depreme dayanıklı japonlar için çocuk oyuncağıdır, elbette geçmiş olsundur.
dikkat ettim de kim neye dayanıklı ise tanrı o millete ondan gönderiyor. mesela japonlara deprem, ruslara soğuk, türklere hain...
japonya'nın sendai şehrinde gerçekleşen 8.9 büyüklüğünde ölçülen deprem. merkez üssü töhoku bölgesinin doğu kıyısında yerin 24.4 km altı olan deprem yerel saate göre 14.46'da gerçekleşti.deprem japonya'da bugüne kadar yaşanan en büyük deprem olurken, şimdiye kadar dünya'da kaydedilen en büyük beşinci deprem oldugu söyleniyor.
ölü ve kayıp sayısı ise 1200'ü aşmış durumda..
canlarım. tamam türkiye depreme hakikaten hazırlıklı değil. ancak bu deprem japonyada da türkiyede de amerika da ugandada da şehir merkezinde olsa, istediğin kadar hazırlıklı ol, adam öle bakakalır. 324 km uzaklıktan bahsediyoruz. tabi bu kuş uçuşu uzaklık. yani bak adamlarda 19 kişi ölmüş, hiçbir şey yokmuş diye düşünmeyin.
depremin etkileme gücü yani şiddeti, o depremin derinliğine, deprem oluşan fayın tipine (doğrultu atımlı, ters vb), yerleşim birimlerine uzaklığına bağlıdır. yani sadece büyüklüğüne bağlamak yanlış olur. bir yerden kopya falan yapmadım, dersiniş görüyoruz biz bunun haberiniz ola.
tabi bu türkiye de olsaydı -eşdeğer olarak bakarsak tabi- yüksek ihtimal daha fazla kayıp olurdu. ama konuşmak çok kolay bu ülkede. vay efendim bizim ülkede olsa 19 milyon ölür, vay efendim biz bu kadar hazırlıklı değiliz.
şimdi şunu iyi dinleyin. türkiye deprem bölgesi değil mi? 1999 da da büyük bir deprem yaşadık. kaç sene geçti? 12. peki yapılan ne var? koca bir hiç.
bakın ben siyaset sevmem. ancak doğrunun ve yanlışın ne olduğunu çok iyi bilirim. bugüne kadar bu 12 yılın 9 yılını iktidar olarak geçiren insanlar ne yaptı? heykel yıkımı, 3.köprü projesi vs..
yarın bir gün istanbulda deprem olacak. bunun allah korusunu falan yok. ne olacak ben söyleyeyim mi? türkiye batacak. krizin doruğu neymiş onu göreceğiz. he neden insanların ölümünden bahsetmiyorum. kim düşünüyor ki? düşünse yanlışı savunmazlar. ben de sizler gibi para düşünüyorum. allah sevgisine inandığınız bir insana, hiçbir kritere bağlı kalmadan destekliyorsanız, bunları çekmek zorundasınız.
o gün eğer enkaz altında kalırsanız, para falan düşünemeyeceksiniz. ilk düşünceniz allah ta olmayacak. diyeceksiniz ki ailem nerede ve bu binayı kim yaptı? o zaman aklınıza ben geleyim olur mu?
ülkemizde bugüne kadar yeterli çalışma yapılmayan deprem, emin olun çok kısa sürede bizi vuracaktır. ve eğer ben ölürsem, bunların karşısında durmayan, hangi kesimden olursa olsun insana hakkımı helal etmiyorum. sen oyunu ver arkadaş. sana hiç kimse bir şey demiyor. ancak hesap ta sor, sorgula. körü körüne bağlanma. ne diyelim. allah bizi korusun. sadece ona kaldı işimiz.
dün gece anlam veremediğim bir sıkıntıyla sözlükte sabahladım.
hayırdır inşallah dememe rağmen, benim yatağa girişimi takiben japonya açıklarında sekiz nokta dokuz şiddetinde bir deprem olmuş.
olmuş olmuşta benim ancak öğleden sonra dört suları haberim oldu.
ilginç değil mi?
için sıkılıyor; gece uyku tutmuyor; sonra dünya sallanıyor; ben uyuyorum.
neyse, tv yi açtığımda ilk işim günün sıcak gündemine bakmak olur.
habertürk ü açtım.
anlam veremediğim bir muhabbet...
japonyada iki türk camdan atlamış!!!
ne diyor bunlar derken alt yazı geçti.
nükleer santral aşırı ısındığından japonya da nükleer alarm verilmiş!!!
sonra bir görüntü; sularda sürüklenen gemiler, arabalar, her şey!!!
şok üstüne şok.
insan uyuduğuna da, uyandığına da sövüyor resmen.
japonya depremini neredeyse tüm dünya basınının camdan atlayan türk olarak duyurması deprem konusunda cidden ne kadar duyarlı! olduğumuzu içimi kıyarak anımsatıyor bana.
düşünsenize, dünyanın diğer ucunda deprem oluyor ve milyonlarca japon dururken, bir avuç türkten biri panikle kendini camdan atıyor.
sanırım o korku hali ile hangi ülkede olduğunu unuttu zavallıcık.
insan korkuyla japonya da veli göçer ler olmadığını, olamayacağını anımsayamıyor tabii ki.
ulan göçer adamlar, koca bir millete ne tramvalar yaşattınız.
tabii işin diğer boyutunda, depreme en hazırlıklı millet olan japonların, insanı özendiren ve hayretler içinde bırakan sağduyusu, birbirine kenetlenişi...
düşünmeden edemiyor insan; okyanusun ortasında bir ada ülkesi. üstelik deprem ülkesi olmalarına rağmen, dünyanın en şiddetli depremlerinden birini koltuklarından kalkmadan, arabalarını kenara çekerek izleyen bir millet...
ve yine düşünüyor insan; aynı şiddette bir deprem istanbul u vursa bırakın insanı, canlı hamam böceği kalır mıydı diye.
ama gerçekler her şeye rağmen çok sarsıcı.
onca hazırlık, onca eğitim ve altyapı, bine yakın canı kurtarmaya yetmiyor.
nükleer felaket tehlikesini önlemeye yetmiyor.
eminim, o sakin duruşların ardındaki tramvalara da yetmiyordur.
bilinmezi, kaderin sessiz adımlarını, ölümün hissedilemeyen nefesini sarsılmadan beklemek diye bir şey olduğuna inanmıyorum.
o sakin duruşların ardında kimbilir ne tramvalar gizli.
tam anlamıyla insanlık adına bir tramvadır bugün haber bültenlerinde sarsıla sarsıla izlediklerimiz.
deprem her seferinde olduğu gibi sadece japonya yı değil, tüm insanlığı zangır zangır sallamıştır.
tabii ki asıl sarsılması gereken yetkililerimiz duyarsızlıklarına devam ediyorlar ve devam edecekler.
işin bu boyutuyla bakıldığında japonlardan daha çok sarsıldığımız kesin.
japon ulusuna geçmiş olsun diyoruz tabii ki.
ve yetkilisi, yetkisizi sağduyuları nedeniyle hepsini ayakta alkışlıyoruoruz.
keşke elimden gelen bir şey olsa da, bir taşın ucundan tutsam, yardım edebilsem dediğim anlarla doluydu, son yedi saatim. hala da öyle.
8.8 şiddetinde deprem oluyor ardından dehşet bir tsunami yaşanıyor ve ölü sayısı 8 bilemedin 9 kişi. ya oranın nüfusu 15-20 kişi falan ya da bu adamlar aşmış gitmiş deprem konusunda. ulan biz de yarım saat yağmur yağıyor 50 kişi ölüyor adamlar da ki can kaybı sayısına bak şaka gibi. ( ölmesinler tabiki canım, mevzu o değil zaten).
çok büyük alanda tahribat
çok büyük oranda ev, bina vb kullanılmaz halde
her türlü mekân içinde ve dışında her an ölüm tehlikesi
geniş sahil bölgelerinde 40 metreye yaklaşık tsunami olasılığı ve çok büyük alanda tahribat
(1 22 x 10^9 ton arasında TNT karşılığı enerji)
(250700 m çapında gök taşı çarpmasının eşdeğeri)
4-90x10^18 joule enerji
--spoiler--
8.9 üstte yazanların üst sınırı. Bir de 9 ve üstüne bakalım;
yukarıda belirtilenlerin hepsi
tektonik levhalarda kaymalar, kırılmalar
sahillerin kıyıları deniz seviyesi altına batabilir, veya çıkabilir
yaklaşık 100.000 insanın ölümüne sebep olur
yerin 10 km altında meydana gelmiş. geçen haftada 7.3 büyüklüğünde bir deprem yaşanmış. 8.8 japonya için bile büyük bir deprem. az önce bir görüntü gösterildi. deprem ofiste yaşanıyor bazıları panik yapıyor fakat bazılarının sikind değil afedersin. bilgisayarda birşeylerle uğraşıp duruyor efendim. şoktayım.
edit ve güncelleme: depRem 8.9 büyüklüğünde imiş.
yeni görüntüler geldi tsunami görüntüleri korkunç. önüne aldığını görürüyor. bir kaç kasabayı adeta yuttu. şehir merkezine doğru ilerliyor. görüntüler endişe verici.
edit2: az önce yayına bir uzman katıldı. bu büyüklükte bir deprem istanbul'da yaşansaydı, muhtemelen %60'ının yıkılacağını belirtti. marmara depremi ile mukayesenin kesinlikle edilemeyeceği belirtildi. deprem enerjisi 50,60 kat daha fazlaymış.
"7.0 yetmedi mi
bir hafta önce türban protestoların sırasında "7.4 yetmedi mi?" pankartını açan sevgili kardeşime seslenmek istiyorum bugün... 20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan "o güzel insana" bir çift sorum var. ey mantosu uzun, aklı kısa kardeşim benim. 7.0 yetmedi mi?
senin okuduğun gazeteler yazdı mı bilmiyorum ama amerika'nın, hani o gavur ve hıristiyan amerika birleşik devletleri'nin, hani o siyonistlerle iş birliği yaptığı için her yerde bayrağını yaktınız abd'nin los angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım.... neredeyse bizimkine yakın bir deprem. bizde ayni şiddetteki bir deprem 20 bin kişi olup 20 bin kişi sakat kalırken, gavur, hristiyan ve siyonist dostu amerika'da sadece 2 kişi yaralandı güzel ablam.
şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? sakarya gibi muhafazakar bir bölgede allah binlerce muslumanı öldürerek cezalandırıyorsa eğer, hristiyanlara ve siyonist dostlarına niye kıyak geçiyor? seks shoplarıyla, porno filmleriyle tüm dünyaya "seks", "uyuşturucu" ve "günah" ihraç eden bu ülkenin allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem?
oysa adım gibi eminim sakarya'da, gölcük'te hayatlarını kaybedenlerin çoğu ölmeselerdi eğer sabah ezanı ile birlikte camilerin yolunu tutacaklardı. üç aylarda oruç tutacak, ramazan'da devrilmeyen minarelerin ışıklarıyla birlikte senin ağzına adı bile yakışmayan allah'ın adı ile birlikte oruçlarını açacaklardı. e nooldu şimdi? 7.0 yetmedi mi güzel ninem? eğer her coğrafya olayını, her doğal afeti bilimin ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felaketinden sonra dinsiz olur güzel hala kızım...
fay hattında 10 katlı binalara izin veren şapşal belediyecilik anlayısını, deniz kumundan inşaat yapan edebiyatçı muteahhitleri, depreme dayanıklı konut üretme çabalarını, hırsızları, uğursuzları bir kenara bırakıp her şey ilahi kudretin intikamı olarak açıklarsan bu deprem 10 yıl sonra gene aramızdan binlerce "dinsizi" alır gider güzel amca kızım... beynin var mı bilmiyorum, betonların altında inleyerek can veren 20 bin insanı, kadını, çocuğu ve bebeği bir kalemde günahkar diye silip atan kuş beynini türbanın altında görmek mümkün olamıyor cünkü ama bence bu yazıyı oku ve bütün gece uyumadan düşün.
allah'ın kullarına böyle cezalar verebileceğini hala düşünüyorsan da git hristiyan ol...çünkü senin bu mantığına göre allah onları daha çok seviyor. "gavurlar" hem senden daha zengin, hem de evleri tepelerine yıkılmıyor."
not: gani müjde bu yazıyı 17 ağustos depreminden sonra bir türban eyleminde "7.4 yetmedi mi" şeklinde pankart açan insan müsveddesi için yazmıştı. şimdi bu başlık altında tek tük gene benzer ifadeler var. eminim birçok yazar da bu şekilde düşündüğü halde tepkilerden tırsıp yazmıyor. bu beyinsiz takımına bir hatırlatıyım istedim...