika içinde tsunami bu bölgeye gelecekmiş ona hazırlanıyoruz diyebildiği depremdir. nasıl bir haberleşme teknolojisi varsa artık adamlar resmen dünyaya ders veriyorlar. üzücü ve yıkıcı bir afet karşısında teknolojileri ile olsun, davranışları ile olsun, sakinlikleri ve işi bilirlikleri ile olsun resmen dünyaya büyük bir ders veriyorlar.
bir kaptan olarak olaya baktığımda oluşan dalgalar kıyıya yaklaştıkca denizden doğru yükselmektedir. calıştığım şirketin biçok gemisi ordaydı inş kacabilmişlerdir derin sulara. bende orada olabilirdim inşallah sağ sağlim döner herkez ...
japonların dünyaya ders verdiği felakettir. çok büyük bir deprem ve ardından tsunami oluyor ama ölen sayısı oldukça az ve ülke genelinde durum raporu anında yayınlanabiliyor. devlet tehlikeli bölgelerde yaşayanları anında tahliye edebiliyor. hazırlıklı bir devlet olmanın en güzel örneğini sergiliyorlar. inşallah ölü sayısı ve hasar artmaz.
Üzen ve ürküten haber..
Umarım hasar ve ölü sayısı artmaz.. Allah yardımcıları olsun..
Ama insan düşünmeden edemiyor..
insanlık tarihinin bilinen en şidddeti bilmem kaçıncı depremi oluyor..
Japonya'da 8.9'lik depremde 30 kişi hayatını kaybederken, Türkiye'de 7.4lük depremde 15.000 kişi hayatını kaybediyor..
Şimdi tsunami sebebiyle maalesef ölü sayısı artacak ama, bu kadar olmayacaktır..
ders ve örnek almamız gereken bir durum değil mi bu?
türkiye'nin tokyo büyükelçisi'nin sınıfta kaldığı deprem.
zira deprem sonrası büyükelçi çıktı;
"japonya'da yaşayan türklerin depremden etkilenip etkilenmediği konusunda bir bilgi yok"
açıklaması yaptı.
lakin ben saatlerdir trt haber kanalından seyrediyorum ayrıntıları. ve trt'yi tebrik ederim. nereden ulaştılarsa japonya'da yaşayan "murat han" isimli bir türk ile irtibat kurmuşlar. adam muhabir falan değil, bir japon şirketinde çalışıyor ama değme muhabirlerden düzgün aktarımlar yaptı, webcam ile tokyo sokaklarını gösterdi, japon patronunu yayına çıkardı, konuşturdu vesaire...
lakin murat han'ın son açıklaması üzücüydü.
zira deprem bölgesi olan sentai kentinde yeni açılan bir türk okulu bulunmaktaydı ve bu okul yöneticilerinden, ilgililerinden haber alınamıyordu.
(bkz: japonya sendai deki türk kültür merkezi)
koskoca türkiye'nin japonya'daki en sorumlu kişisi deprem bölgesindeki türk okulunun varlığından habersiz herhalde...
anlaşılan o ki, uluslararası sansasyon yaratan her olayda olduğu gibi japonya'daki büyükelçimiz de uyumakta, görevini yapmamakta.
nasıl iş, nasıl insan bunlar anlamak güç.
götüm kadar avusturya'nın tripoli büyükelçisi 1 ay öncesinden libya'da isyan çıkacağını hükümetine ve ankara büyükelçiliğine bildiriyor, gerekli önlemlerin alınmasını istiyor, ama tripoli'deki türk büyükelçi "öyle birşeyin sözkonusu olamayacağını" bildiriyor.
al birini vur ötekine.
ahmet davutoğlu not ediyorsun değil mi bunları?
hadi canım...
insanlık tarihin bilinen en şiddetli beşinci depremidir.
ajanslara düşen son dakika bilgilerine göre bir takım nükleer santral ünitelerinde yangın çıkmış, ayrıca birçok şirkette üretimlerini durdurarak birimlerini kapatmış.
insanların halen korkmadan arabalarda, caddelerde normal yaşantısına devam ettiği deprem ülkesi. insanın ülkesinin altyapısına bu kadar sonsuz güven beslemesi nasıl bir duygu acaba.
canlarım. tamam türkiye depreme hakikaten hazırlıklı değil. ancak bu deprem japonyada da türkiyede de amerika da ugandada da şehir merkezinde olsa, istediğin kadar hazırlıklı ol, adam öle bakakalır. 324 km uzaklıktan bahsediyoruz. tabi bu kuş uçuşu uzaklık. yani bak adamlarda 19 kişi ölmüş, hiçbir şey yokmuş diye düşünmeyin.
depremin etkileme gücü yani şiddeti, o depremin derinliğine, deprem oluşan fayın tipine (doğrultu atımlı, ters vb), yerleşim birimlerine uzaklığına bağlıdır. yani sadece büyüklüğüne bağlamak yanlış olur. bir yerden kopya falan yapmadım, dersiniş görüyoruz biz bunun haberiniz ola.
tabi bu türkiye de olsaydı -eşdeğer olarak bakarsak tabi- yüksek ihtimal daha fazla kayıp olurdu. ama konuşmak çok kolay bu ülkede. vay efendim bizim ülkede olsa 19 milyon ölür, vay efendim biz bu kadar hazırlıklı değiliz.
şimdi şunu iyi dinleyin. türkiye deprem bölgesi değil mi? 1999 da da büyük bir deprem yaşadık. kaç sene geçti? 12. peki yapılan ne var? koca bir hiç.
bakın ben siyaset sevmem. ancak doğrunun ve yanlışın ne olduğunu çok iyi bilirim. bugüne kadar bu 12 yılın 9 yılını iktidar olarak geçiren insanlar ne yaptı? heykel yıkımı, 3.köprü projesi vs..
yarın bir gün istanbulda deprem olacak. bunun allah korusunu falan yok. ne olacak ben söyleyeyim mi? türkiye batacak. krizin doruğu neymiş onu göreceğiz. he neden insanların ölümünden bahsetmiyorum. kim düşünüyor ki? düşünse yanlışı savunmazlar. ben de sizler gibi para düşünüyorum. allah sevgisine inandığınız bir insana, hiçbir kritere bağlı kalmadan destekliyorsanız, bunları çekmek zorundasınız.
o gün eğer enkaz altında kalırsanız, para falan düşünemeyeceksiniz. ilk düşünceniz allah ta olmayacak. diyeceksiniz ki ailem nerede ve bu binayı kim yaptı? o zaman aklınıza ben geleyim olur mu?
ülkemizde bugüne kadar yeterli çalışma yapılmayan deprem, emin olun çok kısa sürede bizi vuracaktır. ve eğer ben ölürsem, bunların karşısında durmayan, hangi kesimden olursa olsun insana hakkımı helal etmiyorum. sen oyunu ver arkadaş. sana hiç kimse bir şey demiyor. ancak hesap ta sor, sorgula. körü körüne bağlanma. ne diyelim. allah bizi korusun. sadece ona kaldı işimiz.
sanki hava rüzgarlıymış gibi hayattalarına normal devam eden insanlar vardı hadi onlar alışık anladım ama binalar niye sallanmıyor onlarda mı alışık. *
8.8 şiddetinde deprem oluyor ardından dehşet bir tsunami yaşanıyor ve ölü sayısı 8 bilemedin 9 kişi. ya oranın nüfusu 15-20 kişi falan ya da bu adamlar aşmış gitmiş deprem konusunda. ulan biz de yarım saat yağmur yağıyor 50 kişi ölüyor adamlar da ki can kaybı sayısına bak şaka gibi. ( ölmesinler tabiki canım, mevzu o değil zaten).