ülkemizin acil yardım göndermesi gereken depremdir. onların bize büyük yardımı olmuştur. sıra bizdedir. adamlar vefalıdır. uçaklar helikopterler yiyecekler içecekler gönderilmelidir. yüzbinlerce kişi açdır ve susuzdur. tatlısesden çok daha önemlidir.
felaketin boyutları inanılmazdır. şehirler yerle bir olmuş , bir çoğu haritadan silinmiş , dünyanın ekseni 10 cm kaymıştır. Öncesi ve sonrasıyla dehşet daha da gözler önüne serilmektedir. http://www.abc.net.au/new...uake-2011/beforeafter.htm
GELENEKSEL olarak zaten disiplinli olan Japon halkı tarihinin en büyük deprem felaketi sonrası örnek bir metanet sergiliyor. Depremin kuzeydoğu kıyılarını vurmasından iki gün sonra, milyonlarca kişi makarna ve pirinç yiyerek ayakta kalmaya çalışıyor. Su ve elektrik sıkıntısı had safhada. iletişimde sorunlar yaşanıyor. Hastaneler tıklım tıklım. Koridorlarda bile yaralılar yatıyor. Buna rağmen Japon halkı ne marketlerde ne de barınaklarda hiçbir olay çıkarmıyor, düzenini bozmuyor. Barınaklarda kalan 300 bin insandan bir çoğu birbirlerine sarılarak ağlıyor. Binlerce insan dün geceyi de battaniyelere sarılarak geçirdi. Depremin yerle bir ettiği Rikuzentakata kentinde ayakta kalan bir-iki binadan olan okula sığınan 1000 kişi bir aile gibi hareket ederken, Japon dayanışmasının örneğini gösterdi. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar sobaların başına geçirildi. Yiyecek ve battaniye dağıtımında öncelik onlara verildi.
--spoiler--
gerçekten çok büyük bir felaketti ama dünyanın dengesinin bozulmasıyla beraber böyle büyük doğa olaylarının yaşanması beni şaşırtmıyor, dolayısıyla başka bir konuya değinmek istiyorum ben. bu felaketle beraber ne kadar beyinsiz, kıskanç, sefil insanlarla aynı dini yaşadığıma bir kez daha tanık oldum arkadaş! haber sayfalarındaki deprem yorumlarına bakıyorum, istisnasız hepsinin yorum kısmında "adamlar depremden zarar görmeyeceklerinden o kadar emin ki, allah'ın gücüne karşı geleceklerini sanıyorlar, tsunami nasıl da yerle bir etti" tarzında yorumlar. islamiyet bu mu lan? insanlık bu mu? ne bok sanıyorsunuz kendinizi? iki rekat namaz kaldınız diye allah'ın en sadık kulu, en mükemmel insanlar mı oldunuz? ulan adamlar deprem bölgesinde yaşıyorlar. sizin kendinizi hemen camdan aşağı attığınız sarsıntıların yüzlerce katını sürekli olarak yaşıyorlar. bizim "müslüman" insanımız gibi malzemeden çalmayarak sağlam bina yapıp, deprem eğitimi alarak felaketi önlemeleri allah'ın gücüne meydan okuma mı oluyor kuş beyinli! sizin gibi kaderin ne olduğunu bilmeyen mal kaderciler yüzünden zaten islam dünyası bu halde değil mi? adamı dinden imandan soğutuyorsunuz vallahi!
girilen entrylerin bazılarının hala geyik olması acıdır, bir ülkede olan felakete üzülmek için illa din kardeşimi olmamız gerekiyor? aynı şeyin türkiyede olduğunu düşünürsek, türkiyenin haritadan silineceği gerçeğini unutmamalıyız.
Tvg de dehşet içinde izlediğim doğal felakettir. iliklerime kadar titredim ve doğa karşısında acziyetimize bir kez daha şahit oldum. fakat japonların tehlike anında ne yapacaklarını bilmeleri takdire şayan bir durum. herkes yerinde ve depremin geçmesini bekliyuordu. gerçi bir kaç tane şaşkın betonu dökülen binadan kaçmaya çalıştı ama istisnaydı. binanın penceresinden atlayan tek kişinin ise bir türk olduğu söyleniyor. Allah yardımcıları olsun.
doğaya inat o adalarda ülke kuran japon milletinin bu kez yenildiği afettir. her depremden sonra yurdum insanında, japonlar yapıyor be abi şeklinde söylemlere sebep olan, belkide nazar değen bu uzak doğu insanları feci bir şekilde zarar görmüştür. depremden sonra tsunami ardından da patlayan nükleer tesisler..
Yapılan son açıklamalara göre ölü sayısı 433, yaralı sayısı 1.128, kayıp sayısı ise 784. Dün kaybolan gemi ise 81 yolcusuyla sağ salim kurtarılmış. Bu da nükleer santralin patlama anı:
japonya nın bir kere daha tüm dünyadan takdir kazanmasına sebebiyet veren felakettir. ne kadar büyük çaplı olursa olsun herkesin günlük hayatına devam etmesi depremle yaşamaya alışmanın ne demek olduğunu bizlere göstermektedir.
NASA uzmanlarının raporlarına göre, Dünya'nın eksenini 10 cm, Japonya yarımadasını da 2.4 m kaydırmıştır. Büyük bir levha hareketiyle beraber sallanan japonya'nın Dünya'nın eksenini kaydırması bir ilk değil, aynı durum şili depreminde de olmuş ve dünya'nın ekseni 8 cm kaymıştır.
(bkz: levha tektoniği)
afetin teknolojiyi yerle yeksan ettiği korkunç olay. güzide basınımız da yine sıvamıştır her yanını. allah kimsenin başına vermesin gerçekten çok korkunç görüntülerdi insan rüyasında bile göremez bunları bırakın gerçeğini.
turksat üzerinden izlenebilen japon kanalı "nhk world"den sonuçları ve gelişmeleri takip edilebilecek üzücü depremdir. az önce reaktördeki patlamayı resmen canlı yayınladılar.
dün gece anlam veremediğim bir sıkıntıyla sözlükte sabahladım.
hayırdır inşallah dememe rağmen, benim yatağa girişimi takiben japonya açıklarında sekiz nokta dokuz şiddetinde bir deprem olmuş.
olmuş olmuşta benim ancak öğleden sonra dört suları haberim oldu.
ilginç değil mi?
için sıkılıyor; gece uyku tutmuyor; sonra dünya sallanıyor; ben uyuyorum.
neyse, tv yi açtığımda ilk işim günün sıcak gündemine bakmak olur.
habertürk ü açtım.
anlam veremediğim bir muhabbet...
japonyada iki türk camdan atlamış!!!
ne diyor bunlar derken alt yazı geçti.
nükleer santral aşırı ısındığından japonya da nükleer alarm verilmiş!!!
sonra bir görüntü; sularda sürüklenen gemiler, arabalar, her şey!!!
şok üstüne şok.
insan uyuduğuna da, uyandığına da sövüyor resmen.
japonya depremini neredeyse tüm dünya basınının camdan atlayan türk olarak duyurması deprem konusunda cidden ne kadar duyarlı! olduğumuzu içimi kıyarak anımsatıyor bana.
düşünsenize, dünyanın diğer ucunda deprem oluyor ve milyonlarca japon dururken, bir avuç türkten biri panikle kendini camdan atıyor.
sanırım o korku hali ile hangi ülkede olduğunu unuttu zavallıcık.
insan korkuyla japonya da veli göçer ler olmadığını, olamayacağını anımsayamıyor tabii ki.
ulan göçer adamlar, koca bir millete ne tramvalar yaşattınız.
tabii işin diğer boyutunda, depreme en hazırlıklı millet olan japonların, insanı özendiren ve hayretler içinde bırakan sağduyusu, birbirine kenetlenişi...
düşünmeden edemiyor insan; okyanusun ortasında bir ada ülkesi. üstelik deprem ülkesi olmalarına rağmen, dünyanın en şiddetli depremlerinden birini koltuklarından kalkmadan, arabalarını kenara çekerek izleyen bir millet...
ve yine düşünüyor insan; aynı şiddette bir deprem istanbul u vursa bırakın insanı, canlı hamam böceği kalır mıydı diye.
ama gerçekler her şeye rağmen çok sarsıcı.
onca hazırlık, onca eğitim ve altyapı, bine yakın canı kurtarmaya yetmiyor.
nükleer felaket tehlikesini önlemeye yetmiyor.
eminim, o sakin duruşların ardındaki tramvalara da yetmiyordur.
bilinmezi, kaderin sessiz adımlarını, ölümün hissedilemeyen nefesini sarsılmadan beklemek diye bir şey olduğuna inanmıyorum.
o sakin duruşların ardında kimbilir ne tramvalar gizli.
tam anlamıyla insanlık adına bir tramvadır bugün haber bültenlerinde sarsıla sarsıla izlediklerimiz.
deprem her seferinde olduğu gibi sadece japonya yı değil, tüm insanlığı zangır zangır sallamıştır.
tabii ki asıl sarsılması gereken yetkililerimiz duyarsızlıklarına devam ediyorlar ve devam edecekler.
işin bu boyutuyla bakıldığında japonlardan daha çok sarsıldığımız kesin.
japon ulusuna geçmiş olsun diyoruz tabii ki.
ve yetkilisi, yetkisizi sağduyuları nedeniyle hepsini ayakta alkışlıyoruoruz.
keşke elimden gelen bir şey olsa da, bir taşın ucundan tutsam, yardım edebilsem dediğim anlarla doluydu, son yedi saatim. hala da öyle.
vatandaşlarımızdaki bu japon hayranlığını anlayamadığım ve ısrarla hâlâ, "japonya'da bilmem kaç yüz şiddetinde deprem oluyor hala kimsenin kılına zarar gelmiyor" düşüncesindeki ısrarlarına afallamamın kanıtı olan depremdir.
kaç tane can kaybı var buyursun ve baksınlar.
depreme dayanıklı japonlar için çocuk oyuncağıdır, elbette geçmiş olsundur.
dikkat ettim de kim neye dayanıklı ise tanrı o millete ondan gönderiyor. mesela japonlara deprem, ruslara soğuk, türklere hain...