çok tartışılan culio - amrabat mücadelesinde hakemin doğru bir karar verdiğini düşünüyorum. lakin culio, sırf amrabat'a kırmızı kart göstertmek için amrabat'ın elini hisseder hissetmez kendini yere bıraktı. aynı pozisyon yanılmıyorsam 2008-09 sezonunda kayserispor - fb maçında yaşanmış, roberto carlos ceza sahasına giren arjantinli cangele'ye arkadan dokunmuş ancak oyuncu -düşmemesine- rağmen hakem yanlış bir kararla penaltıya hükmetmişti.
fakat yekta'nın nduka'ya yaptığı hareket fauldü. hakem bunu atladı. maçın hakeminin riera'ya gösterdiği sarı kart oldukça komikti. son olarak cris'in ilk yarıda elle oynadığı pozisyon da sarı karttı.
sırf bu maç için mersin'e gittim, çıplak gözle izledim. galatasaray çok bariz bir şekilde yorgundu. oyuncular ellerinden geleni yaptılar fakat pozisyon vermeden gol yediler. sanıyorum melo'nun takıma tekrar girmesi, emre çolak'ın da dinlenmesi elzem. bu takım haftaya karabük'ü yener, fener de eskişehir'e takılacağı için puan farkı yeniden açılır.
manchester' da aslan gibi futbol oynayıp herkesi kendine hayran bıraktığımızda herşey mükemmeldi. orduya yenildik baros niye oynamıyor takım cok kötü hamit yeaa oldu. aynı şey tekrar oluyor cluja koyduk herşey çok iyi mersin de puan kaybettik baros nerde yeaa hamit yeter yeaa hoca noluyor yeaa. takımın tek sıkıntısı bunlardır arınılması şarttır.
Ligin en korkulan takımı Galatasaray'ın bu kadar iyi oyunundan korkup 11 kişi çakılı defans yapan MiY oyuncularının pozisyon olmadan 1 puan alıp şampiyon olmuşcasına sevinen taraftarlarıyla bu şekildeki oyunlarla bir yere varılamayacağını tekrar gösterdiği maçtır. hakeme değişik yollardan ilişki kurulmuştur bu maçta defalarca.
film festivaline katılsa ödülleri toplayacak bir maç.
bir an sosyal sorumluluk projesinin içindeymişim gibi hissettim. 40. dakika civarı esnemelerimin ortasında hayaller kurmaya başladım. devre arasında nuri bilge ceylan eline mikrofonu alacak, santraya gelecek;
''türkiye'de futbol büyük bir eğlence. ancak bir yandan da sinema diye bir sanat var. lütfen haftada 3 gün festival filmi izleyelim. maç birazdan başlayacak, iyi seyirler.''
derken, tribünlerde de kocaman kamu spotu pankartı açılacak. konuşma bittikten sonra da maç 0. dakikadan itibaren tekrar başlayacak sandım. ne yazık ki öyle olmadı.
hiç ezik gibi ''direkten dönmeyeydi 3 puan bizimdi, burak ataydı fark atardık'' vb geyiklere girmiyorum. ben galatasaraylıyım, ancak önce futbolseverim. şöyle bir maçta 8 tane gol ne olur?
maçta 600 pas yaptıysak en az 400'ünü cris-danny ikilisi yapmıştır. sen anla durumu.
braga maçından sonra galatasaray'ı obez bir yaşlıya benzetmiştim. sağından soluna dönene kadar 15 dakika geçiyor diye. bu maçta bir kez daha gördüm ki bizimkiler hamburgerleri yiyip yiyip oturmaya devam ediyor. sağı solu geçtim, defanstan top çıkana kadar 20 dakika geçti bu kez.
''rüya takım galatasaray, ezer geçeriz, 40 puan farkla şampiyon oluruz.'' ulan ligde 34 maçta rakip takımlar galatasaray'a karşı katı savunma yapsalar, galatasaray 34 puanla küme düşer. ne rüya takımı?
barcelona bile ara sıra uzaktan şut geçiyor. bizim takımda selçuk inan, hamit altıntop gibi adamlar varken, savunmayı da bir türlü açamazken ne hala bu kale sahasına kadar pas yapalım ısrarı? vur amk uzaktan yaa. bak emre 1 tane vurdu, sekti gol oldu.
neyse efendim, bende sinir büyük bu gece.
bu maçı herhangi bir sebeple izleyemeyen taraftar sakın üzülmesin, hayatından 1 saat 45 dakika çalınmadı diye sevinsin. yine de ısrarla izlemek istiyorsa 0-0 biten lecce cagliari maçını banttan izlesin, hayalinden 2 gol yazsın. inan aynı hesap.
Galatasaray'ımızın üzdüğü maçtır. Halbuki bir rotasyona gidlip son 20 dakikası daha etkili kullanılabilirdi, olmadı. Neyse Grande'den iyi bilecek değiliz ya. Vardır bunda da bir hayır.
hala hakan balta diyenleri gördüğümüz maç.Hakan balta'yı son manchester maçında kesin olarak gömdük diye hatırlıyordum ben.Hakan balta geçtim futbolcuyu kendisinden daha hızlı her insan evladı karşısında madara olmaya mahkumdur.Hakan balta bekte top kaptı mı oyuna adam gibi sokabilmesi için önünün kabbbak gibi(bak b'yi vurguladım)açık olması gerekiyor.Riera ise top tekniğinden ve sol açık olmasından dolayı oyuna güzel top sokuyor.Gelelim maç ile ilgili faktörlere.Zaten avrupa maçı öncesi ve sonrası maçlar zor olur bir de deplasman olma dezavantajıyla başladı galatasaray.Cris kapalı oynarken oldukça iyi ama atak futbolunda kontra yediğimizde yavaş kalıyor o nedenle kapanmayacaksak semih olmalı takımda.Bu aralar hafif sakat ondan oynatmıyor sanırım hoca ya da dinlendiriyor bilemiyorum.Melodan artık vazgeçin.Elimizde yekta gibi iyi top oynayan topla arası iyi bir oyuncu var.Melo yüzünden sene başında selçuk da formsuzdu üstüne üstlük avrupada 10 kişi oynattı bizi sağolsun.Diğer yandan seneye 5 yabancı olacağı için artık melo gönderilmeli.ilerde iyileştiğinde elmander-burak ikilisi olmalı ama burak'Da şu her golü ben atacam huyundan vazgeçmeli.Son dakikada falsolu vurulacak topu selçuktan alıp baraja nişanlaması beni sinirlendirdi.Top sürmesi zaten iyi olmayan burak'ın yerine her zaman driplingi çok hızlı bitirici ve tercihen zenci bir futbolcu lazım takıma.Ceza alanı içinde iyi olmalı.Sow olurdu mesela.Bunlar halledilirse durumlar düzelir kanımca.Duran top sorununa değinmeyeceğim herkes biliyor zaten.
kapanan takımlara karşı zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşıyor galatasaray, bu maçta onlardan biriydi.
önceki sezonda da bu tip sıkıntılar oluyordu fakat melo ve selçuk'la kilidi çok iyi açıyorduk. bu yıl melo'nun formsuzluğu ortada ve selçuk maalesef tek kalıyor. bunun yanında her ne olursa olsun elmander'in varlığı çok önemli. tamam, umut'ta koşuyor ama kabul etmek gerekir ki burak tam istenilen kıvama yeni yeni geliyor.
şimdi diyeceksiniz ki, adam gol atıyor neden tam olarak istenilen kıvamda değil? çok basit, bizim takımda hücumcular orta saha oyuncularından farksız... koşmalılar, pres yapmalılar, geriye gelip top almalılar...
ama sorun bu değil, sorun kapanan takımlara karşı kilidi açmakta... bence melo toparlanacak, öyle veya böyle toparlanacak ve bu sıkıntıyı aşacağız, bunun yanında hamit'in performansı artacak, artmasa bile engin baytar geliyor ki sağ kanadı da etkin bir şekilde kullanmış olacağız.
bir de ben riera diyorum. adamın bu yıl ileriye taşıdığı tüm toplar etkili oldu... ben o'nu sol bekte değil de, biraz sol açıkta görmek istiyorum, tabi hakan balta'nın performansına bağlı bu durum.
imparator'un adaletsizliği yüzünden kaybedilen 2 puana sahne olan maçtır. evet, burak yılmaz dan bahsediyorum. hat-trick hero'muz bile olsa formsuzsa oyundan alacaksın arkadaş. bu maçlık kendisinin* yerine melo ya da sercan'ın bile daha etkili olacağından eminim.
galatasaray'a karşı 45345345 kişi defans yapıp kapanıp puan alma yolunu çözmüş bir diğer anadolu klübü,fatih hocanın acilen bu duruma bir çözüm bulması gerekmekte.
mersinin penaltısının verilmediği g.sarayın bir kez daha hakemlerce alenen kollandığı maçtır.ama işte maç boyu g.sarayı kollayan hakem işi abartıp gs lehine penaltı ve rakibe kırmızı kart göstermediği için g.saray kazanamamıştır.
galatasarayın kötü oynadığı bir maçtır. çok sevdiğim fatih hocanın arada bir formsuz olduğu zamanlar olur hep o da bu maça denk geldi. yani aydını oyuna almamalıydı. telafisi elbette ki var. ki zaten şampiyonlar liginde kritik kazanılmış bir maçtan sonra puan kaybı normal.
bir galatasaray klasiği olan maç. yine puan farkını açmak yerine yerimizde saydığımız maç. yine aydın' ın 70 li dakikalarda oyuna girdiği maç. yine avrupada bomba gibi giderken lige döndüğümüzde bir cenabetlik olduğunu anladığımız maç. yine türk hakemlerden bi halt olmayacağını gördüğümüz maç. yine yine yine...
abi selçuk var iken burak yılmaz'ı da frikikçi diye topu veriyorlar ya koca bir helal olsun
son dakikalar çok güzel bir nokta serbest vuruş kazanılmış. Burak her daim yaramaz çocuk gibi selçuğa "abi ben atayım abi ben atayım" edasında ve selçuk da küçük kardeşini kıramayan abi gibi.* Lan yeter amk bu herifin egolarına göre davranma selçuk atabileceğine inandığın noktalarda ben atıyorum güzel kardeşim deyiver abi artık.
tanım mı yapayım tanımı boktan bir maç, zevk vermeyen ve avrupa yorgunu galatasaray'ın kaliteli bir mersine karşı alabildiği en iyi sonucu alıp evinin yolunu tuttuğu maç. olur böyle şeyler.
emmanuel eboue gibi bir adamı kadrosunda bulunduran takımın taraftarlarınca abuk subuk yorumlar yapılan maç.
adamlar yere yatıyormuş.
lan seninkilerin ayağı kayınca hakeme bakıyorlar ablak ablak.
alışmışlar bedavaya.