götünüzü de yırtsanız çıkmayacağız lan o parktan, avm'yi de ananızın evinin üstüne yapın, kışlayı da götünüze sokun.
bu kadar provakasyon yaptınız, polislere eylemci süsü verdiniz, gezi parkına girmeyeceğiz dediniz, korkudan ne yapacağınızı şaşırdınız.
çarşı çıkıyor dediniz, fenerbahçeyi uefa ile korkuttunuz, sdp'yi karalamaya çalıştınız yetmedi.
ananızın amına girsin o molotoflar.
bu müdaheleden sonra hala her şeyin iki hafta önceki gibi devam edeceğini düşünenler var. çok büyük yanılgıdalar. bundan sonra onlara rahat yok. çünkü o çapulcuların geldiği yerde daha çok var.
zaten sinirleri de bu yüzden. hayalleri vardı garibanların. elden gittiğinin farkındalar.
boşu boşuna pisletikleri mekanı gene devlet temizleyecek oradakiler türk değil .
neden hala işgal ediyorsun mekanı ? ben halk olarak işin bokunu çıkardığınızı ve birazdaha oturursanız kasımpaşa lıların gelip sizi tekme tokat dağıtacağını düşünüyordum biraz daha devam etseydiniz ya .
gezi parkı direnemedi . * bitin lan .. bu ülkeye çiban olmaktan başka ne yararınız var . devrim logoları sizi.
heyecan arayan orospu çocuklarının zorla devamını istediği müdahale. adam müdahale olmayacak diyor. halen çatara çutara sesler gelmekte. taş ve gaz. çok büyük boklar yediniz. geleceğiniz için üzülüyorum.
bu halk bunun hesabını soracak.
Bugün olmasa da yarın.
ve
bu zulme ses çıkarmayanlar bu zulme maruz kalacaklardır...
susma sustukça sıra sana gelecek...
Hüseyin Avni Mutlu'nun twitterdaki polis müdahale etmeyecek açıklamasından birkaç saat sonra yapılan, tomanın tekerlekli sandalyedeki bir vatandaşa tazyizli su sıktığı insanlık dışı müdahale.
(bkz: türkiye bunu unutmaz)
sayın vali daha son kelimesini söylemeden gezi parkına müdahale başladı. oysa ben sanmıştım ki meydana müdahale edilecek, gezi parkındakiler zarar görmesinler diye uyarılıyor. taş, yangın, mangın bahane. 2 dakika geçmedi gezi parkı bombardımana maruz kaldı.
"sevgili yavrularım"mış. müdahaleyi bile yalan, kandırma, aldatmaca üzerine kurmuşlar.
ayrıca yaptıkları provakasyonlarla bu demokratik eylemin içine eden grupları tebrik ediyorum. egemenlerin ekmeğine yağ sürmekte çok başarılı oldular.
yarım saat önce birilerinin başbakanının danışmanı geziye müdahale olmayacak derken 5 dakika önce gezideki revirde yaralılara yardım eden kardeşimle konuşurken gaz atıldığı için telefonu kapamak zorunda kaldı.
yeşili sadece dolarda seven bu imansızlar artık uluslarası medyada alenen yalan söylüyorlar.
ulan o çocuğun kılına zarar gelse siz artık hangi hakla hangi mantıkla benden devletine bağlı bir vatandaş olmamı bekleyeceksiniz?
merhamet insanda olur ki bunlar insan değil.
ne söylenir bilemiyorum da 8 gün sonra finallerim biter bitmez gezideyim.
gazsa gaz, tomaysa toma, jopsa jop ...
yaklaşık 1 saat önce polisin araç yakıp biraz geri çekildiğini de 1. ağızdan duydum ki zaten şüphem yoktu.
manzara: gaz bulutları arasında eylemcilerin öfkesi ve direniş ruhu yıldırımlar çakıyor gibi. tayyip bu ülkenin başbakanı olmadığını, artık karanlık yüzünü gören ılımlı insanların desteğini kaybetmiş, iktidarda kalmak için şiddeti daha da artıracağı tehditleri savuran, ülkeyi zerre kadar düşünmeyen, çıkarcı ve korkak bir azınlığı temsil ettiğini bir kez daha kanıtlıyor.
o, artık ülkenin ve dünyanın nazarında yapayalnız bir diktatör. halkın direniş hakkı ise tüm dünyadan destek görüyor.
bu ülkede olanlara bakınca, başkanlık sisteminde ki yasama-yargı-yürütmenin tek hakimi olan ve "türk tipi demokrasi-başkanlık sistemi" diye bizle dalga geçen dünya basınının işaret ettiği bir anlayış ile başkanlık sistemine geçer isek; padişahlığı bile ararız.
bu ülke,
bu insanlar böyle durumları hak etmiyor.
dünyada kapital getiri olarak değer arz eden sayılı yerlerden biri olan taksim meydanı ve gezi parkının rantı uğruna bu gösterilen şiddete değer mi?
ağaçlarımızı ve insanlarımızı ve çevremizi rant uğruna yok ediyoruz.
tüm kanalların aniden 'etrafta molotof atanlar , polise saldıranlar var' diye canlı yayına geçtiği , rtük kurallarını birdenbire çiğnediği, 'bir dakka ülkede sansür var ama biz delikanlı kanalız' şaşırtmasına geçemediği olaydır
bu müdahale ile ilgili kafama takılan sorular var. 1- polis gezi parkına müdahale etti mi? 2- akm' de asılan flamaların içinde siyasi ve terör örgütüne ait flamalar yok muydu? ciddi olarak bunları merak ediyorum. edit: yuri orlov'a teşekkürler. çadırlar yıkılmış. vali karizmayı çizdirdi herhal.
uzun uzun yazmaya gerek yok... yılmak yok direniş var. aramızda illegal adam yok suçlu yok. masaya oturulup "sayın" denilen bebek katili abdullah öcalan yok. tek istek özür dilenmesi...zor mu?
zor bizim işimiz imkansız zaman alır....
kolluk kuvvetlerinin astığım astık şeklinde bodoslama daldıkları bir müdahale olmuştur. hani nerde o vali, sabahın köründe gezi de olmak istiyordu, kuş sesleri vs?